Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/2439 E. 2020/1201 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2439
KARAR NO : 2020/1201
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/04/2018
NUMARASI: 2016/542 ESAS-2018/381 Karar
DAVA: Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/11/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/11/2020
İlk derece mahkemesince verilen davanın kabulüne yönelik hükmün davalı … vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin İstanbul’da merkezi bulunan davalı şirket ile hiçbir ilişkisi bulunmadığını, çalıştığı kurum dikkate alındığında şirket ortağı olmasının da mümkün olmadığını, müvekkilinin kimlik bilgilerinin başkaları tarafından ele geçirilerek müvekkili adına kimlik kartı çıkarıldığını, davalı şirketten % 90 hisse satın almak suretiyle …ve …’den hisse aldığı gösterilerek 2010 senesine kadar şirketin müdürü olarak gösterildiğini, bu hususun müvekkili tarafından davalı kurumun müvekkiline yazılı bildirimi üzerine öğrenildiğini, müvekkilinin davalı şirketin eski ortakları gözüken kişilerden herhangi bir ortaklık devri almadığını, bu kişileri tanımadığını, 21/04/2008 tarih, … yevmiye sayılı Kadıköy ..Noterliğinde düzenlenen şirket ortaklığı devir sözleşmesi yapmadığını, böyle bir sözleşmeyi de imzalamadığını belirterek, müvekkilinin davalı şirketin ortağı ve yöneticisi olmadığının tespitine ve bu nedenle davalı … dairesine borçlu olmadığınının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili: Vergi Dairesi kayıtlarına göre davacı …’in diğer davalı …nin bir kısım hisselerini Kadıköy ..Noterliği’nin 21/04/2008s tarih ve … yevmiye nolu hisse devir sözleşmesi ile ..den satın almak suretiyle ilgili şirketin ortağı konumuna geldiğini, hisse devrine ilişkin bu hususun 14/05/2008 tarih ve 7062 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde tescil ve ilan olunduğunu, dolayısıyla davacının ortağı ve kanuni temsilcisi olduğu şirketin ödenmeyen vergi borçlarından sorumlu tutulmasında hukuka aykırı bir durum bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı… Yapı şirketi davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacının şikayeti ile yapılan soruşturmada şüphelilerin tespit edilemediği, ancak Kadıköy … Noterliğinin 21 Nisan 2008 tarihli, 12223 y.nolu Limited Şirket Hisse Devri Sözleşmesinde devir alan olarak görülen yazı ve imzanın davacıya ait olmadığının tespit edildiği, mahkemece alınan bilirkişi raporunda da söz konusu limited şirket hisse devir sözleşmesindeki davacı adına yazılan “Yaşar Devriş okudum” şeklinde yazının ve davacı adına atfen atılan imzanın davacıya ait olmadığının anlaşıldığı, davacının kimlik bilgilerinin sahte olarak kullanılması suretiyle söz konusu şirket hisse devrinin gerçekleştiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf yoluna başvuran davalı … vekili; cevap dilekçelerinde belirttikleri hususlarda yeterli araştırma yapılmadan ve bilirkişi raporuna yönelik itirazları değerlendirilmeden karar verildiğini, sunmuş oldukları delillerin iddialarını kanıtladığını belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, limited şirket ortağı ve yöneticisi olmadığının, buna bağlı olarak şirketin vergi borçları nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Somut olayda; kimliği tespit edilemeyen şüpheli/şüpheliler tarafından davacı adına nüfus cüzdanı talep belgesi düzenlenerek sahte nüfus cüzdanı çıkarıldığı, çıkarılan sahte kimlikle Kadıköy … Noterliğinin 21.04.2008 tarihli hisse devri sözleşmeleri ile davalı şirkette …’ye ait olan hisseden 20.000,00 YTL’lik hisse ile …ye ait 25.000,00 YTL’lik hissenin …’e devir ve temlikinin gerçekleştirildiği, 07.05.2008 tarihli ortaklar kurulu kararı ile de davacının şirketi münferiden temsil etmek üzere şirket müdürü olarak atanmasına karar verildiği, davalı şirketin vergi borçları nedeniyle davalı … dairesince davalıya vergi-ceza ihbarnamesi gönderildiği; şüpheliler hakkında başlatılan ve halen derdest olan ceza soruşturmasında alınan kriminal rapor ile yargılama dosyasında yaptırılan imza ve yazı incelemesi sonucunda hisse devir sözleşmelerinde davacıya atfen yazılan yazılar ile imzaların davacının eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir. Dayanak hisse devir sözleşmeleri HMK’nın 204/2. maddesi uyarınca resmi senet niteliğinde olup, aynı yasanın 208/son maddesi uyarınca resmi bir senetteki imzanın sahteliği hakkındaki iddianın, ancak ilgili evraka resmiyet kazandıran kişiyi de taraf göstermek suretiyle açılacak davada incelenip karara bağlanması gerekmektedir. Bu itibarla, davada husumetin ilgili noterliğe de yöneltilmesi gerekirken, davanın eksik hasımla açıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda HMK’nın 208/son maddesi gereğince davacıya ilgili noter hakkında dava açmak üzere süre verilmesi, dava açıldığı takdirde işbu dava ile birleştirilerek görülmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.
Öte yandan davacı tarafından 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na göre davalı … Dairesince tahakkuk ettirilen vergi borçlarından dolayı borçlu olunmadığının tespitinin talep edildiği, davacı adına tahakkuk ettirilen vergi borcu nedeniyle doğan uyuşmazlık da uyuşmazlığın adli yargıda görülüp görülemeyeceğinin de gerekçe de tartışılmaması yerinde değildir.
Açıklanan nedenlerle; davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalı İstanbul Vergi Diresi Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/542 Esas-2018/381 Karar sayılı 26/04/2018 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)a-4-6 maddesi gereği KALDIRILMASINA;
“Davanın yeniden görülmek üzere mahkemesine gönderilmesine”
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K’nın 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.19/11/2020