Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/2380 E. 2020/1131 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2380
KARAR NO: 2020/1131
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/05/2018
NUMARASI: 2017/834 Esas 2018/536 Karar
DAVA: Sözleşmenin Uyarlanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/11/2020
Davanın kabulüne ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili ; müvekkilinin davalının Kurtköy Şubesinde bulunan … nolu hesabındaki tutarın tarafına ödenmesi icin defalarca bankaya müracaat edildiği halde müvekkilinin yazılı taahhüdünde olmayan bir takım kabul edilemez istekler sebebi ile bu bedelin ödenmesinden imtina edildiğini, müvekkilinin hesabında bulunan bedelin müvekkiline ödenmemesinin açıkça mevzuata aykırı olduğunu, bunun üzerine bankaya yazılı olarak hesapta bulunan 71.365,52-TL’nin ödenmesi için talimat gönderilmiş ise de paranın ödenmemesi üzerine takip başlatıldığı, başlatılan takibe itiraz edildiğini belirterek, borçlunun İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … sayılı dosyasına vaki haksız itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili; Davacının vekili … tarafından 16/06/2017 tarihinde “Menkul Kıymetler ve Mevduat Rehin Sözleşmesi”, … A.Ş. lehine imzalandığı, bu sözleşme ile davacı …, … firması lehine vadeli mevduat hesabını rehin vermiş, fakat daha sonra davacının haksız ve sözleşmeye aykırı olarak rehinli vadeli mevduat hesabının 65.000-TL’lik kısmı için blokesinin çözülerek ilgili tutarının tarafına ödenmesini talep etmiş, bunun üzerine müvekkili banka tarafından davacıya, vadeli mevduat bedelinin rehinli olması nedeni ile ödeme yapılamayacağı iletildiği, bu durum üzerine müvekkili banka aleyhine işbu bakiye tutarında İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … sayılı dosyası ile icra takibinde bulunulduğunu, müvekkili bankanın görülen lüzum üzerine haksız icra takibine, hukuka ve sözleşmeye uygun şekilde itiraz ettiğini, sonrasında ise uyuşmazlık konusu rehinli mevduat hesabı blokesi müvekkili banka tarafından kaldırıldığı, davacıya blokedeki bedel ödendiğinden davanın konusuz kaldığını,müvekkili bankanın (hapis hakkı) mevcut olduğundan davanın haksız olduğunu belirterek, davanın reddine, davacı alacaklı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davalı bankanın üzerinde rehin olduğunu iddia ettiği hesabın icra takibine konu hesaptan farklı bir hesap olduğu davacının ,davalı bankanın Kurtköy Şubesinde bulunan … nolu hesabı üzerinde rehin kaydı bulunmadığı ve davalının icra takibi ve dava tarihinden sonra bu hesaptan davacıya 73.788-TL mevduatı davacıya ödediği ,davacının icra takibine konu asıl alacak kadar davalı bankadan alacaklı olduğundan davanın kabulüne; İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … sayılı dosyasında takibe konu 71.365,52 TL asıl alacak yönünden itirazın iptaline, takibin bu miktar üzerinden takip talebinde belirtilen %9 oranını geçmemek kaydıyla değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile devamına,davadan sonra ödenen 72.788-TL nin infaz da dikkate alınmasına, alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; davanın borçlu şirket tarafından verilen rehnin iadesine ilişkin olup, müvekkili bankanın, rehin tutarını davacıya ödediğini , ancak mahkemenin hiçbir inceleme yapmadan ön inceleme duruşmasında esas hakkında hüküm verildiğini;adil yargılanma hakkının temel değerlerinden olan hukuki dinlenilme hakkına uygun olarak savunma ve kanıtlar yönünden değerlendirme içeren, hukuki denetime elverişli gerekçe oluşturulmaksızın karar verildiğini bildirerek, eksik inceleme ile verilen kararın kaldırılarak dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: 6102 sayılı kanunun 4/2.maddesinde 7101 sayılı kanun ile yapılan değişiklik 15/3/2018 tarihinde yürürlüğe girmiş olup “…; miktar veya değeri yüz bin türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulacağı düzenlenmiştir. HMK. 320. maddesinde; basit yargılama usulünde ön inceleme ve tahkikat usulü açıklanmış olup 3. fıkrada; tarafların dinlenmesi, delillerin incelenmesi ve tahkikat işlemlerinin 2. fıkrada belirtilen ilk duruşma hariç iki duruşmada tamamlanması gerektiği ancak işin niteliği gereği bilirkişi incelemesinin uzaması gibi zorunlu hallerde, hakimin gerekçesini belirterek ikiden fazla duruşma yapabileceği düzenlenmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliği’nin 41. maddesinin 2. fıkrasına göre de, basit yargılama usulünde ön inceleme ile tahkikat duruşması birlikte yapılabilir. Bu bağlamda basit yargılama usulünde ön inceleme duruşmasında karar verilmesi mümkün olduğundan davalı vekilinin buna yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Davalı vekilinin dosya sunduğu 16/06/2017 tarihli Menkul Kıymetler ve mevduat Rehni Sözleşmesinde; dava dışı …’ın vekaleten Kurtköy Şubesi … hesap numaralı mevduatı … Ltd. Şti. lehine rehin verdiği anlaşılmıştır. Somut olayda; davalı bankanın üzerinde rehin bulunduğunu iddia ettiği hesabın icra takibine konu hesaptan farklı bir hesap olduğu, davacının icra takibine dayanak yaptığı davalı bankanın Kurtköy Şubesinde bulunan … nolu hesabı üzerinde herhangi bir rehin kaydının bulunmadığını tespit eden davalı bankanın icra takibi ve dava tarihinden sonra 03/10/2017 tarihinde bu hesaptan 73.788-TL mevduatı davacıya ödediği dosya kapsamı ile sabittir. Böylelikle davacının takip konusu yaptığı alacağın tahsili gerektiğinden, davalı bankanın itirazı haksızdır. Bu itibarla İlk derece Mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, davalı vekilinin hükme yönelik istinaf sebepleri yerinde olmadığından başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 4.874,97- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 914,05- TL harcın mahsubu ile bakiye 3.960,92- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 10/11/2020