Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/2400 E. 2019/347 K. 14.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2400
KARAR NO : 2019/347
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/03/2018 (Ara Karar)
NUMARASI : 2017/1000 Esas
TALEP : İhtiyati Tedbire İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/03/2019
İlk derece mahkemesince verilen 05/03/2018 tarihli ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA: Davacı vekili davası ile; müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalının İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1087 D.İş sayılı dosyası ile verilen ihtiyati haciz kararını İstanbul …İcra Dairesinin .. sayılı dosyası ile takibe konu ettiği sonucunda hacizde 66.052,28- TL fazla ödemek zorunda kaldığını, zira kayıtlarında ihtiyati hacze konu miktardan daha az borçlarının kayıtlı olduğunu, bu nedenle fazla ödenen miktarın istirdadını ve ihtiyati haciz kararının verildiği İstanbul 18 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1087 D.İş sayılı dosyasına yatırılan teminatın iade edilmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı tarafından iddia kabul edilmemiş, kabul edilmeyen miktarda işçilik alacağı faturası ve sevk irsaliyesi, vadesi dolan faturaların vade farkı bedelleri olduğu, davanın reddi istenmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Mahkemece, 22/12/2017 tarihinde oluşturulan ara karar ile davacının tedbir talebi kabul edilerek 2017/1087 D.İş sayılı dosyasına yatırılan teminatın dava sonuçlanıncaya kadar takip alacaklısına ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmiştir. Davalı, takip alacaklısının itirazı üzerine bu kez yapılan itiraz 05/03/2018 tarihli ek karar ile “… dava konusu takip dayanağında ihtiyati haciz aşamasında dosya borcu ödendiği, takipte ödeme emrine süresinde itiraz edildiği, takibin kesinleşmediği, teminatın iade koşulları oluşmadığı ve verilen kararda hukuka aykırı bir yön bulunmadığından itirazın reddine” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı, takip alacaklısı vekili;, ihtiyati tedbir için yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediğini, tedbire konu teminatın 330.000-TL olup dava değerinin yaklaşık 5 katı olduğunu, davacı vekilinin haciz tutanağında teminatın iadesine muvafakat ettiğini, ihtirazı kayıt olmaksızın dosya borcunun ödendiğini, HMK 389 kapsamında ihtiyati tedbir şartları oluşmayıp, haciz esnasında muhafaza tedbiri uygulanmadığını, tedbirin ve ret kararının ortadan kaldırılması talep edilmiştir.
GEREKÇE : HMK’nın 389. maddesi:, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir.Aynı yasanın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir.HMK.’nun 389 maddesinin açık hükmü gereği ihtiyati tedbire ancak davalı borçlunun uyuşmazlık konusu olan mal varlığı değerleri bakımından karar verilebileceği, para alacağı talepli davalarda koşulları varsa İİK hükümlerine göre ihtiyati haciz kararı verilebileceği açıktır. Somut uyuşmazlıktaki gibi konusu para alacağı olan davalarda ihtiyati tedbir kararı verilmesi imkanı bulunmadığı yargı kararları ile sabittir. HMK ‘nın 389 maddesi gereği, öncelikli koşul olan, “… ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği” koşulu yönünden davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddi gerekmektedir.Davacının ihtiyati haciz kararı alınırken yatırılan teminat tutarının alacaklıya ödenmemesi için talep ettiği ihtiyati tedbir kararının verildiği esas dava ile talebinin 66.052,28- TL nin cebri icra neticesi fazladan ödendiğinin iddia edildiği , ihtiyati tedbire konu teminat miktarının 329.844,85- TL olduğu, ihtiyati hacze konu tüm alacağın ihtiyati haciz kararı üzerine 23/10/2017 tarihinde borçlu tarafından icra dosyasına ödendiği, 30/10/2017 tarihinde haciz işleminin yapıldığı, burada yatırılan teminatın iadesine muvafakat ettiği, 31/10/2017 tarihli itiraz dilekçesinde ise 23/10/2017 tarihli kapak hesabındaki harçlar dahil tüm borcun ödendiği belirtilerek başka bir borcun bulunmadığının ifade edildiği, bunun yanı sıra yine 23/10/2017 tarihli icra dosyasına verdikleri beyanları ile de icraya yatan tutarın alacaklıya ödenmesine rıza gösterdikleri, ancak borçlunun bilahare ödenen miktarın bir kısmının istirdadı talebi ile açtığı davasında ise cebri icra tehdidi ile fazla ödeme de bulunduğunu beyan etmesi hususları bir arada değerlendirildiğinde;HMK 389 ve devamı maddeleri koşulları taşımayan ve ölçülülük ilkesini de ihlal eden ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararı hukuka uygun görülmemiş tedbir yolu ile takip alacaklısına ödenmemesine yönelik tedbir kararı yerinde bulunmayarak verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
İhtiyati tedbire itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1000 Esas sayılı ve 05/03/2018 tarihli ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararının HMK.’nın 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA;
“İtirazın kabulüne, 22/12/2017 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına”
İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 35,90-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
Kararın ilgili mahkemeye bildirilmesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/03/2019