Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/2542 E. 2019/144 K. 07.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2542
KARAR NO : 2019/144
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/04/2018
NUMARASI: 2018/439 E.-2018/454 K.
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/02/2019
İlk derece mahkemesince mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA:Davacı vekili, müvekkilinin yurtdışında mukim dava dışı firmalardan satın aldığı malların deniz yoluyla taşıma işini davalının üstlendiğini, navlun bedellerinin davalıya ödendiğini, ancak davalının son taşıma tamamlandıktan sonra her üç taşıma için boşaltma bedeli, evrak masrafı, attendance, ekipman gibi adlar altında toplam 495-USD ve 3.176,32-TL ücret talep ettiğini ve bu ücret ödenmeden malın teslim edilmeyeceğini bildirdiğini, müvekkilinin de ihtirazi kayıtla bu tutarı ödediğini, haksız ödemenin iadesi talebiyle başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın deniz taşıma işine ilişkin olduğu, dolayısıyla Deniz Ticareti hükümlerinin uygulanması gerektiği, bu durumda görevli mahkemenin Deniz Ticareti Mahkemesi olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine, karar kesinleştiğinde, süresinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul 17.Asliye Ticaret Mahkemesine(Deniz Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) gönderilmesine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle;
1-Dava dilekçesi müvekkiline tebliğ edilmeden, savunma ve cevapları alınmadan karar verilmesinin görevli mahkeme tarafından yapılacak yargılamada karışıklığa neden olabileceğini, aynı zamanda usule de aykırı olduğunu,
2-Mahkemece görevsizlik kararı verildiği halde müvekkili lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinin doğru olmadığını belirterek hükmün kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, deniz yoluyla Taşıma Sözleşmesi uyarınca haksız olarak tahsil edildiği ileri sürülen tutarın istirdatı talebiyle başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK’nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.Öte yandan TTK’nun 5.kitap kısmında ‘deniz ticareti’ başlığı altında sıralanmış bulunan düzenlemelerin uygulanmasına ilişkin davalar Denizcilik İhtisas Mahkemesinin görev alanına girmektedir.somut olayda dosya kapsamında mevcut belgelerden taraflar arasında deniz yoluyla mal taşınmasına ilişkin sözleşme yapıldığı anlaşılmakta olduğu gibi, bu husus her iki tarafın da kabulündedir. O halde uyuşmazlığın çözümünde TTK’nun 5.kitap kısmında yer alan Deniz Ticaretine ilişkin hükümler uygulanacağından Denizcilik Alanında İhtisas Mahkemeleri görevli olup, ilk derece mahkemesince görevsizlik kararı verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gibi, kararı veren mahkemenin görevsiz olduğu son derece açık olup tarafların beyanları ile bu durumun değişmesi mümkün görülmediğinden, dilekçeler teatisi aşaması tamamlanmadan karar verilmesinde de usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmamaktadır.Bununla birlikte HMK 331/2 maddesi “Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm eder.” hükmünü haizdir. Vekalet ücreti de aynı Kanunun 323/1-ğ. maddesi uyarınca yargılama giderlerindendir. O halde ilk derece mahkemesince davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması da isabetlidir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna ,bakiye 8.50-TL harcın davalıdan tahsiliyle hazineye gelir kaydına.
Davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 353(1).a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 07/02/2019