Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/2601 E. 2020/675 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2601
KARAR NO : 2020/675
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/05/2018
NUMARASI : 2017/595 Esas-2018/552 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/07/2020
İlk derece mahkemesince verilen davanın kabulüne yönelik hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı …- …. arasında mal alım satımı yapıldığını, İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile cari hesap alacağı olan 102.963,57 TL üzerinden takibe geçilmiş olduğunu, ancak davalının borca ve ferilerine itiraz ettiğini, düzenlenen faturalara göre davalının 79.568,53-TL borcu bulunduğunu, tüm bu nedenlerden dolayı davalının itirazının 79.568,53 -TL’lik kısmı için iptalini ve takibin 79.568,53- TL üzerinden devamını, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının davacı firmaya hiçbir borcu olmadığını, kendisine faturalı olarak satılan malların bedellerinin şirket çalışanı olan Hayati isimli şahsa yapıldığını, dosyada protokolün ibraz edildiği dilekçe ekinde sunulduğu belirtilmesine rağmen bu konuda bir tebliğin yapılmadığını, dava konusu ödemelerin yapıldığına dair şahitlerinin mevcut olduğunu, defter incelemesinden sonra haklılıklarının ortaya çıkacağını, tüm bu sebeplerle haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, davacı tarafın ibraz edilen ticari defterlerinin 6102 Sayılı Kanunun 64.md/3f kapsamında usulüne uygun tutulduğu, 6100 Sayılı Kanunun 222.md uyarınca davacı tarafın lehine delil olma niteliğinin bulunduğu, incelenen ticari defterler ile davacının davalıdan 79.568,53- TL alacaklı olduğu, davacının icra takibine konu 4 faturasının 2 sinin davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, diğerlerinin kayıtlı olmadığı, kayıtlı olan faturalarla ilgili olarak davalı tarafça ödeme makbuzu ibraz edilemediği, Hayati isimli bir kişiye ödeme yapıldığı iddiasını tanık beyanları ile kanıtlamak istediği, ancak dava miktarı dikkate alındığında tanıkla ispat olunamayacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile, davalı tarafın İstanbul … İcra Dairesi’nin… sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın 79.568,53- TL asıl alacak üzerinden iptaline ,takip tarihinden sonra asıl alacağa değişen oranlarda avans faizi yürütülmesine %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili; müvekkilinin alacaklı olduğunu iddia eden davacı firmaya borcu olmadığını, kendisine faturalı olarak satılan malların bedellerinin şirket yetkilisi olan Hayati isimli şahsa yapıldığını, Hayati isimli şahıs dinlenilmeden ve araştırılmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, protokolün ibraz edildiği dilekçe ekinde sunulduğu belirtilmesine rağmen kendilerine dava dilekçesi ve tensip zaptından başka protokol tebliğ edilmediğini, dava konusu ödemelerin yapıldığına dair şahitlerinin mevcut olmasına rağmen dinlenilmeden karar verildiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; icra müdürlüğünce yapılan icra takibinde talep olunan asıl alacağın 79.568,53- TL tutarındaki icra takibine vaki itirazın İİK.’nın 67. maddesi uyarınca iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir. İstanbul …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi tarafından davalı aleyhine 102.963,57 cari hesap alacağı ile 2.803,29- TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 105.766,86- TL’nin tahsili için icra takibi başlatılmıştır.Borçlu davalının itirazı üzerine icra takibi durmuş bulunmaktadır.HMK.’nın 200 maddesi gereğince; (1)Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibin beşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz. (2)Bu madde uyarınca senetle ispatı gereken hususlarda birinci fıkradaki düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati hâlinde tanık dinlenebilir.Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde ;davalının borcu ödediğini kendi ticari defterlerindeki kayıtlarla ya da senet veya diğer kesin delillerle ispatlamak zorunda olduğu ,tanık delili kesin delillerden olmayıp takdiri delil olduğunu belirterek tanık dinlenmesine muvafakat etmediğini bildirmiştir.Buna göre davalı vekilinin ödemelerini ispat zımnında tanıklarının dinlenmediğine yönelik istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.Dosya içeriği deliller kapsamında davacının davalıdan 79.568,53-TL alacaklı olduğu, davalı tarafça davacı çalışanı Hayati isimli kişiye ödeme yapıldığı hususunu ileri sürdüğü,istinaf dilekçesinde de bu kişinin araştırılıp dinlenmediğini ileri sürmüş ise de taraflarca delillerin hazırlanması gereken davada bu iddia dinlenebilir görülmemiş ,dava miktarı dikkate alındığında ödeme savunmasının tanıkla ispat olunamayacağı, davacı tarafın ödeme iddiasını kanıtlayamadığı hususu sabit olduğundan davanın kabulüne ilişkin hükümde isabetsizlik görülmemiş davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 5.435,32- TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 1.389.73- TL harcın mahsubu ile bakiye 4.045,59- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Hükümden sonra davacı yan tarafından yapılan 76- TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.07/07/2020