Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/2454 E. 2019/53 K. 17.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2454
KARAR NO : 2019/53
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/09/2018 (Ara Karar)
NUMARASI: 2018/657 Esas
DAVA: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/01/2019 ( 04/02/2019 yazım tarihli )
İhtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin 28/09/2018 tarihli ara kararın davacı vekilince istinafı üzerine düzenlenen rapor ve dosya incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili bankanın müşterisi olan …Kimya Tic. Ltd.Şti tarafından ibraz edilen 3 ayrı çekin kurye nezdinde yağma sonucu çalınması sonucu davalıların çekleri cirolayarak işleme koyduğunu, çeklerin kötü niyetli veya ağır kusurlu davalılardan istirdatını talep ettiğini, ayrıca davalılara tebligat yapılmaksızın teminatsız olarak tedbiren takibin durdurulmasını ve çekler üzerinde ödeme yasağı kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece celbedilen İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı, İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı ve İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyalarının incelenmesi neticesinde, davacı tarafın istirdat talebine konu çekler dayanak gösterilerek başlatılan her üç takip dosyasına da taraf olmadığı, davacının taraf olmadığı, takiplerin durdurulmasına yönelik tedbir talep edilemeyeceği; öte yandan eldeki davanın TTK’nun 792.maddesi kapsamında çek istirdadı davası olduğu, İİK’nun 72/3 fıkrasında yer alan tedbire ilişkin düzenlemelerin eldeki davaya uygulanmasına yasal olarak bulunmadığı gerekçesiyle , talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili ; tedbir talebinin; davanın yaklaşık olarak ispatlanmış olması, müvekkili bankanın uğrayacağı ve geri dönülmez nitelikteki zararlar göz önüne alınmadan haksız ve hukuka aykırı olarak reddedildiğini, davaya konu ödeme yasağı talebinin TTK 757 ve HMK 389 ve devamı maddeleri düzenlemeleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, çekleri hırsızlık olayından sonra yeniden cirolayarak piyasaya sürdüğü görülen davalı …unvanlı firmaya ait çek üzerindeki imzanın sahte olup, davalı …’ın toplam değeri 170.000-TL olan üç ayrı çeki kabul ettiği, diğer davalı …’in imza sirkülerini incelemediğinin sabit olduğunu, iğfal kabiliyeti olmayan sahte imza ile çekleri kabul eden davalının ağır kusurunun bu suretle kanıtlandığını, davalı …’ın çekle ilgili gerekli tahkikatı yapmaksızın çeki kabul ettiğine ilişkin beyan ve iddialarına karşı hiçbir cevap sunmadığını, kendisinden önceki ciranta olan davalı .. ile çeke dayalı ilişkisini gösteren hiçbir sözleşme veya fatura da ibraz edemediğini belirterek ara kararın kaldırılarak dava konusu 3 adet icra takibinin tedbiren durdurulmasını ve çeklerle ilgili ödeme yasağı kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacı banka dava içi ihtiyati tedbir talebinde bulunarak; davalı … tarafından İstanbul ….icra Müdürlüğünün … Esas, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas nolu, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyalarında 3 adet çeke ilişkin, başlatılmış olan icra takiplerinin durdurulmasını, dava konusu çekler bakımından ödeme yasağı konulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.Somut olayda dava TTK.nun 792 maddesinde düzenlenen istirdat davası olup,TTK 792. maddesi uyarınca, çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür. Emsal nitelikteki Yargıtay 11. HD’nin 2014/10768 esas 2014/20288 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, davalının çeki edinme nedenini kanıtlama yükümlülüğü yoktur. Davalının çekin rıza dışında elden çıktığını bilmesi veya bilebilecek durumda olması gerekir. Çekin rıza dışı elden çıkması halinde ispat yükü, çekin yetkili hamili olduğunu ve rızası hilafına elinden çıktığını ileri süren davacıya ait bulunmaktadır.İlk derece mahkemesi,talebin red gerekçesini İİK 72.maddesine dayandırmış ise de, dava istirdat davası olduğundan talebin HMK 389 vd.maddeleri kapsamında değerlendirilmesi gerekir.Dosya kapsamında, davacı tarafça, hırsızlık olayına ilişkin C.Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuş olup, konuya ilişkin soruşturma halen Bakırköy C.Savcılığınca 2017/114622 sor.nolu dosyada devam etmektedir.HMK 390/3. maddesine göre davacı, ihtiyati tedbirin sebebini ve türünü açıkça belirterek davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Tedbir talep edilen çekler çek tevdi bodrosuyla bankaya teslim edilmiş, çekler davalı ….Ltd Şti tarafından davalı …’a ciro edilmiştir. Şu aşamada davalının çeki iktisabında kötü niyetli olduğu ispat yükü üzerinde bulunan davacı tarafından dosya kapsamına göre yaklaşık olarak ispat edilememiştir.İstirdat davasının devamı sırasında ve bu dava nedeniyle ihtiyati tedbir talebinde bulunan davacının, iddialarının doğruluğu yapılacak yargılama neticesi belirlenecek olup HMK 390. maddesi koşulları mevcut olmadığından ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmediğinden başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı-ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 44,40- TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 35,90- TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50- TL istinaf harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362.f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/01/2019