Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/264
KARAR NO : 2018/1296
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/10/2017
NUMARASI : 2014/502 E.-2017/872 K.
DAVA : İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/10/2018
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA
Davacı vekili, müvekkilinin davalı için yapmış olduğu taşıma işi karşılığında düzenlenen fatura bedellerinin davalı tarafça ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %40’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili, zamanaşımı definde bulunduklarını, müvekkilinin akaryakıt taşıma işi için davacı ile anlaştığını, ancak davacının akaryakıtı müvekkilinin yönlendirdiği kişilere eksik olarak teslim ettiğini, bu nedenle müvekkilinin zarara uğradığını, dolayısıyla müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun olmadığını, faturaların da müvekkiline tebliğ edilmediğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ GEREKÇE VE KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan deliller sonucunda, davacı tarafın ticari defter ve kayıtları uyarınca davacının davalıdan 5.675,94 TL alacaklı olduğu, davalının borçlu olmadığı yönündeki savunmasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalı itirazının kısmen iptaline, takibin 5.675,94 TL asıl alacak üzerinden devamına, hükmedilen tutarın %40’ı oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle;
1-Mahkemenin gerekçeli kararında … tarafından düzenlenen rapora atıfta bulunularak karar verilmiş ise de, dosyada mevcut Nurdan Ülkü Vanlıoğlu tarafından hazırlanan raporda müvekkilinin davalıdan 20.262,06 Tl alacaklı olduğunun tespit edildiğini, ancak kararda bu rapordan söz edilmediğini, iki rapor arasında çelişki bulunduğunu,
2-Davalının ticari defterlerini sunmaktan imtina ederek kötüniyetli hareket ettiğini belirterek hükmün reddedilen bölüm yönünden kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE
Dava, cari hesaba dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava konusu faturalar irsaliyeli olmakla birlikte teslim alan kısımlarında imza olmadığı görülmektedir. Davalı, cari hesabı oluşturan faturalara konu taşıma işinin tam olarak yerine getirilmediğini, faturalara konu akaryakıtın dava dışı müşterilere eksik olarak teslim edildiğini, dolayısıyla davacıya borcunun olmadığını savunmuştur.
Öte yandan taraflar ticari defterlerini sunmamışlar, davacı taraf sadece cari hesap ekstresi sunmuş, bu kayıt incelenerek bilirkişi … tarafından düzenlenen 29/01/2014 tarihli bilirkişi raporunda davacının 20.262,66 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.Ancak daha sonra davacının ticari defter kayıtlarını sunması üzerine yapılan inceleme sonucu bilirkişi … tarafından düzenlenen bila tarihli son bilirkişi raporunda ise davacının ticari defter kayıtlarına itibar edilmesi halinde 5.675,94 TL alacaklı olduğu tespit edilmiş, davacı vekili bu rapora itiraz etmemiş ve ilk derece mahkemesince bu bilirkişi raporu hükme esas alınarak karar verilmiştir.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda davacı tarafça sunulan cari hesap ekstresi ile defter kayıtları arasında yapılan tahsilatlar yönünden farklılıklar olduğu, iki adet çekin karşılıksız çıkmış olmasına rağmen bu hususun davacı defter kayıtlarında yer almadığı belirtilmiştir. Ne var ki, söz konusu çeklerin karşılıksız çıkmış olması çeklerin bedellerinin tahsil edilmediği anlamına gelmeyeceğinden ve davacı defterlerinde çeklerin davalıya iade edildiğine dair bir kayıt bulunmadığı gibi davacı açıkça bu yönde bir iddiada da bulunmadığından, davacının aleyhine delil teşkil eden ticari defter kayıtlarına itibar edilerek verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu sebeplerden dolayı davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile HMK’nun 362.a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 25/10/2018