Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/2465 E. 2018/1711 K. 27.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2465
KARAR NO : 2018/1711
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/10/2018 (Ara Karar)
NUMARASI: 2018/1100 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/12/2018
İhtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin ara kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin hazır beton üretimi yaptığını, davalı borçlu ile müvekkili şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, cari hesap ilişkisinden kaynaklanan ve icra takibine konu 1.340.851,39- TL ile ilgili olarak davalıya ihtarname gönderildiğini, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi cevap da verilmediğini, bunun üzerine takip başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, davalının itirazının alacağın tahsilini geciktirme amacı taşıdığını, dilekçe ekinde sunulan kayıtlar ve faturaların, taraflar arasındaki cari hesap alacağının miktarı konusunda tam bir mutabakat olduğunu gösterdiğini, itirazın iptaline, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren reeskont avans faizi işletilmesine, alacak miktarının yüksek olması ve davalı borçlunun mal kaçırma ihtimaline binaen müvekkili şirketin borcunu karşılayacak kısım itibariyle ihtiyati tedbir kararı verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sırasında verilen ara kararla; mahkemece asıl uyuşmazlığı çözecek nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilmesine hukuken imkan bulunmadığı gibi taraflar arasındaki uyuşmazlık yargılamayı gerektirdiği, istemde HMK 389 ve devamı madde hükümlerinde ön görülen koşullar gerçekleşmediği geerkçesiyle, yargılamanın bulunduğu aşama itibarıyla ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ülkenin içinde bulunduğu ekonomik kriz neticesinde müvekkili şirketin alacağını tahsil etme imkanının oldukça zor olduğunu, nitekim davalı şirketin konkordato ilan etmesi veya iflas kararı almasının an meselesi olduğunu, ihtiyati tedbir şartlarının oluştuğunun açıkça ortada olduğu halde mahkemenin bu konudaki kararında direnmesi ve soyut ifadelerle yazılan ara kararın hukuka aykırı olduğunu, mahkemece ilgileri dinlemek üzere davet etmediği ve tarafına herhangi bir duruşma günü tebliğ etmediğini, bu durumun HMK 394/4.fıkrasına aykırı olduğunu, Yargıtay kararlarından da anlaşılacağı üzere ihtiyati tedbirin koşulları gerçekleştiğini, red kararının kaldırılmasını, HMK’ya göre hukuki dinlenilme hakkının gerçekleştirilmesi için mahkemece ilgilileri davet gerektiğini belirterek ara kararın kaldırılarak dosyanın mahkemeye yeniden yargılama yapılması ve eksiklikleri gidermek üzere iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:6100 sayılı HMK’nın onuncu kısmı “Geçici Hukuki Korumalar” başlığı altında ihtiyati tedbir müessesini düzenlemiştir. Aynı Yasa’nın “İhtiyati Tedbirin Şartları” başlıklı 389. maddesinin birinci fıkrasında “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” hükmü düzenlendikten sonra 391. maddesinde İhtiyati Tedbir kararının hem maddi hem şekli içereceği düzenlenmiştir. Madde gerekçesinde “İhtiyatî Tedbirde asıl olan ihtiyatî tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyatî tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyatî tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş ihtiyatî tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyatî tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir.” açıklaması yer almaktadır. İhtiyati tedbir kararı, yasa metninden de açıkça görüleceği üzere “uyuşmazlık konusu hakkında” verilebilecektir.
HMK’nun 390/3. maddede, tedbir talep eden tarafın, dilekçesinde korunması gereken hakkın veya malın varlığını ve bulunduğu yeri, ihtiyatî tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmesi aranmıştır. Bu aynı zamanda, talep edenin talepten önce, talebinin konusu, dayanakları, tedbirin türü üzerinde düşünmesini ve talebini somutlaştırmasını sağlayacaktır.
Somut olayda uyuşmazlık, hazır beton temini ve teslim işleri sözleşmesinden kaynaklı,cari hesap alacağına ilişkin icra takibinde, itirazın iptali davası kapsamında, ihtiyati tedbir isteminden ibarettir. Davacı vekili gerek dava dilekçesi gerekse istinaf dilekçesinde, korunması gereken hakkın veya malın varlığını ve bulunduğu yeri, ihtiyatî tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmeden,cari hesaptan kaynaklanan alacağını tahsil etme imkanını kaybetmemesi adına,HMK 389 vd. maddeleri gereğince, borca yeter miktarda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlığın konusu para alacağı olup, davalı tarafın menkul ve gayrimenkul diğer mal varlığı değerlerine yönelik değildir. Dolayısıyla, davacının yukarıda açıklanan iddiasının ileri sürüş biçimi gözetildiğinde ,talebinin ihtiyati tedbire yönelik olduğu, HMK.nun 389 maddesinin açık hükmü gereği ihtiyati tedbire ancak davalı borçlunun uyuşmazlık konusu olan mal varlığı değerleri bakımından karar verilebileceği, para alacağı talepli davalarda koşulları varsa İİK hükümlerine göre ihtiyati haciz kararı verilebileceği,somut uyuşmazlıktaki gibi konusu para alacağı olan davalarda ihtiyati tedbir kararı verilmesi imkanı bulunmadığı yargı kararları ile sabittir .Mahkemece HMK 389 maddesi gereği,öncelikli koşul olan , “… ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği” koşulu yönünden davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yaklaşık ispat ve davanın esasını çözen nitelikte tedbir kararı verilememesi sebepleriyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi sonucu itibariyle doğru olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362.f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.27/12/2018