Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/2530 E. 2021/75 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/2530
KARAR NO : 2021/75
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/05/2018
NUMARASI : 2013/324 Esas 2018/503 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/01/2021
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davacı ve davalı vekillerince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; Japonya menşeili takip alacaklısı müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkinin sona ermesi nedeniyle, tarafların davalı şirket nezdinde bulunan stok malların geri alınması hususunda bir mutabakata vardıklarını, bu mutabakat kapsamında davalı şirket stoklarında bulunan malların tamamı için 25/03/2013 tarih 2013/4-5-6 numaralı faturaları düzenleyerek müvekkili şirkete gönderdiğini, müvekkili şirketin anılan fatura bedellerini davalı şirketin banka hesabına ödediğini, ödemenin yapılmasına rağmen davalı şirketin teslim etmeyi taahhüt ettiği malları teslimden imtina ettiğini, bu nedenle teslim yükümünü yerine getirmesi ve BK’nun 123. maddesi uyarınca 3 iş günlük ek sürede edimini yerine getirmemesi halinde müvekkili şirketin taraflar arasındaki mutabakattan dönmüş sayılacağı ve ödenen mal bedeli ile mahrum kalınan karın kendisinden talep edileceği hususunun ihtar edildiğini, anılan ihtarnameler davalı şirkete tebliğ edilmesine rağmen, davalı şirketin hiçbir cevap vermediğini,dolayısıyla müvekkili şirketin taraflar arasındaki mutabakattan döndüğünü, ödenmiş mal bedeli olan 261.475,30 -usd ile mahrum kalınan kar olan 6.000 euro’nun tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmışsa da, anılan takibin davalı şirketin itirazı ile durduğunu belirterek, davalının haksız itirazının iptaline,takibin devamına, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili; davacı şirketin, taraflar arasındaki 01/01/1999 tarihli distribütörlük sözleşmesini ani edimle ve haksız olarak feshetmesi nedeniyle müvekkiline karşı borcu bulunduğu, müvekkilinin bu nedenle davacı şirkete karşı denkleştirme (müşteri-portföy) tazminatı ve maddi tazminat talepli alacak davası ikame ettiğini, ilgili davanın, İstanbul 40. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/268 esas sayılı dosyası üzerinden görüldüğünü, müvekkilinin stoklarında bulunan dava konusu lastiklerle ilgili bir ödeme yapılması durumunda da, davacının müvekkiline olan bu borcu dolayısıyla, ödenen tutarın faiz ve ferilerine sayılacağı ve bu itibarla müvekkilinin lastikler üzerinde takas ve hapis hakkını kullandığı davacı şirkete bildirilmesine rağmen, davacı şirketin haksız ve kötü niyetli olarak, müvekkili aleyhine takibe geçtiğini belirterek,davanın HMK 166. maddesi uyarınca İstanbul 40. ATM’nin 2012/268 sayılı dosyası ile birleştirilmesine, bu dosyada hükmedilecek alacağın dava konusu alacak ile takas ve mahsubuna ,davacının tüm taleplerinin reddine, davalının kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Mahkemece; davalının İstanbul 6. ATM’nin 2014/399 esas sayılı dosyasının sonucunun beklenmesi ara kararından dönülmesine, davalının takas mahsup talebinin icra müdürlüğü’nce infaz aşamasında dikkate alınmasına, davacının, davalıdan 261.475,30 USD alacağı (stokta bulunan ve iadesi gereken malların bedeli) bilirkişi raporu ile de sabit olduğundan; davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 261.475,30-USD üzerinden iptaline, takibin devamına, fazla istemin reddine,asıl alacağa devlet bankalarının USD mevduata uyguladığı en yüksek faizin yürütülmesine, %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : 1-Davalı vekili; Mahkemenin, davalının distribütörlük sözleşmesi nedeniyle İstanbul 6. ATM nezdinde 2014/399 Esas (Kapatılan İst. 40. ATM’nin 2012/268 Esas) açtığı portföy tazminatı davasının … Ltd. aleyhine olduğundan bahisle birleştirilmesi talebini reddettiği gibi sonucunun beklenmesine karar vermesine rağmen bu ara karardan da döndüğünü, davacı, bedelini ödediği malların teslimi gerçekleşmediğinden temerrüt nedeniyle BK 125’e dayanarak ifanın yapılmaması nedeniyle tazminat talep ettiğinden davacı tarafından noterden temerrüt ihtarı gönderilmesi gerektiğini, 6. ATM’nin 2014/399 esas sayılı mahkeme kararının kesinleşmesi halinde alacaklı davalının bu alacağından dolayı hapis hakkını kullanacağını bildirerek, aynı yargılama konusu ile ilgili huzurdaki davayı esastan etkileyen İst. 6. ATM’nin 2014/399 sayılı kararı doğrultusunda hüküm verilmesi gerekirken veya bu hükmün kesinleşmesi beklenmesi gerekirken beklenmemesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek hükmün kaldırılmasına, davanın sonucunun beklenilmesine, takas, mahsup hakkı taleplerinin kabulü ile mahsupların yapılarak davanın reddine, şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin de reddine,davalı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.2-Davacı vekili katılma yoluyla istinaf talebinde; her iki davanın konusunun farklı olduğunu, karşı tarafın alacağı hükme bağlanmış olmasına rağmen, aynı alacağı bir kez de takas def’i olarak ileri sürmeye çalışmasının sebepsiz zenginleşme teşkil edeceğini, portföy tazminatı talepli dava dosyasında davalı tarafın hapis hakkının bulunup bulunmadığının tartışılmamasının yanı sıra varlığının kabulü gibi bir durumun da söz konusu olmadığını,müvekkilinin kar mahrumiyeti tazminatı talebinin dosya kapsamına göre haklı bir talep olduğunu bildirerek,kararın sadece kar mahrumiyeti talebinin reddine ilişkin kısmının kaldırılarak, işbu haklı davanın talepleri gibi tam kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava; davalı borçlu tarafından mal teslim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeniyle ödenmiş mal bedeli olan 261.475,30-USD ile mahrum kalınan kar olan 6.000-Euro tutarındaki alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı taraf sözleşmenin feshi nedeniyle stok malların iadesi çerçevesinde davacının bedelini ödediği malların iade edilmemesi nedeniyle tazminat talep etmekte iken,davalı taraf ise bu mal bedelinden doğan borcun sözleşmenin haksız feshinden dolayı davalının sahip olduğu alacak ile takas-mahsup talebinde bulunduklarını savunarak, davanın reddini istemiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 139. maddesi (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 118. maddesi) uyarınca, “iki kişi, karşılıklı olarak bir miktar para veya özdeş diğer edimleri birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise her biri alacağını borcuyla takas edebilir, alacaklardan biri çekişmeli olsa bile takas ileri sürülebilir.”Karşılıklı alacaklar çekişmeli (münazaalı) ise takasa bağlı hukuki sonuçlar, çekişmeli alacağa ilişkin mahkeme kararına göre belirlenir. Mahkeme alacağın varlığını kabul ederse takas geçerli olur, aksi takdirde takas hiç bir sonuç doğurmaz. Takas borcu sona erdiren sebeplerden biri olup, takas ile her iki borç da az olanı oranında sona erer. Yani takas beyanıyla her iki alacak da kesin olarak ortadan kalkar.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 143. maddesi (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 122. maddesi) uyarınca, takas, ancak borçlunun takas iradesini alacaklıya bildirmesiyle gerçekleşir. Bu durumda her iki borç, takas edilebilecekleri anda daha az olan borç tutarınca sona erer. Böylece takas beyanı, borçları (alacakları) geriye yürüyen bir şekilde sona erdirir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/4097 Karar No: 2019/2903 11/04/2019 tarihli ilamı)Somut olayda, davalı tarafça yapılan takas ve mahsup def’ine dayanak yapılan alacakların bir başka mahkemede görülen tazminat davasında dava konusu yapıldığı anlaşılmakta olup, zikredilen yasal düzenlemeler uyarınca takas iradesinin bildirilmesiyle her iki borç takas edilebilecekleri anda daha az olan borç tutarında sona ereceğinden İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde 2014/399 Esas (Kapatılan İstanbul 40. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/268 Esas) görülen tazminat davasının sonucunun beklenerek, takas-mahsuba konu alacağın akıbetinin belirlenmesi gerekmektedir.Ancak; İlk derece mahkemesince, İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/399 Esas sayılı dosyasının sonucunun beklenmesi gerekirken, davalının takas mahsup talebinin İcra Müdürlüğü’nce infaz aşamasında dikkate alınmasına dayalı olarak hüküm verilmesi doğru görülmemiştir.Bu hata/eksiklik hükme tesir edecek derece de delillerin incelenmemesi sonucunu doğurduğu gözetilerek hükmün kaldırılmasına, davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜNE; İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/05/2018 Tarih 2013/324 Esas 2018/503 Karar sayılı hükmün HMK.’nın 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” İstinaf yoluna başvuran taraflarca yatırılan (Davacı 35,90-TL, davalı 9.135,90-TL) peşin istinaf karar harçlarının istek halinde kendilerine iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 28/01/2021