Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/2427 E. 2019/90 K. 24.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2427
KARAR NO : 2019/90
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/07/2018
NUMARASI: 2017/362 E.-2018/269 K.
DAVA: İtirazın İptali(Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/01/2019 (03/02/2019 yazım tarihli)
Mahkemenin görevsizliğine yönelik hükmün davalı .. A.Ş. vekilince istinafı üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA: Davacı vekili, müvekkili nezdinde sigortalı ..AŞ. tarafından yabancı firmalara satılan balık emtiasının davalı …A.Ş. tarafından tanzim edilen CMR taşıma senetleri tahtında kamyona sağlam ve eksiksiz olarak yüklendiğini, kamyonun ise taşıdığı emtialarla birlikte hakkında açılan dava tefrik edilen …ın donatanı olduğu Ro-Ro gemisine hasarsız ve noksansız yüklendiğini, ancak emtianın gemide yüklü kamyonla nakli esnasında çıkan yangın sebebiyle tamamen zayii olduğunu ve alıcılarına teslim edilemediğini, sigortalının zarara uğradığını, hasar bedeli olarak sigortalıya 86.758,55 Euro ödediğini ve bu şekilde kanuni halef sıfatını iktisap ettiğini, davalı kara taşıyıcısı ve davalı sigorta şirketinin sorumluluk sigortacısı olarak zarardan sorumlu olduklarını, alacağın tahsili amacıyla davalılar aleyhine başlatılan icra takibinin davalıların haksız itirazları üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:1-Davalı….AŞ. vekili, öncelikle zamanaşımı definde bulunduklarını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini,müvekkilinin emtianın taşıma işini üstlendiğini, ancak taşımanın deniz yolu ile gerçekleştirilen kısmında meydana gelen yangının müvekkilinin önleyemeyeceği bir sebeple ve …’ın kusuruyla meydana geldiğini, …’ın gemiyi yüke-denize elverişli olarak bulundurmakla yükümlü olduğunu,kara taşıyıcısı müvekilinin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, ayrıca davacının kanuni halef olduğunu ispatlayamadığını,yasal sürede ihbar yapılmadığını, talep edilen tazminat tutarının da fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2-Davalı …Sig. Şirketi vekili, diğer davalı tarafından CMR Karayolu ile yapılan emtia taşımasının müvekkili nezdinde Nakliyeci Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, dava konucu hasarın gemide seyir esnasında çıkan yangın sonucu gerçekleştiğini, davacının gemide çıkan yangının davalı sigortalının kusuru veya ihmali nedeniyle çıktığını ispat edemediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:Mahkemece, davacının sigortalısı ile davalı taşıyıcı arasında akdedilen taşıma sözleşmesinde taşıyıcının sorumluluğunun CMR hükümlerine tabi olacağının kayıtlandığı, malların İzmir ve Bursa’dan taşıyıcıya ait kamyonlara yüklendiği, kamyonların Yunanistan Limanından Atlantic isimli Roro gemisine bindirildiği, daha sonra feribotta çıkan yangın sonucu malların zayi olduğu, taşıma sözleşmesinin karayolu taşımasına ilişkin olması nedeniyle davalı tayıcının sorumluluğunun uluslararası kara taşımasına uygulanan CMR hükümlerine göre tespiti gerektiği, diğer davalı sigorta şirketinin ise taşıyıcının sorumluluk sigortacısı olduğu,davanın mahkemenin görev alanı dışında kaldığı,görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine, karar kesinleştiğinde, süresinde talep halinde dosyanın görevli Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı …. A.Ş. vekili; taşımanın kara ve deniz taşımasını kapsayan kombine(karma) bir taşıma olduğunu, kara ve deniz yolu ile yapılan taşımalarda görevli mahkemenin hasar hangi aşamada meydana gelmişse ona göre belirleneceğini,zararın taşıma esnasında Ro-Ro gemisinde çıkan yangın sonucu oluştuğu yönünde uyuşmazlık olmadığını, dolayısıyla Denizcilik İhtisas Mahkemelerinin görevli olduğunu, davacının davasını gemi donatanına da yönelttiğini belirterek görevsizliğe ilişkin hükmün kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: 6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.Öte yandan TTK’nun 5. kitap kısmında ‘deniz ticareti’ başlığı altında sıralanmış bulunan düzenlemelerin uygulanmasına ilişkin davalar Denizcilik İhtisas Mahkemesinin görev alanına girmektedir.
Somut olayda davacı sigorta şirketi ile dava dışı sigortalı arasında akdedilen Nakliyat Abonman Sigorta Poliçesinin konusu, sigortalının gemi,kamyon,uçak ile Türkiye’den tüm dünya ülkelerine sevkiyatlarını gerçekleştireceği deniz ürünleri emtiasının sigortalanmasıdır.Sigortalı ile davalı..A.Ş. arasında ise sigortalıya ait emtianın Bodrum-Muğla/Türkiye’den Milano/İtalya’ya frigo dorse ile taşınmasına ilişkin sözleşme akdedildiği, dolayısıyla sözleşmenin karayolu taşımasına ilişkin olduğu, davalının sorumluluğunun CMR Konvansiyonu hükümleri ile sınırlandırıldığı görülmektedir. Davacı, sigortalının muvafakati alınmadan ve haberdar edilmeden emtia taşıma işinin bir kısmının deniz yolu ile yapıldığını ileri sürmektedir.
Dosya kapsamında mevcut belgelerden anlaşıldığı ve tarafların da kabulünde olduğu üzere, emtianın yüklü olduğu tırlar Yunanistan Limanından gemiye yüklenmiş, ancak yük gemiye boşaltılmamış ve bu esnada meydana gelen yangın sonucu hasar oluşmuştur.Bu durumda somut olayda CMR hükümlerinin uygulanacağı, dolayısıyla Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu (Yargıtay 11. HD’nin 08/03/2011 tarih 2009/9580 E., 2011/2458 K. sayılı ; 22/12/2011 tarih 2010/2502 E., 2011/17504 K. sayılı; 12/11/2014 tarihli 2014/9221 E., 2014/17474 K. sayılı emsal kararı) sonucuna varılmış olup,hükümde isabetsizlik bulunmadığından davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 353(1).a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 24/01/2019