Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/2573 E. 2020/664 K. 06.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2573
KARAR NO: 2020/664
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/10/2018
NUMARASI: 2017/808 Esas -2018/1041 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/07/2020
Davanın kabulüne ilişkin hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesi; Müvekkil şirket ile davalı taraf arasında uzun zamandır süre gelen bir ticari ilişki olduğunu, müvekkil iş bu ticari ilişki kapsamında davalı tarafa boya malzemeleri satmakta ve davalı taraf da buna ilişkin ödemeleri belirli aralıklarla yüklü miktarda ödeme yaparak hesap açığını kapattığını, davalı taraf ödemelerini uzun bir süre geciktirdiğini, bu nedenle davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatmak zorunda kalındığını, davalı taraftan 7.167,79-TL cari hesap alacağı olduğunu, davalı tarafın iş bu icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini, taraflar arasındaki ticari ilişki yıllardır süregelmesine rağmen, davalı adına kesilmiş ve davalı tarafa teslim edilmiş birçok fatura olmasına ve iş bu takip tutarı kadar borçlarının olduğunu bilmelerine rağmen icra takibine haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiklerini ve tüm bu nedenlerle davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına ve davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı, süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, taraflar arasında alım satıma dayalı ticari ilişki bulunduğu, davalı tarafın almış olduğu boyaların bedellerini ödemediği, buna istinaden yapılan icra takibine de itiraz ettiği, davacı tarafça tutulan defterlerin usul ve yasaya uygun olup davacı alacağını doğruladığı, davalı tarafın bilirkişi incelemesine herhangi bir defter sunmadığı, bundan başka davalı tarafın ödeme veya başka bir savunmada da bulunmadığı gerekçesiyle davalı tarafın icra takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, takip konusu alacağın likit ve hesap edilebilir nitelikte olması nedeniyle davalı-borçlunun İİK’nın 67/2. maddesine göre hükmolunan alacağın %20 oranı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatından da sorumlu olmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin davacı tarafa borcu bulunmadığını, müvekkilinin tüm ödemeleri tam ve eksiksiz olarak yaptığını, ilk derece mahkemesi tarafından eksik inceleme yapıldığını ve müvekkilinin daha önce ödemiş olduğu miktarın müvekkilinden tekrar talep edilmesi yönünde karar oluşturulduğunu, bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek nitelikte olmadığını, hüküm ve gerekçe kısımların arasında çelişkiler olduğunu, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:İstinaf incelemesi, HMK. 355. Maddesi uyarınca; ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır. Davalıya usulune uygun yapılan tebligata rağmen davalı taraf süresinde davaya cevap vermemiş ,HMK 128 gereği davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar ettiği varsayılmıştır. Ancak;davalı vekili ;istinaf dilekçesinde müvekkilinin ticari alışveriş sebebiyle de müvekkil davalıya tüm ödemeleri tam ve eksiksiz olarak yaptığını ,müvekkilinden mükerrer olarak talepte bulunulduğunu,İlk derece mahkemesi tarafından eksik inceleme ve değerlendirmede bulunularak müvekkilin daha önce ödemiş olduğu miktarın müvekkilden tekrardan talep edilmesi yönünde karar oluşturulduğunu ileri sürmüştür.Davalı tarafça istinaf dilekçesinde ödenmiş faturaların tekrar talep edildiği ileri sürülmekle bu husus ödemeye yöneliktir.İşlem tarihinde yürürlükte bulunan HMK 200(1) gereği bir hakkın doğumu ..itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin yapıldıkları zamanda ki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz- TL yi geçtiği tarihte senetle ispatı gerekir.İncelemeye konu uyuşmazlıkta; taraflar arasında ticari ilişki kapsamında düzenlenen faturaların ödenmediği ileri sürülerek icra takibi başlatıldığı; davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı bu meyanda delil de bildirilmediği anlaşılmıştır. HMK 357(1) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenmez.Ancak ödeme borcu söndüren bir sebeb olduğundan yargılamanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkündür. Bu savunmaya göre davalı adına düzenlenen fatura bedellerini davacıya ödediğini yasal delillerle ispat yükü altındadır. Davalının istinaf nedenlerini doğrulayan ödeme belgesi ibraz etmediği, delil bildirmediğinden yemin teklif hakkı bulunmadığı,davacı tarafın incelenen kayıtlarında davalının davacıya 7.167,63-TL tutarda borçlu bulunduğu ,davalının ticari defterlerini ibraz da etmediği anlaşılmakla davalının ödeme savunmasını ispatlayamadığı sonucuna varılmaktadır. Anlatılanlara göre davacının alacağının varlığını yasal delillerle ispat emişken ,takip dayanağı faturaların ödendiği yolunda savunmasını ispat edemeyen davalı vekilinin hükme yönelik istinaf nedenleri yerinde görülmemiş ,istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 489,62- TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 122,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 367,12- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 28,-TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 06/07/2020