Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/2620 E. 2020/804 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2620
KARAR NO: 2020/804
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/05/2018
NUMARASI: 2016/139 Esas 2018/478 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/09/2020
İlk derece mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne yönelik hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı … vekili sunduğu dilekçesinde; davalı borçlu … Ltd. Şti. ile Genel Kredi Sözleşmesi yapıldığı, diğer davalının ise, bu sözleşmeye müşterek borçlu müteselsil kefil olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine hesap kat edilerek ihtarda bulunulduğu, ihtara rağmen ödeme yapılmamasından dolayı davalılar hakkında icra takibi başlatıldığını, ancak davalıların icra takibine haksız olarak itiraz ettiklerinden itirazın iptali ile, takibin devamına ve tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı … bilahare icra takibine konu nakdi alacağı yönünden, alacağını … A.Ş.’ ye temlik etmiş, gayrinakdi alacak ise kendi uhdesine bırakmıştır. Ancak gayri nakdi alacak uhdesinde bırakan … gayrinakdi yönünden davayı takip etmemiş, bu kısma ilişkin davanın tefriki ile, davanın takip edilmemiş olması nedeniyle işlemden kaldırılmasına ve ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmiştir.
CEVAP: Davalılara usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmamışlardır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı nakdi alacağı temlik alan … A.Ş. ‘nin davasının kısmen kabulüne ve buna göre de tahsile tekerrür olmaması şartıyla İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasındaki 12.046,52-TL asıl, 333,33-TL noter masrafı, 203,38-TL işlemiş faiz, 10,12-TL BSMV olmak üzere davalı asıl borçlu … Ltd. Şti’nin 12.593,60-TL lik kısma ilişkin itirazın iptaline, diğer müteselsil kefil borçlu … yönünden ise, daha önce temerrüdü bulunmadığından, temerrüdünün takip tarihi ile başlayacak olmasından dolayı, 12.046,52-TL asıl, 333,53-TL noter masrafı olmak üzere 12.380,05-TL den sorumlu olacak şekilde itirazının iptaline ve takibin bu kısımlar yönünden çek tanzim bedeli olan 1.120,-TL için % 36,36 temerrüd faizi ve faizin BSMV’si, bakiye 10.926,52-TL yönünden ise 5464 sayılı yasanın 26.maddesi uyarınca Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının 3’er aylık dönemler halinde belirlediği faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına; kabul edilen dava değeri üzerinden tarafların sorumluluk miktarları dikkate alınarak, davalıların borçlarını bilebileceği ve alacağın likit olduğu kabul edildiğinden takdiren %20 oranında davacı lehine ayrıca inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; müvekkilinin kredi sözleşmesinde kefil olarak bulunduğunu, sözleşmede bulunan imzanın müvekkiline ait olmadığını, yargılama süresince bu konuda bilirkişi incelemesi yapılmadığını, müvekkilinin borcu bulunmadığını, söz konusu imzaların kime ait olduğu ve kredi sözleşmesinde usulüne uygun bir şekilde yapılıp yapılmadığının tam olarak incelenmediğini, tefrik kararının gerekçeleri ve işlemden kaldırılan alacak içeriği gibi hususların bilirkişi raporunda değerlendirilmediğini, imza itirazına dair tam ve eksiksiz bir biçimde bilirkişi raporu tanzim edilmediğini, şirket temlik yoluyla alacağı devralmış olduğunu, dosyada borçlu olarak bulunan müvekkilinin kefil sıfatı da göz önünde bulundurulmadan yapılan yargılamada eksik hususların mevcut olduğunu, bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; icra takibine konu nakdi alacaklar yönünden itirazın iptali istemidir. Dosya kapsamına göre; davalı cevap dilekçesi vermeyerek ve ön inceleme duruşmasına mazeretsiz olarak katılmayarak HMK 128 gereği davayı inkar etmiş sayılmaktadır. Alacaklı tarafın iddia ve savunmanın genişletilmesine ve yeni delil bildirilmesine hiçbir şekilde muvafakati bulunmamaktadır. Dolayısıyla tahkikat aşamasında da, kararın tebliğinden sonra da herhangi bir yeni delil sunması mümkün değildir. HMK.141 maddesi; “Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez.” Somut olayda; kefil olan davalı/borçlu …’in icra takibinde ve yargılama sürecinde sözleşmedeki imzasına her hangi bir itirazı bulunmamaktadır. Borca itiraz yönünden ise, davacının davalılardan Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklı alacağının olup olmadığı, varsa takip ve dava tarihi itibariyle fer’ileri ile birlikte miktarları, alacağın likit olup olmadığı yönünde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda: Davacı bankanın takip tarihi itibariyle 12.046,52-TL asıl alacağının bulunduğu, davalılardan …’in takip öncesi temerrüdünün bulunmadığı, zira hesap katının bildirilen adresten farklı bir adrese çıkarıldığı, diğer asıl davalı borçlunun ise, takip öncesi bildirdiğe adrese tebliğ çıkartılmış olması nedeniyle, temerrüt halinin bulunduğu, buna göre de davalı asıl borçlunun hesap kat tarihinde 13.336,85-TL borcu bulunmasına rağmen bankanın takip talebinde 12.046,52-TL talepte bulunduğu, buna 202,38-TL takip tarihine kadar işlemiş faiz ve 10,12-TL faizin BSMV’si ile 333,53-TL ihtarname masrafından sorumlu tutulması, müteselsil kefil borçlu …’in ise sadece asıl alacak ve ihtarname masrafından sorumlu olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, davacının talep ettiği asıl alacak içerisinde yer alan 1.120,00-TL çek tahsilat bedelinin yıllık % 36,36 temerrüt faizi ve % 5 BSMV’si ile, bu kısım düşüldükten sonra bakiye 10.926,52-TL’lik alacak yönünden ise, 5464 sayılı yasanın 26/2 maddesi gereğince Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının 3’er aylık dönemler itibariyle bildirdiği kredi kartlarına ilişkin faizin uygulanması gerektiğinin bildirildiği görülmüştür. Bu bağlamda, davacı şirketin icra takibinin haklılılığı sabit hale gelmiştir. Dolayısıyla yerel mahkemenin hükmü usul ve yasaya uygun olup, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun H.M.K. ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 860,27-TL istinaf karar harcından davalı … tarafından peşin yatırılan 216,-TL harcın mahsubu ile bakiye 644,27-TL harcın davalı …’den alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran davalı … tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 62,65-TL’nin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K. 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.10/09/2020