Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/2449 E. 2020/1188 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2449
KARAR NO : 2020/1188
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/06/2018
NUMARASI : 2015/95 Esas-2018/661 Karar
DAVA: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/11/2020
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davalılar vekillerince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin 14/04/2014 tarihinde …. plaka sayılı aracı satın aldığını, aracın kullanımı sırasında 16/08/2014 tarihinde davalıdan benzin aldıktan sonra motor ikaz ışıklarının yanması üzerine aracın yetkili servise gönderildiğini ve yapılan incelemerde aracın yakıttan kaynaklı kusur nedeniyle arıza yaptığına ilişkin rapor düzenlendiğini, müvekkili tarafından davalı … durumun bildirildiğini ve davalı tarafça da yakıtta bir sorun olmadığına dair dönüş yapıldığını, fakat yetkili servis tarafından araçtan alınan numune yakıtın … gönderildiğini ve hazırlanan rapor ile tekrar yakıttan kaynaklı kusur oluştuğunun beyan edildiğini, Büyükçekmece 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/136 D.İş sayılı dosyasından alınan rapor ile de davalı tarafça verilen yakıtta standart dışı değerlerin tespit edildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000-TL araç onarım bedeli, 15.000-TL değer kaybı, 10.000-TL araç kiralama bedeli ve çekici masrafı olmak üzere toplam 40.000-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili, 08.05.2018 tarihinde dava değerini 7.434,06- TL arttırarak, yakıtın satış tarihinden itibaren alacağa yasal faiz uygulanmasını istemiş; davalı … vekili yasal süresinde ıslah talebine karşı zamanaşımı defi ileri sürmüştür.
CEVAP: Davalı … vekili; dava konusu araç arızasının müvekkilinin sorumluluğunun dışında kaldığını, bu nedenle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, bayilerin müvekkili şirketten bağımsız olduklarını, müvekkili tarafından bayilere ikmal edilen yakıtların sürekli TSE standartlarına uygunluğunun test edildiğini ve EPDK tarafından yurt çapında denetlendiğini, söz konusu yakıtı alan diğer araçlarda böyle bir hasarın ortaya çıkmadığını, müvekkili tarafından yaptırılan analizde de yakıtın temiz olduğunun tespit edildiğini, bu durumun müvekkilince satılan akaryakıtta bir sorun olmadığını ispatladığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …; davacının müvekkilinden önce veya sonra başka bir bayiiden yakıt alıp almadığının belli olmadığını, yapılan tahlile ilişkin alınan numunenin … marka bir yakıta ait olup olmadığının da belli olmadığını, davaya konu silindir yanması arızasının yalnızca yakıt sebebiyle meydana gelmediğini, başkaca sebeplerin de arızaya neden olabileceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; arızanın standartlara uygun olmayan yakıttan kaynaklandığı ve davalıların meydana gelen hasar nedeniyle sorumlu olduğu, davacının 22.434,06- TL onarım bedeli, 12.750- TL değer kaybı, 2.450- TL çekici bedeli ve 6.844- TL araç kiralama bedeli olmak üzere toplam 44.478,06 -TL talep edebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: 1- davalı … vekili; zarardan müvekkili sorumlu olmayıp davanın öncelikle husumet nedeniyle reddi gerektiğini, usulüne uygun alınmış bir numune üzerinde yapılmış bir analiz bulunmadığını, aynı tarihlerde satılan yakıttan dolayı başka hiçbir müşteriden şikayet gelmediğini, arızanın yakıt kaynaklı olduğunun kanıtlanamadığını, istasyon numunesinin standarda uygun olduğunun tespit edildiğini, tespit edilen standart dışı verilerin davacının aldığı katkı maddesinden kaynaklandığını, ayrıca hesaplanan tutarların da afaki ve fahiş olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.2-davalı .. vekili; hükme esas alınan bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, istasyonda satışı yapılan yakıtın standartlara uygun olduğunun tespit edildiğini, arızanın yakıttan kaynaklandığının kanıtlanamadığını, araç onarım bedeli ile araç kiralamasına ilişkin delil bulunmadığını, ıslah dilekçesinin usule aykırı olduğunu, dava dilekçesinde istenilmemiş olmasına rağmen ıslahla faiz istenmesinin mümkün olmadığını, ayrıca zamanaşımı definin de hangi nedenle reddedildiğinin belirtilmediğini belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, standartlara uygun olmayan akaryakıt satışı sonucu uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.Somut olayda; davacı tarafından davalı …’in bayisi diğer davalı … tarafından işletilen benzin istasyonundan 16.08.2014 tarihinde alınan yakıt sonrasında davacı aracında arıza meydana geldiği, araç yetkili servise çekildikten sonra araçtan alınan yakıt numunesinin analizi sonucunda … tarafından düzenlenen analiz raporunda yakıtın standart değerlere uygun olmadığının tespit edildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da arızanın, yakıt değerlerinin standart seviyesinden düşük olması sonucunda motorda vuruntu tabir edilen olumsuzluğun meydana gelmesi ve bunun sonucunda çok kısa süre içerisinde silindir tahribatına neden olmasından kaynaklandığı, davalı tarafından alınan istasyon numunesinin analiz sonucunda yakıtın spekler dahilinde olduğu tespit edilmiş olsa da, analizde kullanılan istasyon numunesinin olay tarihinden yaklaşık 19 gün sonra alındığı ve istasyanlardaki sirkülasyon dikkate alındığında bu analiz soncuna itibar edilmesinin mümkün olmadığı, aracın aynı gün …’dan yola çıkarken yakıt alıp Söke’ye kadar sorun yaşanmaması, arızanın ise … davalıdan yakıt alınmasını müteakiben kısa sürede meydana gelmesi, standarda aykırı yakıt nedeniyle vuruntu sonucu oluşacak arızaların da hemen ortaya çıkan niteliği dikkate alındığında, arızanın standarda aykırı yakıt satışından kaynaklandığı, davacının arıza nedeniyle talep edebileceği onarım bedelinin 25.390,06- TL, araçta oluşan değer kaybının 12.750–TL, 25 işgünü olan olağan motor onarım süresi nedeniyle araç kiralama bedelinin 6.844-TL, olduğu, aracın çekici ile getirilmesi için yapılan çekici masrafı olan 2.450-TL’nin de kadri marufunda olduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır. Davalı …. vekilince, bayilik sözleşmesi gereğince müvekkilinin sorumlu tutulamayacağı ve husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığı ileri sürülmüş ise de; sağlayıcı sıfatını taşıyan davalının, ayıplı yakıt satışı sonucunda oluşan zarardan, satıcı davalı ile birlikte sorumlu tutulması gerektiği açıktır. Bu kapsamda ilk derece mahkemesince tutarlı ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulünde isabetsizlik bulunmadığından, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Tacirler arası satış sözleşmelerinde 6102 sayılı TTK’nın 23. maddesi ile, bu madde yollamasıyla 6098 sayılı TBK’nun satış sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanacaktır. Gizli ayıp, yani kullanımla ortaya çıkan bir ayıp söz konusu olduğundan ayıp ihbar süreleri bakımından TBK’nun 223. maddesi hükmü dikkate alınacaktır. TBK’nın 231. maddesi hükmü uyarınca; satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça, satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak 2 yıl geçmekle zaman aşımına uğrar.Eldeki davada arızanın yakıttan kaynaklandığı yetkili servisçe 16.09.2014 tarihinde tespit edilip davacı da bu tarih itibariyle haberdar olmuş, ıslah ise 08.05.2018 tarihinde yapılmış olup, davalı … vekilince yasal süresinde zamanaşımı definde bulunulmuştur. Dolayısıyla ıslah edilen tutar yönünden davalı … aleyhine açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru değildir.Açıklanan nedenlerle; davalı …. aleyhine verilen hüküm yönünden ilk derece mahkemesi kararı doğru değil ise de, bu husus yeniden yargılama gerektirmediğinden, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın bu davalı yönünden kaldırılarak, davanın 15.000-TL araç onarım bedeli, 12.750-TL değer kaybı, 2.450-TL çekici masrafı ve 6.844-TL araç kiralama bedeli olmak üzere toplam 37.044-TL üzerinden kısmen kabulüne, ıslah yoluyla yasal faiz talep edilmesi nedeniyle dava tarihinden yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı …. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; … 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/06/2018 Tarih 2015/95 Esas 2018/661 Karar sayılı hükmünün HMK.’nın 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; Davanın kısmen kabulü ile 22.434,06- TL onarım bedeli, 12.750- TL değer kaybı, 2.450- TL çekici bedeli ve 6.844- TL araç kiralama bedeli olmak üzere toplam 44.478,06- TL nin 40.000- TL sine dava, kalan miktarın ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (Davalı….AŞ; 15.000-TL onarım bedeli, 12.750-TL değer kaybı, 6.844-TL kiralık araç ve 2.450-TL çekici masrafı olmak üzere toplam 37.044-TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek tahsiline ilişkin kısım ile sorumlu olmak üzere ) tahsiliyle davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, Davalı …..AŞ’ yönünden ıslah edilen kısma ilişkin istemin zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,İlk derece mahkemesine ilişkin olarak;”Alınması gerekli 3.038,30 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 683,10-TL peşin harç ve 130- TL ıslah harcı olmak üzere toplam 813,1‬0-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.225,20-TL’nin (davalı ….AŞ’nin sorumluluğu 1.717,38 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına, Davacı tarafından yatırılan 683,10-TL peşin harç ve 130,-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 813,10-TL harcın davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca takdir olunan 5.242,59-TL’nin (davalı ….AŞ’nin sorumluluğu 4.445,28 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca takdir olunan 3.400-TL’nin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, Davacı tarafından yapılan 1.650-TL bilirkişi ücreti, 205,5‬0-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere 1.855,50-TL’nin kabul ve red oranı nazara alınarak takdiren 1.449,06-TL’nin (davalı …AŞ’nin sorumluluğu 1.202,72 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, ” Davalıdan alınması gereken 3.038.29 TL istinaf karar harcından 760-TL’nin mahsubu ile bakiye 2.278,29 TL istinaf karar harcının istinaf yoluna başvuran davalı ….’den tahsiline, İstinaf yoluna başvuran davalı … tarafından yatırılan 760-TL istinaf karar harcının kendisine iadesine,Hükümden sonra davacı tarafından yapılan 133,-TL yargı giderinin kabul ve red oranı nazara alınarak takdiren 103,74-TL’sinin (davalı ….AŞ’nin sorumluluğu 86,10 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 30/11/2020