Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/2517 E. 2020/20 K. 16.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2517
KARAR NO : 2020/20
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/05/2018
NUMARASI : 2015/301 Esas- 2018/439 Karar
DAVA: Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/01/2020
İlk derece mahkemesince verilen hükmün asıl dava davacısı birleşen dosya davalısı … vekili, birleşen dosya davacısı … vekili, asıl dava davalısı-birleşen dava davacısı … vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
ASIL DAVADA DAVA: Davacı vekili 06/12/2012 tarihi itibariyle davalı şirkette … ve çocuklarının %48,96, … ve çocuklarının %48,96, …’un %2,08 pay sahibi olduğunu, bu tarihte her iki ortağın kardeşleri …’a kendi paylarından 0,96 pay vermeyi kararlaştırdıkları, toplam 1.92 payın karşılığı 312.000- TL’nin davacı tarafından davalı …’e verildiği ve … şirket hesaplarına intikal ettirdiği, buna göre pay durumlarını %48+48+ 4 halini aldığı, şirketi her iki kardeş münferiden temsil ve ilzam etmekte iken 16/12/2013 tarihinde her üç ortağın şirket merkezinde toplanarak %4 payı … ve … devretmesine karar aldıklarını, bu halde paylar eşit olacağından münferit yetki uygulamasından vazgeçerek müşterek imzaları ile temsil ve ilzama karar alındığı, yapılan anlaşma gereği olarak davalı …’in 16/12/2013 tarihinde şirket YK.na dilekçe vererek %2 hissenin %1’ini … devrediyorum şeklinde beyanda bulunduğunu, bunun sebebinin davalı …’in hisselerinin %2 olduğunu hatırlaması olduğu, bunun üzerine davalı …’in %4’ün yarısı %2’si şeklinde beyanını düzelttiği ve şirketin devri halinde çıkabilecek masraflar hususunda avukatından görüş istendiği, daha sonra davalı …’in %4 payının %3’lük kısmını …’un oğlu … bağışladığı bilgisine ulaşıldığını, payların bedelinin davacı tarafından karşılanması, ancak … parayı davacıya iade etmemesi, daha sonra davalı …’in payının her iki paydaşa eşit olarak devretmesine karar alınması ve devir belgesinde hissenin %2’sini n%1’ini ifadesini kullanması ve akabinde müşterek imzaya geçilmesi nedeniyle davalı …’in %4 hissenin yarısını …’a devrettiğinin anlaşılması gerektiğini, %2 hissenin davacıya devir işleminin yapılmasına ve pay defterine işlenmesine, %4 payın … devredilen %3’lük kısmının %1’lik hissenin iptaline ve davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAPLAR: 1-Davalı … vekili ; şirketin 16/12/2013 tarihine kadar münferit imza ile temsil edildiği, şirketin durumunun kötüye gitmesi nedeniyle bu tarihte müşterek imzaya geçilmesine karar verildiği, davacının bu toplantıdan önce müvekkiline gelerek; %4’lük hissenin %2’lik kısmının kendisine satılması şartıyla bu toplantıya katılıp karara imza atacağını, aksi takdirde toplantıya katılmayacağını beyan ettiğini, kardeşler arasında tartışma yaşanmaması için %2 payının sadece %1’lik kısmının kendisine satabileceğini beyan ettiğini ve bu belgeyi toplantı öncesinde müvekkiline imzalattırdığını, pay bedellerini müvekkiline ödemediğini, daha sonra müvekkilinin bu belgenin iadesini istediyse de davacının yırttığını söylediğini, davacının %2’lik paya talip olması üzerine davalı …’in vekili olarak kendisine müracaat ettiğini, vergi hesaplaması yapıldığını, 28/01/2014 tarihli e- posta mesajında davacının satın almak istediği 1.300 adet payın satın alınması halinde hangi maliyete katlanması gerektiğini araştırdığını, eğer 16/12/2013 tarihinde hisseleri zaten satın almış ise daha sonraki tarihli e posta mesajında görüş bildirim hususu neyle ilgili olduğunun düşünülmesi gerektiğini, şirket YK nun 24/01/2015 tarihinde toplanarak şirketin gayri faal duruma getirilmesi hususunda karar alındığını, bu toplantıda davacının pay devrine ilişki hiçbir beyanda bulunmadığını, ihtilaf üzerine davacının keşide ettiği 28/01/2014 tarihli ihtarnamenin incelenmesinde de; davalı …’in 2.600 pay sahibi olduğunu açıkça ifade ettiğini, eğer 16/12/2013 tarihinde bu payları devralmış olsaydı %1 karşılığı 650 pay ilavesi suretiyle 24.350 adet payı olduğunu, hatta %2 karşılığı 1.300 pay ilavesi suretiyle 25.000 pay sahibi olduğunu ifade etmesi gerektiğini, …’un şikayeti üzerine davacı karakolda verdiği ifadesinde; müvekkiline kendisine vermeyi taahhüt ettiği %2’lik hisseyi ona vermediği şeklinde beyanda bulunduğu, %2 lik payların … ait olduğunun İst. 7. Aile Mahkemesi’nin 2014/151 Değişik iş sayılı dosyasına açılan davada ikrar ettiğini, yine 09/06/2014 tarihinde açılan davada da; …. ‘in %4 hissesi olduğunu ikrar ettiğini, bu belge ile satın aldığını ileri sürdüğü %1’lik payı aslında hiçbir zaman almadığını, bu paya ilişkin olarak hiçbir bedel ödemediğini, daha sonra bu belgeyi yırttığını söylediyse de %2’lik kısmının %4, %1’lik kısmı da %2 olarak değiştirdiğini, üzerinde el ile düzeltmeler yaptığı belgeye istinaden anlamsız yorumlar yaparak dava açtığını ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı şirket vekili; … tarafından 16/12/2013 tarihinde davacıya devrettiği ileri sürülen paylar konusunda şirket YK na bilgi verilmediği ve bu konuda ilk kez 16/12/2015 tarihinde davacının hak iddiasında bulunduğu, davacının ibraz ettiği belgenin üzerine elle yapılan düzeltmeler nedeniyle kabul görmediği, hissedarlar arasındaki ihtilafın yasal yollarla çözülmesi gerektiği, davanın yönetim kurulu kararından önce açılmış olması nedeniyle şirket yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Birleşen İstanbul 11. ATM 2015/335 Esas sayılı dosyasında davacı … vekili; şirketin 16/12/2013 tarihinde toplanarak şirketin temsil ve ilzamı hususunda müşterek imzaya geçilmesi hususunda davalıyı ikna edebilmek için %4 hissesinden %2’yi talep etmesi nedeniyle %2 payından sadece %1’lik kısmını satabileceğini beyan ettiği, %1’lik payı almaya ikna olan davacının bu paydan sadece %1’lik kısmının devredildiğine dair hazırlattığı yazıyı toplantı öncesinde … imzalattığını ve toplantıya girdiğini, ancak davalının ödeme sözünü verdiği pay bedellerini ödemediğini, %2’lik paya sahip olması nedeniyle doğabilecek vergilerin hesaplanarak … 28/01/2014 tarihinde gönderildiği, eğer daha evvel hisseleri devraldıysa bu araştırmayı neden yaptığını, açılan davalarda … 2600 payı olduğunu kabul ettiğini, davalının üzerinde tahrifat yaptığı ve hükümsüz hale gelen belge ile şirket paylarını ele geçirmesinin mümkün olmadığını beyan ederek 16/12/2013 tarihli pay devri belgesinin hükümsüz olduğunun tespitine ve iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA: İstanbul 6. ATM 2015/336 sayılı dosyasında; davacı …; şirket paydaşı …’un asıl dosyada davacı …’a şirketin %1 hissesini devrettiğinin iddia edildiği, ana sözleşmenin 11. maddesinde hisse senetlerinin devrinin düzenlendiğini, hisselerin sermaye arttımı ve sair senetlerle iktisabı veya el değiştirmesi bahse konu olduğunda durumun evvela hemen ödenmiş hisse senedi iktisabına hak kazanan A serisi maliklerine bildirileceği, müracaat edenler arasında iktisabına hak kazandıkları ödenmiş hisse senedi miktarı esas tutulmak suretiyle tevdi ve tevzi edileceğini, A grubu hisse sahibi davacı …’in imtiyazlı paya sahip olduğu, TTK’nın 478. maddesi uyarınca davacıya “Öneriye muhattap olma hakkı verdiğini, bu rüçhan hakkının şirkette payını satmak isteyen paydaşların paylar öncelikli olarak şirketin A grubu hissedarlarına önermesi ve bu hissedarların hisseleri satın almadan öncelikli olma hakkına sahip olduğu, müvekkili … 20/02/2015 tarihinde haberdar olduğu, iş bu pay devrine karşı esas sözleşmede belirtilen süre içerisinde itirazi kayıt koyduğu ve bu paylara aynı şekilde talip olduğunu ihtarında bildirdiğini, davacının da pay devralan … de A grubu hissedar olması nedeniyle davacının satılarak devredilen payların en azından yarısını alma hakkına haiz olduğunu, %1 payın devrine ilişkin belgenin iptali ile pay devrinin hükümsüzlüğünü, belgenin hüküm ifade etmesi halinde de devre konu payların en az yarısının A grubu imtiyaz pay sahibi müvekkili adına” tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece; “anonim şirkette sermayenin paylara bölündüğü, bunların nama ve hamile yazılı olabileceği, pay defterinden takip edildiği, payların devredilebilir nitelikte olup pay devrinin nama veya yazılı olmasına veya hisse senedine bağlanmış olmasına ya da ilmühaberden çıkarılmış olmasına göre farklılık arz ettiği, pay sahibi sıfatının kazanılması için öncelikle geçerli bir devir bulunması gerektiği, yazılı paylar yönünden devrin zilyetlik ile gerçekleştiği, ilmuhabare bağlı payların ise ve pay defterinden takip edilen payların yazılı bir alacak temlikine bağlı olduğu, pay defterine kayıt ile değil geçerli bir devir sözleşmesi ile kazanıldığı, esas sözleşmenin 8. maddesinde hisse senetlerinin hamile yazılacağı şekilde bir düzenleme olduğu, bu durumda davacının bu belge dışında davalıya pay devri karşılığında yapılan bir ödeme veya dayanağın olması gerektiği, yeterli olmadığı, …’un geçerli bir pay devri bulunması halinde ön alım hakkının incelenebileceği, …’un açtığı davada ise, pay bedelinin karşılığının ödenip ödenmediği yer alan diğer belgelerden eklenerek açılan her 3 davanın da geçerliliğinin iddia ve itirazların tartışılması için oluşturulan karar için bir bedel bulunmadığı tespit edilmiştir.Taraflar arasındaki ilişki ve çekişmeleri gösterir kayıtlar ile asıl davaya konu devredilmiş gerçek bir pay devri olmadığı, bağış yönünden ise iptali istemi artık yönetim kurulu toplantısında pay defterine işlenmiş olduğu, irade sakatlığından bahsedilemeyeceği, ön alım hakkının şirketi devri talepleri bağlayacağı, davacı tarafından dava dosyalarına verilen beyanlardan eldeki belgenin tarihinden daha sonraki tarihlerde davalı …’in 2.600 payı bulunduğunu kabul ettiği, bu nedenle davacı … yönünden devrin gerçekleşmediği yolunda ikrarları bulunduğu, gerekçesi ile asıl ve birleşen davaların reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: 1-Birleşen dava davacısı … vekili; davanın reddi kararına karşı itirazları olmasa da birleşen 2015/336 esas sayılı dosyada bu kararda aleyhlerine 13.150- davalılar lehine hükmedilen vekalet ücretinin yüksek olduğu, davacının talepleri nediniyle bu davayı açmak zorunda kaldıklarını, maktu ücret takdirine karar verilmesini talep etmiştir. 2- Asıl dava davalısı-birleşen dava davacısı …; …’un %4 lük payının %1 lik kısmının kendisine devri için çok büyük baskı yaptığını, müvekkili hakkında dava açılması üzerine huzurdaki davayı …’un pay devri talebi üzerine zorunlu kaldığından açtığını, …’un davasının reddedilmesi durumunda mahkemenin birleşen davada konusuz kalan dava hakkında hüküm kurmaya yer olmadığına karar vermesi gerekirken davanın reddine karar vermesinin usul ve yasaya aykırı kararın davanın reddi ile hükmün değiştirilerek davanın konusuz kaldığından bir karar verilmesine yer olmadığına bu durumda masraf ve avukatlık ücretinin değiştirilerek kararın onanmasına, baskı nedeniyle bu dava açmak zorunda kaldığından hükmolunan avukatlık ücretinin hükümden çıkartılmasına, hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.3-Asıl davada davacı-birleşen davada davalı … vekili; belgenin içeriğinden … A.Ş’de bulunan %2 nissenin %1 ini …’a nominal değerinde devir ediyorum, gerekli kararı alarak pay defterine işlenmesini talep ediyorum” alacağın temliki bakımından kanunda öngörülen yazılı temlik sözleşmesi beyanı geçerli bulunduğu, temlik beyanının yazılı şekilde yapılması gerekli ve yeterli olduğundan ayrıca temerrüd edenin kabulüne ihtiyaç olmadığı, bu sebeple tahrifat yapıldığı iddiasının devir sözleşmesini hükümsüz hale getirmediği, %4 hissenin %2 sinin davacıya devredildiğini kabulü gerektiği, …’un %3 oranındaki payını … bağışlamasının hukuken geçerli olmadığını, bağışlama tarihinde …’un mülkiyetinde bulunan 1.300 adet hisse bakımından geçerli olabileceği, bu sebeple kendisinin olmayan bir hisseyi bağışlayamayacağı gözetilerek %2 lik hissenin davacı … adına pay defterine tesciline, hükmün kaldırılarak davanın kabulune karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Anonim şirketlerde payın devri için payın senede bağlanmış olması şart değildir.Sahip olunan payı temsil etmek üzere; hisse senedi çıkarılmamış olması halinde ,sahip olunan pay senede bağlanmamış demektir.Çıplak pay senede bağlanmış paylar gibi serbestçe devredilebilir. Ancak payın serbestçe devredilebileceğine getirilen kanuni ve iradi sınırlamalar çıplak pay için de geçerlidir. Çıplak payın devri hakkında TTK da özel bir düzenleme mevcut değildir.Çıplak pay genel hükümlere göre yazılı devir anlaşması ile devredilebilir. Alacağın temliki ,tasarrufi bir işlem olduğundan,temlik ile çıplak pay devralana geçer.Alacağın temlikinde olduğu gibi yazılı şekil şartı vardır.Bedeli ödenmiş çıplak payın devri ,TBK 184 gereği yazılı bir temlik beyanının devralana verilmesi ile gerçekleşir. (AŞ’lerde Hisse Senetlerinin devri. …. yüksek lisans tezi)Davaya konu davalı anonim şirket hisselerinin bedeli ödenmiş çıplak pay olduğu ,senet veya ilmühabere bağlanmadığı yapılan bilirkişi incelemesi ve tarafların kabulünden anlaşılmaktadır. Senede bağlanmamış çıplak payın devrinin alacağın temliki hükümlerine tabii olduğu hususu yargı uygulamasında genel olarak kabul görmüştür. Alacağın temlikine ilişkin TBK nun 184/1 maddesinde alacağın devrinin geçerliliği,yazılı şekilde yapılmasına bağlanmıştır.TBK nun 14/1.maddesinde ise yazılı şekilde yapılması öngörülen sözleşmelerde borç altına girenlerin imzalarının bulunması zorunludur.Davacı tarafça hisse devir sözleşmesi olduğu ileri sürülen … AŞ yönetim kuruluna hitaben yazılmış olan 16.12.2013 tarihli belge de …’un … AŞ deki %2 hissesinden %1 ini nominal değer üzerinden …’a devrettiği ,payların adına yazılmasını talep ettiği anlaşılmaktadır. Dosyaya ibraz edilen pay devrine ilişkin yazılı belge üzerinden payını devrettiği ileri sürülen davalı tarafından kabul edilmeyen düzeltmeler yer aldığı, söz konusu belgenin alacağın temliki ile öngörülen şekle uygun olmadığı, davacı tarafından pay devrini ispatlamak üzere üzerinde değişiklik yapılması ve davalı tarafından kabul edilmeyen 16/12/2013 tarihli geçerliliği tartışmalı bu belge dışında davalıya pay devri karşılığında yapılan bir ödeme veya söz konusu devir, bağış niteliğinde ise bağışı ispatlayan belge sunulmadığı ,dosyaya ibraz edilen söz konusu belge payın devrinin gerçekleştiğinin ispatının yeterli olmadığı yolundaki bilirkişi görüşü mahkemece benimsenerek davanın reddine karar verilmiştir. Davalı …’un 16/12/2013 tarihi itibariyle davalı şirkette %4 oranında hissesi bulunduğu konusunda ihtilaf yoktur. Davalı … devre dayanak olarak davacı … tarafından gösterilen 16/12/2013 tarihli belgedeki imzayı ikrar etmektedir. Davalı … bu belgeyi şirket yönetiminde münferit imza hususunda karar alınabilmesini temin etmek ve esasen %4 hissenin %2 hissesine davacının talip olması nedeniyle %1 hissenin devri amacıyla imzalayıp davacıya verdiğini kabul etmektedir. … tarafından … A.Ş. Yönetim Kuruluna başlıklı belgenin incelenmesinde …. A.Ş’de bulunan %2 hissenin %1’ini …’a (TC No:) Nominal değerinde devir ettiği gerekli kararın alınarak pay defterine işlenmesini talep ettiği yazılıdır. Esasen başlangıçta %2 ‘lik hissenin %1 inin devredildiğine dair belgenin düzenlendiği, davacının da kabulündedir.Ancak bunun bir hatadan ibaret olduğunu ,…’un hatırlayamadığı hisse oranının %4 olduğunu daha sonra hatırlayarak %2 nin %4, %1 i de %2 olarak düzelttiğini davacı beyan etmektedir. Davalı …’de bu düzeltmenin kendisi tarafından yapılmadığını savunmaktadır. Bu düzeltme el ile yapıldığı ve belgeyi imzalayan … tarafından düzeltilen kısımların imzalanmadığı açıktır. O halde, belgenin üzerinde değişiklik yapılmadan evvelki orjinal halinin esas alınarak davanın çözümü gerekmektedir.Davacı … her ne kadar …’ in hisselerini %2 olarak hatırladığını bu sebeple %2 olarak düzenlenen devir beyanının %4 olarak anlaşılması gerektiğini ileri sürmekte ise de bu iddiayı doğrulayan davacının iddialarından başka bir delil dosyada bulunmaktadır. Aksine davalı … taraflar arasında ki oy eşitliğini sağlayacak hisseleri daima üzerinde bulunduran kişi olduğundan hisse miktarını hatırlamaması nedeniyle %2 ibaresinin %4 olarak anlaşılması gerektiğine ilişkin iddianın dinlenebilirliği yoktur. %2 hisse davacı lehine oy eşitliğinin bozulmaması için gereklidir.Ancak %2 hissenin %1 hissesi devredilmek üzere sözleşme imzalandığı davalı …’in kabulündedir. O halde belgenin tahrif edilen kısımları dikkate alınmasa da davalı … %1 hisseyi devretmek üzere bu belgeyi imzaladığını kabul ettiğinden %1 hissenin davacı …’ye geçerli bir devir sözleşmesiyle devredildiğinin kabulü gerekmektedir. Bedelin ödenip ödenmediği bu davanın konusu değildir. Sözleşme de nominal değer üzerinden devredileceği yazılıdır.Davalı … hisse devir bedellerinin ödenmediğini ileri sürmekte ise de bu konuda dava açmasına engel olmayıp ,davacı … de davalı …’e gönderilen 312.000- TL bedelin davalıya bu amaçla ödendiğini ileri sürmektedir.Düzenlenen bir sözleşme üzerinde tahrifat yapılması sözleşmenin bütünüyle geçersiz sayılmasını gerektirmez. Tahrifat yapılan kısımları geçersiz sayılır. HMK 207-(1) Senetteki çıkıntı, kazıntı veya silinti ayrıca onanmamışsa inkar halinde göz önünde tutulmaz. Bu tür çıkıntı, kazıntı veya silinti mahkemece senedin geçerliliğini ve anlamına etkili olacak nitelikte görülürse senet kısmen veya tamamen hükümsüz sayılabilir. %1 hissenin devrine ilişkin irade beyanı her iki tarafın kabulünde olduğu, ancak el ile düzeltilen kısımlar davalı … tarafından itiraza uğradığından davalı …’in %4 hissesinin %1 ini davacıya devir ettiği anlaşılmakla, yönetim kurulunun bu devrin pay defterine tescili talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, davalı …’in halen üzerinde bulunan %1 hissesinin davalı adına olan hissesinin iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir. Birleşen İstanbul 6. ATM 2015/336 esas sayılı dosyasında; davacı … vekili tarafından davanın reddine ilişkin hüküm esası yönünden istinaf edilmemiş ise de ;aleyhine hükmedilen nispi vekalet ücreti yerine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği nedeniyle hükmü istinaf etmiştir.Dava değeri gösterilerek nispi harca tabii bir dava açılmış olup ; davanın reddine ilişkin hüküm kesinleşmiş olduğundan dava değeri üzerinden davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik yoktur.Yazılı nedenlerle birleşen dosya davacı vekili … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.Davacı … tarafından İstanbul 11. ATM 2015/335 Esas sayılı dosyasında açılan hisse devri sözleşmesinin hükümsüzlüğünün tesbiti ile iptali talepli davanın da asıl dava reddedildiğinden konusuz kaldığından bahisle hüküm istinaf edilmiş ise de ;davacı dava değeri göstererek elde ki davayı açmış olup birleşen dava ile belgenin hükümsüzlüğü ileri sürüldüğünden nispi harca tabii bir davadır. Hisse devrinin tescili talebinden sonra açılmıştır.Asıl dava da savunma olarak ileri sürülebilecek hisse devri sözleşmesinin hükümsüzlüğüne ilişkin davanın açılmasında davacının hukuki yararı bulunmamaktadır. HMK 114(1)-h gereği hukuki yarar dava şartıdır.Mahkemece geçerli bir hisse devri olup olmadığı öncelikle incelenecek olduğundan bu davanın açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesince davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerekirken davanın esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir eksiklik bulunmadığından davalı …’in istinaf başvurusunun kabuluyle hükmün kaldırılmasına ve yeniden hüküm verilmek suretiyle re’sen incelenmesi gereken dava şartına ilişkin bir eksiklik olan hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.Davacı …’un hisse devri nedeniyle hisselerin adına tescili talebi maktu harçla açılmış ve harç tamamlanmadan davaya bakıldığı anlaşılmakla Dairemizce bu eksiklik giderilmiş,davacı tarafça davaya konu %2 hissenin nominal değeri üzerinden eksik harç tamamlanmıştır.Yukarıda açıklanan sebeblerle davacı …’un “%2 payın adına kayıt ve tescili talepleri yerinde değil ise de; … adına kayıtlı bulunan %1 hisseyi iktisap ettiğinden davalı … adına kayıtlı bulunan %1 hissenin davacı … adına kayıt ve tesciline ,fazlaya dair isteminin reddine karar verilmesi gerektiğinden hükmün kaldırılmasına ,asıl ve birleşen davada yeniden hüküm verilerek,hükmün bütünlüğü sağlanmak üzere ,kesinleşen kısımlar tekrar edilmek suretiyle asıl davada davanın kısmen kabulune,birleşen davanın hukuki yarar yokluğundan reddine ,kesinleşen … tarafından açılan birleşen davanın reddine ilişkin hükmün tekrarına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Asıl davada davacı … vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulune; Birleşen İstanbul 11. ATM 2015/335 Esas sayılı dosyasında davacı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulune , birleşen İstanbul 6 ATM nin 2015/336 esas sayılı dosya yönünden davacı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b/1 gereği esastan reddine , İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/301 esas 2018/439 Karar sayılı 14/05/2018 tarihli hükmün asıl dava ve birleşen İstanbul 11. ATM 2015/335 Esas sayılı dosyasında verilen hükümlerin HMK’nın 353(1)-b-2 maddesi gereği kaldırılmasına, 1-“Asıl davanın kısmen kabulü ile, davalı … adına kayıtlı bulunan davalı … San. Tic. A.Ş’ deki 130.000-TL sermaye bedelli %1 paya tekabül eden 650 hissenin davacı …’a devredildiğinin tesbitine , davalı şirket pay defterinde davacı adına kayıt ve tesciline, fazlaya dair istemin reddine, 2-Birleşen İstanbul 11. ATM’nin 2015/335 esas sayılı dosyasında … tarafından açılan davanın hukuki yarar yokluğundan reddine ,3-Birleşen İstanbul 6 ATM nin 2015/336 esas sayılı dosyasında davacı … tarafından açılan davanın reddine,Asıl davada;İlk derece yargılamasına ilişkin olarak;Alınması gereken 8.880,30-TL den davacı tarafça peşin yatırılan 4.467,85-TL harcın mahsubu ile 4.412,45-TL harcın asıl dosya davalılarından müteselsilen tahsiliyle hazineye gelir kaydına,Davacı tarafından ödenen 4.499,65-TL peşin harcın asıl dosya davalılarından müteselsilen tahsiliyle davacı …’a ödenmesine ,Davacı vekili için takdir olunan 16.300- TL nispi vekalet ücretinin asıl dosya davalılarından müteselsilen tahsiliyle davacı …’a ödenmesine ,Davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan 16.300-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve davalı …..AŞ ne ödenmesine, Davacı … tarafından yapılan 1.500- TL bilirkişi ücreti, 160,50- TL tebligat, müzekkere masrafı olmak üzere toplam 1.760,50- TL yargı giderinin red ve kabul oranı nazara alınarak 880- TL’sinin asıl dava davalılarından alınarak davacı …’a verilmesine, Davalı … tarafından yapılan 140- TL yargı giderinin red ve kabul oranı nazara alınarak 70- TL’sinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine, Birleşen 11. Asliye Tic. Mah. 2015/335 E.sayılı davada;ilk derece yargılamasına ilişkin olarak; Alınması gereken 54,90-TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 2.220,08-TL harçtan mahsubu ile fazla olan 2.165,18-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı …’a iadesine, Davacı … tarafından yapılan yargı giderlerinin üzerinde bırakılmasına,Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereği takdir olunan 3.400-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a ödenmesine, Birleşen 6. Asliye Tic. Mah. 2015/356 E. sayılı davada;ilk derece yargılamasına ilişkin olarak ,Alınması gereken 54,90-TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 2.220,08-TL peşin harçtan mahsubu ile fazla olan 2.165,18-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, Davacının yaptığı yargılama giderinin üstünde bırakılmasına, Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden lehine AAÜT gereği 13.150- TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak birleşen dosya davalılarına ödenmesine,”İstinaf yoluna başvuran asıl davada davacı-birleşen davalarda davalı … tarafından yatırılan 303,90- TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,İstinaf yoluna başvuran asıl davada davalı-birleşen davada davacı … tarafından yatırılan 35,90- TL peşin istinaf karar harcının talebi halinde kendisine iadesine,
İstinaf yoluna başvuran birleşen dava davacısı …’dan alınması gereken 54,40- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 35,90- TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50- TL harcın birleşen dava davacısı …’dan alınarak hazineye gelir kaydına,Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.16/01/2020