Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/2531 E. 2020/1235 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2531
KARAR NO: 2020/1235
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/05/2018
NUMARASI: 2016/1329 Esas – 2018/521 Karar
DAVA: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/11/2020
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; 26/12/2015 günü müvekkili şirkete ait … plakalı aracın nakliyesinin yapılacağı 27.848,38 TL tutarındaki dava konusu malzeme ile şoför … tarafından kamera ile izlenebilen bir yer olan evin önüne park edildiğini, şirket araçlarının her türlü zarara karşı davalı sigorta şirketince sigorta poliçesi ile sigortalandığını, aracın 26/12/2015 tarihinde şoförün evinin önünde sabaha karşı kilidi açılarak soyulduğunu, araç içindeki malların bir kısmı olan 8.463,00 Euro değerindeki 41 koli eşyanın çalındığını, aynı gün durumun polise intikal ettirildiğini, sigortacıya müracaat sonucu alınan 29/03/2016 tarih ve 19/1192 sayılı yazı cevap ile “konaklama halinde nakliyatın yapıldığı vasıtanın emniyetli ve daimi gözetim altında bulunan kontrollü bir park alanına park edilmesi ve aracın kısa süreli terk edilmesinden önce araç sorumlusunun herhangi bir hırsızlığı önlemek açısından gereken tüm emniyet tedbirlerini almamış olması nedeniyle meydana gelebilecek olan hırsızlık hasarları teminat haricidir” özel istisna şartına istinaden herhangi bir tazminat ödemesi yapılmayacağının bildirildiğini, sigorta şirketinin red yazısının yerinde olmadığını, aracın şoförün evinin önüne park edildiğini, emniyetli ve gözetim altında bulunduğunu, malların hepsinin değil bir kısmının çalındığını, aracın aynı zamanda kameralarla gözlenen bir yerde bulunduğunu belirterek, hasar bedeli olan 27.848,38 TL’nin hasar talep tarihi olan 26/12/2015 tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile poliçenin muafiyet şartı gereğince 5.000,00 TL’nin hasar bedelinden indirilmesi gerektiğini, davacı tarafından satıcısının muhtelif emtialarının … plakalı kamyonetle taşınmasının üstlendiğini, müvekkili şirkete yapılan 05/01/2016 tarihli başvuru sonucu yapılan incelemede, taşımayı yapan … plakalı aracın kamuya açık bir alanda park halinde bırakıldığının tespit edildiğini, poliçenin 9. sayfasında yer alan özel şart uyarınca aracın korunaklı (etrafı çevrilmiş, kameralı, ışıklandırılmış park alanları vb) haricinde kamuya açık bir sokakta park edilmiş olması nedeniyle gerçekleşmiş olan hasarın tazmini için yapılan başvurunun reddedildiğini, dava dışı araç sürücüsünün kamyoneti evinin önünde, alalede bir sokağa park etmiş olması nedeniyle poliçede belirtilen emniyetli ve daimi gözetim altında bulunan kontrollü bir park alanı olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacı adına kayıtlı olan … plakalı kargo aracının davacı çalışanı tarafından 25/12/2015 günü saat 22:00 sıralarında kendi evinin önüne park edildiği, aracın 26/12/2015 günü saat 08:30 sıralarında arka kapak asma kilidi kırılmak suretiyle araçta bulunan malların hırsızlandığının anlaşıldığı, araçta bulunan kargo taşımasına ilişkin ürünler ile ilgili olarak …’e davacı tarafından 27.848,38 TL ödeme yapıldığı, davacı tarafça ödeme yapıldıktan sonra Yurtiçi Nakliyeci Sorumluluk Sigorta Poliçesi kapsamında zararın tazmini için sigortacısı olan davalı sigorta şirketine başvurulduğu, ancak davalı sigorta şirketince meydana gelen hırsızlık hadisesinin teminat dışı olduğu gerekçesi ile tazminat talebinin reddedildiği, davacı vekilince bahsedilen kamera kayıtlarına göre aracın 26/12/2015 tarihinde saat 07:33 sıralarında sokakta bina önünde park halinde olduğu esnada hırsızlandığı, taraflar arasındaki sigorta poliçesinin istisnalar başlıklı bölününde, konaklama halinde nakliyatın yapıldığı vasıtanın emniyetli ve daimi gözetim altında bulunan kontrollü bir park alanına parkedilmesi ve aracın kısa süreli terkedilmesinden önce araç sorumlusunun herhangi bir hırsızlığı önlemek açısından gereken tüm emniyet tedbirlerinin alınmamış olması nedeniyle meydana gelebilecek olan hırsızlık hasarlarının teminat harici bırakıldığı, davacının şoförü … ‘in ilk ifadesinde aracı evinin önüne parkettiğini ve kamera kaydı olmadığını, sonraki ifadesinde ise kamera kaydını tespit ederek dosyaya sunduğunu beyan etmiş olması karşısında araç şoförünün parkettiği yol kenarının kamera ile kayda alındığını bilmediğinin anlaşıldığı, bu nedenle park alanının daimi gözetim altında bulundurulduğunun kabulünün mümkün olmadığı, ayrıca somut olayda kısa süreli bir terk durumunun söz konusu olmayıp davacı şoförünün ifadesine göre 25/12/2015 günü saat 22:00 ile 26/12/2015 günü saat 08:30 arasında parketme durumunun söz konusu olduğu, buna göre park edilen alanın poliçeye göre devamlı gözetim altında tutulan kontrollü bir park alanı olması gerektiği, hırsızlığa konu aracın bir kamera tarafından görüntülenmiş olmasının gözetim şartını yerine getirmeye yetmediği, zira bahsi geçen kameranın sırf park eden araçları izlemek için tahsis edilmediği gibi anlık olarak da izlenmediğinin anlaşıldığı, parkedilen yerin bu tür araçların parkedilmesine ayrılan uygun bir yer olmadığı da nazara alındığında hasarın poliçe teminatı kapsamında yer almadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; müvekkilinin sürücüsünün aracı evinin önüne park ederek gerekli özeni gösterdiğini, araç kapılarının özel güvenlikli kilitlerle kilitli olduğunu, poliçede çalınma halinde kontrollü park alanına park etmenin yeterli sayıldığını, aracın özel otoparka perk edileceğine dair bir şart bulunmadığını, umuma açık ve herkesin araç bıraktığı yerin kontrollü park alanı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, TTK’nın 1473. maddesi kapsamında düzenlenen yurtiçi nakliyeci sorumluluk sigortasına dayalı olarak, oluşan zararın tazmini istemine ilişkindir. Somut olayda; davalı tarafından nakliyeci sorumluluk sigortası poliçesi ile sigortalanmış araç içerisinde bulunan emtianın, aracın davacı çalışanı olan sürücünün evinin önünde park halinde olduğu sırada aracın kilidi kırılmak suretiyle çalındığı, davacı tarafından çalınan emtia bedeli olarak mal sahibi …’a 20.07.2016 tarihinde 27.848,38 TL ödeme yapıldığı, davacı tarafından davalıya yapılan başvuru sonucunda davalı sigortacı tarafından hasarın teminat kapsamında olmadığı gerekçesiyle ödeme isteminin reddedildiği anlaşılmaktadır. Dayanak poliçenin incelenmesinde; poliçede emtianın nakliye amacıyla sigortalıya tesliminden alıcısına teslim edilinceye kadar olan süreçte bir hasar sonucu emtiada meydana gelen zarar dolayısıyla sigortalıya yüklenebilecek yasal sorumluluklarının teminat altına alındığı, ayrıca konaklama halinde nakliyatın yapıldığı vasıtanın emniyetli ve daimi gözetim altında bulunan kontrollü bir park alanına park edilmesi ve aracın kısa süreli terkedilmesinden önce araç sorumlusunun herhangi bir hırsızlığı önlemek açısından gereken tüm emniyet tedbirlerinin alınmamış olması nedeniyle meydana gelebilecek olan hırsızlık hasarlarının teminat dışı olduğunun düzenlendiği görülmüştür. Uyuşmazlık; emtianın, aracın sürücünün evinin önünde umuma açık yola park edilmesi sonucunda çalınması sonucunda oluşan zararın poliçe teminatı kapsamında kalıp kalmadığı hususundadır. Yukarıda da belirtildiği üzere, aracın olay anında sürücünün evinin önünde umuma açık sokak üzerine park edilmiş olduğu, sürücünün geceyi evinde geçirmesi nedeniyle aracın kısa süreli terk edilmesinden söz edilemeyeceği, park edilen sokağın poliçede sözü edilen emniyetli ve daimi gözetim altında bulunan kontrollü bir park alanı olarak değerlendirilmesinin de mümkün olmadığı, poliçedeki açık düzenleme doğrultusunda oluşan zararın açıkça poliçe teminatı dışında kaldığı, basiretli bir tacir olarak kontrollü ve güvenlikli bir park alanına park edilmesi gereken araçtan vaki hırsızlık olayı sonucu uğradığı zarar nedeniyle davacının davalı sigorta şirketinden tazminat talep etmesinin mümkün olmadığı açıktır. Bu itibarla ilk derece mahkemesi kararı doğru olup, davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Davacıdan alınması gereken 54,40-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 35,90- TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 26/11/2020