Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/2387 E. 2020/654 K. 06.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2387
KARAR NO : 2020/654
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/05/2018
NUMARASI : 2016/162 Esas – 2018/490 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/07/2020
İlk derece mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin uluslararası alanda taşımacılık faaliyetinde bulunan bir firma olduğunu, davalı – borçlu …. A.Ş. firmasının müvekkili davacı alacaklı aracılığıyla yurt dışına muhtelif mal gönderisinde bulunduğunu, bu gönderiler nedeniyle oluşan 4.001-TL cari hesap bakiyesinin davalı-borçlu tarafından ödenmemesi nedeniyle İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından takibe geçildiğini, icra takibine davalı borçlu şirket hem yetki yönünden hem de borcu bulunmadığı iddiasıyla itiraz ederek takibi durdurduğunu, itirazının dayanaksız ve kötü niyetli olduğunu borcun mümkün olduğunca geç ödemeye veya hiç ödememeye yönelik olduğunu, müvekkili davacı alacaklı ile borçlu arasında akdedilmiş 11/06/2012 tarihli taşıma hizmet sözleşmesi mevcut olduğunu, davalının borçlunun haksız ve dayanaksız borca itirazının iptaline, davalı borçlunun yetki itirazının iptaline icra takibinin devamına, davalı-borçlunun haksız itirazları nedeniyle %20den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davalı vekilinin icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının uyuşmazlık para alacağına ilişkin bulunduğundan TBK 89. maddesi dikkate alınarak yetki itirazının reddine; davacı vekili tarafından taraflar arasında yapılan 11/06/2012 tarihli taşıma hizmet sözleşmesi ve cari hesap mutabakatı dosyaya ibraz edildiği, taraflar arasında sözleşmeye dayalı ticari bir ilişki bulunduğu, davacının cari hesap bakiyesinden kaynaklandığı belirtilerek alacağın icra takibine koyulduğu, davalı şirket vekilinin icra takibine itiraz ettiği, itirazında borcu kabul etmediklerini beyan ettiği, davaya karşı cevap vermediği, dosyada bulunan cari hesap mutabakatında davalı şirkete ait kaşe ve imzanın bulunduğu ve “hesaplarda mutabıkız” ibaresinin yer aldığı, bu beyanın aksine bir delilin davalı tarafça sunulmadığı, herhangi bir imza inkarında bulunulmadığı böylece mutabık kalınan cari hesap ekstresi uyarınca davanın kabulüne dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesi ve eklerinin müvekkiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, layihalar teatisi tamamlanmaksızın esasa geçilerek hüküm tesis edildiğini, müvekkiline yapılan tebligatların geçersiz olduğunu, bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmişken ilk derece mahkemesinin bilirkişi incelemesi yaptırmaksızın davanın kabulüne karar verdiğini, mahkemenin ticari defter ve kayıtlarını incelemeden hüküm tesisinin kabulünün mümkün olmadığını, davacı yan delillerinin arasında açıkça yemin deliline dayanmış olmasına rağmen mahkemenin yemine gerek duymadığını, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davalının davacı aracılığıyla yurt dışına muhtelif mal gönderiminden kaynaklanan cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında 11.6.2012 tarihli ve 1 yıllık süreli ,taraflardan biri tarafından feshedilmediği zaman 1 yıl süre ile uzayacağı kararlaştırılan sözleşme ile davacı tarafından davalıya ait kargoların taşınacağının taahhüt edilmiştir.Taraflarca sözleşmenin feshedildiğine ilişkin bir iddia ve delil ileri sürülmemiştir.Dava dilekçesi ekinde davalıya atfen kaşe ve imza içeren cari hesap mutabakatı sunulmuş, mutabakat belgesinde “05/11/2014 itibariyle hesaplarda mutabıkız” ibaresinin yazıldığı ve cari hesap borcunun 9.437,57- TL olduğunun belirtildiği görülmüştür.Davalı vekilince dava dilekçesi ve eklerinin usulüne uygun tebliğ edilmediği istinaf nedeni olarak ileri sürülmüş ise de davalı vekilinin vekaletname sunarak dosyaya vekil olarak katıldığı ,ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sırasında davalıya yapılan tebligatın usulsüz olduğuna dair bir itiraz da bulunmamıştır.HMK nun 357.maddesi uyarınca bölge adliye mahkemesince re’sen gözönüne alınacaklar dışın da ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen yeni bir iddia ileri sürülemez ve yeni delil sunulamaz.Yargılama süresince tebligatın usülsüz yapıldığını ileri sürmeyen ,usülsüz yapıldığı ileri sürülen dava dilekçesinin tebliği üzerine vekaletname sunulduğu,mahkemece toplamda 5 duruşma yapıldığı ve davalı vekilinin 4 duruşmada mazeret bildirdiği, yargılama aşamasında davalı vekilince cari hesap mutabakatındaki beyanın aksine bir delil sunulmadığı, davacı delillerinin tebliği üzerine sunulan delillere bir itiraz olmadığı, davlaı tarafça imza inkarında bulunulmadığı anlaşılmıştır. Cari hesap ektresinin incelenmesi neticesinde cari hesap mutabakatından sonra yapılan ödemeler neticesinde,davalının davacıya takip tutarı kadar borçlu bulunduğu anlaşılmakla ticari defter ve kayıtların incelenmesine gerek görmeyen ilk derece mahkemesinin takdirinde isabetsizlik olmadığının kabulü gerekmiştir.Davacının alacak iddiasını ispat ettiğinin kabulü gerektiğinden davacının yemin deliline başvurulması gerekliliği bulunmadığı sonucuna varılmış, davanın kabulüne ilişkin hükme yönelik istinaf nedenleri yerinde görülmemiş davalı vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmişir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 273,31 TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 68,33- TL harcın mahsubu ile bakiye 204,98- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Davalı tarafından yapılan giderin üzerinde bırakılmasına, hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 55-TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 06/07/2020