Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/2614 E. 2020/672 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2614
KARAR NO : 2020/672
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/06/2018
NUMARASI : 2014/1326 Esas – 2018/662 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/07/2020
Davanın kabulüne ilişkin hükmün hükmün davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, davacının 06/06/2014 tarih ve 099609 nolu irsaliyeli fatura alacağının 4.410-TL ‘lik kısmının tahsilatı için İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalı tarafın itiraz ederek takibi durduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacı tarafından davalıya gönderildiği iddia edilen faturanın davalıya tebliğ edilmediğini, fatura konusu malların davalı tarafından alınmadığını, fatura altındaki imzanın davalıya ait olmadığını, davacının davalı ile alakası olmayan bir faturadan dolayı takip ve dava açıldığını, bu nedenle takibe ve açılan davaya itiraz ettiklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, bilirkişi raporunda davacının davalı tarafa ait hesapları iki ayrı hesapta izlemiş olduğu, takip konusu faturanın kaydedildiği 120.63 ve 120.131- alıcılar hesabında izlediğinin tespit edildiği, davacı tarafın ticari defter, kayıt ve belgelerin incelenmesi sonucu 08.10.2014 takip tarihi itibariyle davalı taraftan 13.247,85 TL. alacaklı olduğuna dair rapor sunulmuş olmakla, davacıdan sadır olup, davalıya teslim edilen mallara ilişkin düzenlenmiş olan irsaliyeli fatura altındaki imzanın inkarına rağmen, alınan bilirkişi raporunda, imzanın davalıya ait olduğu da tespit edildiğinden, davacı tarafça davalıya satılan faturaya dayalı malın teslimine rağmen bedellerinin ödenmemiş olduğuna kanaat getirildiğinden, davalının itirazında asıl alacak yönünden haksız olduğuna ve bu nedenle itirazın iptaline, davacının davasının kabulüne, davalının 4.410-TL lik asıl alacağa ilişkin itirazın iptali ile takibin bu kısım yönünden aynı şartlarla devamına, %20 oranında hesaplanan 882- TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Dava konusu malın müvekkile teslim edildiği ispat edilmeden karar verildiği, davalının defterlerinin usulüne uygun tutulmadığından davaya dayanak olmaması lazımken davanın kabulüne dayanak yapılması usule aykırı olduğu, davanın durumu itibarı ile % 20 tazminat verilmemesi lazımken müvekkilinin tazminata mahkum edilmesi usule aykırı olduğundan davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava; 6.6.2014 tarihli … sıra sayılı irsaliyeli fatura bedelinden kalan bakiye alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır. Davalı tarafından fatura muhteviyatı malların teslim edildiği kanıtlanamadığından davanın reddi gerektiği savunulmuş ve istinaf nedeni olarak ileri sürülmüştür.Ancak davalı tarafından irsaliyeli fatura altındaki imzanın inkar edilmesi nedeniyle, imza incelemesi yaptırılmış grafolog bilirkişi tarafından; … adına düzenlenmiş 06/06/2014 tarihli ” irsaliyeli fatura” aslındaki imzanın mukayese imza yazı örnekleri de dikkate alındığında, …’ın el ürünü olduğu yolunda rapor sunulmuştur.Mahkemece tarafların ticari defter ve kayıtlarının ibrazı istenerek bilirkişi incelemesi yaptırılmış ,davalı ticari defter ve kayıtlarını ibrazdan kaçınmıştır. Davacının ticari defterleri üzerinde yaptırılan inceleme neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunun incelenmesinde; davacının davalıya ait hesapları iki ayrı alıcılar hesabında izlediği, davacının, davalı adına düzenlediği faturaları 120.63 ve 120.131- alıcılar hesabında izlediğinin tespit edildiği, takibe konu edilen faturanın kaydedildiği 120.63 hesapta davalı adına birisi dava ve takip konusu,diğeri de 6.5.2014 tarihli 3.766,32-TL bedelli olmak üzere 2 adet fatura kayıtlı bulunduğu , davacı tarafın ticari defter, kayıt ve belgelerin incelenmesi sonucu 08.10.2014 takip tarihi itibariyle adı geçen hesapta 535.72-TL ödemenin mahsubu sonucunda toplam 8.765,03-TL alacaklı olduğu ,diğer hesapta da 3.947,10-TL olmak üzere toplamda 13.247,85 TL alacaklı bulunduğuna dair rapor sunulmuştur.İrsaliyeli fatura üzerinde ki imzanın davalıya ait bulunduğunun grafolog bilirkişi raporundan anlaşılmış bulunmasına göre ,takip konusu 4.680,23-TL bedelli 6.6.2014 tarihli fatura muhteviyatının davalıya teslim edildiğinin kabulü gerekir. Fatura bedelinin ödendiği iddia ve ispat edilmemiştir.İİK’nun 67/2. maddesi hükmünce, icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borcun tutarının tesbiti mümkün ise,alacak likit sayılır. Davacının başlattığı icra takibinde faturadan kalan bakiye alacağın tahsili talep edilmekle davalı borcun miktarını belirleyecek durumdadır. Tüm anlatılanlara göre;davacının alacağı sabit olmakla davalının haksız itirazın iptaline,takibin devamına ve likit alacağa haksız itiraz nedeniyle davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiş ,davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 301,25- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 75,32- TL harcın mahsubu ile bakiye 226- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 14-TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362(1)a gereği kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 07/07/2020