Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/2611 E. 2020/1260 K. 01.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2611
KARAR NO : 2020/1260
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/06/2018
NUMARASI : 2015/139 Esas – 2018/553 Karar
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/12/2020
Konusu kalmayan dava nedeniyle bir hüküm verilmesine yer olmadığına dair hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacı vekili ; müvekkilinin davalıdan, … plakalı arazi taşıtını satın alarak bedelini ve vergilerini ödediğini,aracn mevzuata aykırı olarak ithal edildikten sonra müvekkiline satıldığından araç hakkında müsadere kararı verildiği,araç için davalıya 137.440-TL ödediğini,müvekkilinin sözleşmeden dönme hakkını kullandığını ,aracın bu günkü değerinin müvekkiline ödenmesi gerektiğini, aracın müsadere tarihi itibariyle değerinin 200.000-TL olduğu, ödedikleri bedel ile aracın rayiç değeri arasındaki fark olan 62.540-TL’nin davalının kusurlu davranışı ile müvekkilinin uğradığı zarar olduğunu belirterek,aracın, 24/09/2014 tarihinde müsadere edilmesi sebebiyle müvekkilince ödenen 137.440-TL, ödenen meblağ ile aracın güncel değeri arasındaki fark olan 62.540-TL’nin toplamı olan 200.000-TL ile trafik tescil gideri 210-TL olmak üzere toplamda 200.210-TL’nın ticari temerrüt faizi ile birlikte müvekkiline iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili; dava konusu yapılan işbu aracın müvekkili şirket tarafından yasalara ve usulüne uygun şekilde ithal edildiği, hukuka aykırı olarak İst. C.Başsavcılığının 2012/137283 Sor. numarası ile devam eden soruşturması çerçevesinde araca el konularak müsadere işlemi uygulandığından müvekkiline kusur atfedilemeyeceğini, özellikle CMK. 141 kapsamında devletin hukuki sorumluluğu nedeniyle tazminat davası açılması gerektiğinden davadapasif husumet yokluğu, ve görev yönünden davanın reddi gerektiğini,yasada öngörülen 2 yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açılmadığını, sözleşmeden dönme hükümleri uyarınca davacının ödediği miktardan çok daha fazla miktarın talep etmesinin kanuna aykırılık teşkil ettiğini, İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmekte olan davada verilecek hükmün, huzurdaki davanın neticesine etkiliyeceğini ,bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Mahkemece; araç davacı asil’ce KDV ödenerek teslim alındığından konusu kalmayan dava nedeniyle hüküm verilmesine yer olmadığına, yargı giderinin taraflar üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili;davanın açıldığı tarih itibariyle haklılıkları tespit edilerek, yargı gideri ve vekalet ücretinin dava tarihi itibariyle belirlenerek hüküm verilmesi gerektiğinden mahkeme masrafı ve vekalet ücreti konusunda hüküm verilmesine yer olmadığı yönündeki kararın kaldırılarak davanın yeniden görülmesine, lehine yargı gideri ve vekalet ücreti hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :HMK 331/1 : (1) “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.”Somut olayda; dava konusu aracın mevzuata aykırı ithalinden dolayı İst.C, Başsavcılığı’nca yapılan soruşturma sonucunda; ithalatçı davalı tarafından, “yeni ve kullanılmamış” olarak beyan edilerek ithalatı gerçekleştirilen söz konusu taşıtın, mevzuata aykırı olarak ithal edildiğinin tespit edildiği ve Gebze Gümrük Müdürlüğü’nün, 15.09.2014 tarihli 31 Nolu “Mülkiyetin Kamuya Geçirilmesi Kararı” ile , 4458 sayılı Gürmük Kanunu’nun, “235/1/c ve 235/4.” maddesi hükümleri gereğince,2014 tarihinde müsadere edildiği (mülkiyetinin kamuya geçirilmiş) ve davalının bu olaydan kaynaklanan sorumluluğunun bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır.Davalının kusurlu olduğu ve dava açılmasına sebebiyet verdiği anlaşıldığından davalının yargı gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerekir. Ancak dava konusu arazi taşıtının, 15/09/2014 tarihinde müsadere edildiği, aracın müsadere tarihi itibariyle güncel değerinin tespit edilmesi gerekirken bu yönde bir inceleme yapılmadığı, içlerinde makina mühendisi de bulunan bilirkişi heyetinin aracın değeri konusunda bir inceleme yapmadığı anlaşılmaktadır.Bilirkişi raporunda satış bedelinden başkaca bir değer bulunmadığından Dairemizce HMK. 331/1 hükmü gereğince haklılık durumuna göre hüküm verilememiştir.Aracın güncel değeri üzerinden dava değeri gözetilerek bir hüküm verilmesi gerektiğinden dosya kapsamı hüküm vermeye elverişli bulunmamaktadır.Bu durumda; aracın güncel değeri belirlenerek davacı vekilinin vekalet ücreti ve yargı gideri talebi hususunda bir hüküm verilmesi gerekmektedir.Açıklanan nedenlerle; uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle hükmün kaldırılarak, davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/139 Esas – 2018/553 Karar sayılı ve 13/06/2018 tarihli hükmünün, HMK.’nun 353(1)a-6 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,”Davacı tarafça yatırılan 35,90-TL peşin istinaf karar harcının talebi halinde iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile, HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 01/12/2020