Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/2466 E. 2020/1301 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA No: 2018/2466
KARAR NO : 2020/1301
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/09/2018
NUMARASI : 2017/1007 Esas – 2018/825 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/12/2020
Davanın kısmen kabulüne ilişkin hükmün davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacı vekili ; taraflar arasındaki ticari iş ilişkisi kurulmuş olup, cari hesap ekstresinde yer alan bedel tahsil edilemeyince, müvekkili şirket adına Büyükçekmece ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığı, ancak davalı şirket tarafından herhangibir borcu olmadığından bahisle icra takibine itiraz ettiğini, davalı şirketle yapılan hesap mutabakatlarında ve Ba-Bs formlarında icra takibinde yazılı olduğu miktar yönünden alacaklı olduklarının sabit olduğunu, davalı taraf icra takibine itiraz etmesine rağmen müvekkili ile doğrudan irtibata geçmiş ve 02/08/2017 tarihinde harici olarak 10.000-TL ödeme yaptığından, müvekkili şirketin asıl alacak miktarının 24.356,20-TL kaldığını belirterek, haksız ve dayanaksız itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili; davacı yan ile müvekkili şirket arasında devam eden ticari ilişki süresince davacı yanın teslim ettiğini iddia ettiği bir kısım malları müvekkiline hiç teslim etmediği, bir kısmını geç teslim ettiği, bir kısmını ise ayıplı ve kullanılamaz şekilde teslim etmiş olup, bu çerçevede müvekkili şirketin ticari kayıtlarına göre davacı yana karşı ödemesi gereken hiçbir borcu bulunmadığını, müvekkili şirket yetkililerinin imzasını taşımayan borç ikrarı niteliği olmayan mutabakat mektuplarına dayanarak alacak talebi ileri süremeyeceğini, likit olmayan alacak nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin de haksız olduğunu belirterek, davanın ve icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Mahkemece; tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede ticari defter kayıtlarının birbiri ile örtüştüğü, takip tarihi itibariyle her iki yan ticari defterlerine göre davacı tarafın alacak miktarının 34.356,20-TL olduğu, davalı tarafça bir kısım malların teslim edilmediği ya da ayıplı teslim edildiği iddiasının ispatlanamadığı, davalı tarafça icra takibinden sonra, dava tarihinden önce yapılan 10.000-TL’lik ödemenin mahsup edilerek neticeten davacının davalıdan 24.356,20-TL alacaklı olduğu gerekçesiyle, açılan davanın kısmen kabulüne,davalının itirazının 24.356,20-TL yönünden iptaline, takibin 24.356,20-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili ; huzurdaki dava öncesinde ayıp iddialarının davacıya iletildiği ve tüm ayıp ihbarlarının yasal süresinde yapıldığını, tanık delillerinin mahkemece değerlendirilmediğini davacının icra takibi ile istediği faiz miktarına ilişkin yapılan tespitte, davacının hukuki dayanaktan yoksun alacak talebinde bulunduğu belirtildiği halde bu hususun değerlendirilmediğini,şirketin yetkili temsilcisinin imzasını taşımayan mutabakat mektubunun bir borç ikrarı sayılmayacağı açık olduğu halde bu hususlara ilişkin hiçbir beyanları değerlendirilmeksizin mevcut olmayan bir borca ilişkin icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu bildirerek, kararın kaldırılmasına ve davacı yanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : TTK 23/1-c bendi “malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. “hükmünü haizdir.TTK’ nun 18/3. maddesine göre, tacirler arası ihbar/ihtarların noter marifetiyle , taahhütlü mektupla, telgrafla, güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik sistemle de yapılması mümkündür. Davalı ilk olarak davaya cevap dilekçesinde , teslim edilen bir kısım malların ayıplı olduğunu ileri sürmüş, ancak emtiada ne tür bir ayıp bulunduğu açıklanmamış,süresinde yasaya uygun ayıp ihbarında bulunduğuna ilişkin delil sunulmamıştır.Süresinde ayıp ihbarında bulunulduğunun tanıkla ispatı mümkün olmadığından, gerek malın ayıplı olduğu ,gerekse süresinde ayıp ihbarında bulunulduğunun kanıtlanamadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin ayıba ilişkin olarak tanık delilinin değerlendirilmediğine yönelik istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Yargılama sırasında tarafların ticari defterlerinin HMK 222 .maddesi uyarınca yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde ; yapılan ödemeler, düzenlenen faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu ,takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 34.356,20-TL alacaklı olduğu tesbit edilmiştir. Mutabakat belgesi sunulmuş ise de sadece bu belgeye dayalı olarak hüküm verilmemiştir.Cari hesaba dayalı alacak likittir.Dava dilekçesinde ,davalının dava tarihinden evvel yaptığı 10.000-TL harici ödeme asıl alacaktan düşülerek 24.356,20-TL alacak için itirazın iptali talep edilmekle 24.356,20-TL asıl alacak için itirazın iptaline karar verilmesinde isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin hükme yönelik istinaf sebepleri yerinde olmadığından, başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 1.663,77-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 416,35-TLnin mahsubu ile bakiye 1.247,42-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Hükümden sonra davacı gider avansından harcanan 34-TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/12/2020