Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2363
KARAR NO : 2018/1633
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/10/2018 (Ara Karar)
NUMARASI : 2018/904 Esas
DAVA : İtirazın İptali
TALEP :İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/12/2018
İhtiyati haciz isteminin reddine yönelik olarak verilen ara kararın ihtiyati haciz isteyen/davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA: Davacı/ihtiyati haciz isteyen vekili, taraflar arasındaki şifahi anlaşma uyarınca davalının yapmakta olduğu bir inşaat işi için fore kazık ve alt yapı betonunu müvekkilinden satın aldığını, satılıp teslim edilen mallara ilişkin e-faturalar düzenlenerek davalıya gönderildiğini, ayrıca taraflar arasında 30/04/2018 tarihli cari hesap mutabakatı yapıldığını, mutabakata göre davacının 899.638-TL borçlu olduğunu, halihazırda ise 553.878,40-TL borçlu olduğunu, borcun ödenmesi talebiyle gönderilen ihtarnameye sözleşme uyarınca alacağın muaccel olmadığından bahisle olumsuz cevap verildiğini, son fatura tarihi 10/05/2018 olduğuna göre borcun tamamının muaccel olduğunu,icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu,itirazın iptaline, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili, taraflar arasındaki ilişkinin ilk olarak davacı şirket tarafından müvekkiline gönderilen 28/12/2017 tarihli fiyat teklif formu gönderilmesiyle başladığını, bu teklif formuna ilişkin yapılan görüşmelerden sonra davalının sözleşme taslağını e-posta ortamında davacı şirkete gönderdiğini, tarafların görüşmeleri sonucu teklif mektubundaki fiyatlar üzerinden, alıcının işverenden alacağı aylık hakediş tutarlarının ödenmesini takip eden ayın sonunda ödemek koşuluyla vadeli çekler ve bir kısım tutarı da nakit ödemek koşuluyla anlaştıklarını, ödemelere ilişkin çeklerin vadeli olarak düzenlenip davacıya teslim edildiğini, ayrıca 17/05/2018 tarihli mal sevkiyatından sonra tarafların yapmış oldukları sözleşme ve ödeme planı ile toplam satış miktarı ve yapılan ödemeler ile bakiye borç tutarının ödeme planı ve koşullarının düzenlendiğini, buna göre bakiye 553.738-TL’nin Ağustos,Eylül,Ekim ve Kasım aylarında verilecek ileri vadeli 4 çek ile ödeneceğini, ancak davacının sözleşmeyi dikkate almadan kötüniyetli olarak icra takibi başlattığını savunarak davanın reddi ile kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesinin 18/10/2018 tarihli ara kararı ile, her ne kadar tensip tutanağının sekizinci maddesinde ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş isede davacı tarafın cevaba cevap dilekçesi ile istemini yenilediği dikkate alınarak istem konusunda yeniden karar oluşturulduğu, tüm dosya kapsamı dosyaya sunulan karşılıklı dilekçeler ve ekleri icra dosyası dikkate alınarak, davaya konu anlaşmazlığın yargılamayı gerektirip alacağın muaccel hale gelip gelmediğinin bu aşamada belirli olmadığı, soyut beyanın ihtiyati haciz kararı verilmesi için yeterli olmadığı, İ.İ.K.nun 257 ve devamı maddelerinin ruhuna uygun ihtiyati haciz koşulları gerçekleşmediği gibi mahkemece dava dilekçesi ile yapılan talebin reddine karar verilmesinden sonra ikinci talebin yapıldığı zamana kadar yeniden talepte bulunmayı gerektirecek yeni bir durumun ortaya çıkmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:İhtiyati haciz isteyen davacı vekili mahkemenin alacağın varlığı ve miktarını ihtilafsız gördüğü halde ihtilafsız alacağın muaccel olup olmadığı yargılamayı gerektirdiğinden bahisle talebin reddine karar verdiğini, dava konusu alacağı kesin olarak ispatladığını, borcun takip tarihi itibariyle muaccel olduğunun da açık olduğunu,
2-Davalının keşide ettiği ihtarnamesinde, Mayıs ayında yapılan mal teslimlerinin bedelinin takip eden ayın sonunda yapılacağını beyan ederek bizzat kendisinin borcun 30/06/2018 tarihinde ödeneceğini kabul ettiğini, icra takibinin ise 06/07/2018 tarihli olduğunu belirterek ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen kararın kaldırılarak haciz talebinin kabulünü istemiştir.
GEREKÇE: Talep, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemiyle açılan davada, alacağı teminen ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesinin istinaf incelemesine konu 18/10/2018 tarihli ara kararı ile, yukarıda açıklanan nedenlerle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Öte yandan iş bu davada davacı vekilinin ihtiyati haciz talebi ilk olarak mahkemenin 03/08/2018 tarihli ara kararı ile reddedilmiş, davacı tarafın söz konusu ara karara karşı istinaf yoluna başvurması üzerine Dairemizin 13/12/2018 tarih 2018/2132 E.- 2018/1635 karar sayılı kararı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkemenin 03/08/2018 tarihli ara kararının kaldırılmasına ve davalı borçlu malvarlığı ile 3.şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmiştir.Bu durumda bu dosyada istinaf incelemesine konu 18/10/2018 tarihli ara karara ilişkin istinaf istemi konusuz kalmış olup, davacı vekilinin istinaf istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
İhtiyati haciz isteyen/davacı vekilinin konusuz kalan istinaf başvurusu hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
İhtiyati haciz isteyen/davacı tarafça yatırılan 35,90- TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
İhtiyati haciz isteyen/davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte değerlendirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/12/2018