Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/2607 E. 2020/1302 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2607
KARAR NO : 2020/1302
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/02/2018
NUMARASI : 2014/270 Esas – 2018/181 Karar
DAVA: Menfi Tespit ( Asıl Dava )- İtirazın İptali ( Birleşen Dava )
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/12/2020
İlk derece mahkemesince verilen hükmün asıl davada davacılar/birleşen davada davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacılar vekili; davalı bankanın müvekkilleri hakkında İstanbul …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile takibe başladığını, davalının müvekkilleri ile kredi sözleşmesi imzaladığının doğru olduğunu, ancak sözleşmede belirtilen krediyi kullanmadıklarını, müvekkillerinin İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından takibe konulmuş kredi nedeniyle bir borcu bulunmadığını belirterek,icra takibi nedeniyle davalı bankaya borçlu bulunmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı/temlik eden banka vekili cevap dilekçesinde; müvekkili bankanın Güneşli şubesi ile davacı ….Ltd. Şti. ve müteselsil kefil sıfatıyla … arasında 12/07/2011 tarihinde genel kredi sözleşmesi imzalanmış, imzalanan kredi sözleşmeleri gereğince davacılardan asıl kredi borçlusu lehine muhtelif krediler açılarak kullandırıldığı, kullandırılan kredilerin ödenmediği, temerrüde düştüklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA : Davacı/temlik eden banka vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı …Ltd. Şti ve müteselsil kefil sıfatıyla davalı Mehmet Kurban arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereği borcun ödenmediğini, kredi borçlusunun hesabının kat edildiğini, bu hususta gönderilen ihtarnamenin davalılara tebliğ edilemediğini, icra takibine itiraz ettiklerini belirterek, itirazların iptalini, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA CEVAP : Davalılar vekili cevap dilekçesinde; müvekilleri ile davacı arasında kredi sözleşmesi imzalandığını, ancak kredi kullanmadıklarını ve borçlu olmadıklarını, taraflarına kat ihtarnamesinin tebliğ edilmediğini belirterek, davanın reddini ve davacı aleyhine icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Mahkemece; her ne kadar davacılar vekili, takibe konu kredinin hiç bir zaman kullanılmadığını iddia etmiş ise de, gerek bilirkişi raporu gerekse temlik eden banka kayıtlarında borçlu şirkete ait hesap hareketleri incelendiğinde, temlik eden davacı banka ile davalılardan …Şti arasında 12/07/2011 tarihli 500.000,00-TL lik Genel Kredi Sözleşmesine istinaden davalı banka tarafından borçlu şirkete nakit kredi hesabı açılarak kredi kullandırıldığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtilen miktarlar bakımından asıl ve birleşen dava yönünden davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, birleşen itirazın iptali davasında alacak likit olduğundan alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Asıl davada davacılar ve birleşen davada davalılar vekili ; davalı taraf (birleşen dava dosyasında davacı taraf) kredi kullandırıldığını iddia ettiği ancak iddiasını ispat edemediği, zira, taraflar arasındaki Kredi Sözleşmesine dayalı kredi kullandırılıp kullandırılmadığına ilişkin … A.Ş.’den 26/04/2017 tarihinde gelen müvekkillerine ait kredi hareketlerinin sıfır olduğu, ancak 05/09/2017 tarihli bilirkişi raporunda kredi kullandırıldığı varsayımıyla hesaplama yapıldığı, 13/10/2017 tarihinde ise … A.Ş’den gelen 2. müzekkere cevabında ise müvekkillere kredi kullandırıldığı yönünde cevap verildiğini, ancak gelen müzekkere cevapları eklerinde müvekkillere ait imza, havale veya EFT talimatı olmamakla, kredi kullanımına ilişkin herhangi bir kayıt da mevcut olmadığı, banka tarafından açıklayıcı ve ayrıntılı hesap dökümlerinin dahi sunulmadığını,davalı banka şubesinde defterlerin ve bu kayıtların müvekkili şirket imzasına havi dayanak belgelerinin incelemesi yapılmaksızın verilen bilirkişi raporuna dayalı olarak karar oluşturulmasının hatalı olduğunu bildirerek, kararın kaldırılarak, eksik incelemenin tamamlanması için mahkemeye geri gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Asıl Dava; İİK. 72/3 maddesi uyarınca, icra takibinden sonra açılan Menfi Tespit davası; birleşen dava genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için asıl kredi borçlusu şirket ile müteselsil kefil aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve takibin devamı ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkin İİK. 67. vd. maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.Uyuşmazlık; asıl davada davacıların davalı/temlik eden banka ile 12/07/2011 tarihli genel kredi sözleşmesi imzaladıkları, ancak kredi sözleşmesinden doğan krediyi kullanmadıklarını ileri sürmüştür.Birleşen davada da davalılar aynı savunmada bulunmuştur.Dosyada mevcut … A.Ş.’ye yazılan ilk müzekkere cevabında davacılara ait kredi hareketlerinin sıfır olduğu, kredi kullandırılmadığı, 2. müzekkere cevabında ise davacılara kredi kullandırıldığı yönünde bilgi verilerek davalılara ait hesap hareketleri gönderilmiştir.Bilirkişi raporunda kat ihtarının … adlı kişiye tebliğ edildiği itiraz edilmediğinden kredi kullanılmadığı iddiası yönünden takdirin mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.Bilirkişi raporunun banka tarafından gönderilen kayıtlar incelenerek hazırlandığı,kredi kullanılmadığı iddia ve savunmasının incelenmediği anlaşılmaktadır.Asıl davada davacı iddiaları ve birleşen davada davalıların bu savunmaları incelenerek kredi kullanımının ne şekilde yapıldığı banka kayıtları gerektiğinde yerinde incelenmek suretiyle belirlenmelidir.Belirlenen hususlarda inceleme yapılmak suretiyle kredi kulladırım hususu belirlenmek üzere , yeniden denetime elverişli bilirkişi incelemesi yapılması ,sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu karar verilmiş olması yerinde görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle; uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle hükmün kaldırılarak, davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Asıl davada davacılar ve birleşen davada davalılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/270 Esas – 2018/181 Karar sayılı 28/02/2018 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE”İstinaf yoluna başvuran asıl davada davacılar ve birleşen davada davalılar tarafından yatırılan 2.468,02-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/12/2020