Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/236 E. 2018/1451 K. 22.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/236
KARAR NO : 2018/1451
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/11/2017
NUMARASI : 2017/417 Esas 2017/971 Karar
DAVA: Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/11/2018 (14/12/2018 yazım tarihli )
Davanın reddine ilişkin hükmün davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davacıların murisi olan müteveffa …’ın 28/02/2016 tarihinde vefat ettiğini, davalı şirketin %50 hissesinin miras yoluyla müvekkillerine intikal ettiğini, diğer ortağın ise müteveffanın kardeşi… olduğunu, davalı şirketin kar dağıtmadığı ve murisin alacaklarını ödemediğini ,fazlaya dair talep ve dava haklarının saklı olmak kaydı ile dağıtılması gereken kar paylarının tespiti ile şimdilik, davacı müvekkillerinin tespit etmiş oldukları 736.500-TL şirket olağanüstü yedeklerinde birikmiş dağıtılacak cari hesap alacağı ile keza yine şirket kar payı olarak ortaklara dağıtılmayı bekleyen toplam davacı müvekkillerinin %50 hissesine isabet eden bedelin tespiti ile şimdilik fazlaya dair talep ve dava haklarının saklı olmak kaydı ile 263.500-TL kar payının ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; TTK nun 608. maddesinde kar payını sadece net dönem karından ve bunun için ayrılmış yedek akçelerden dağıtılabileceğini,şirket sözleşmesi ile aksi öngörülmedikçe, kar payı, esas sermaye payının itibari değerine oranla hesaplandığını, şirket genel kurulu kanun yada şirket sözleşmesinde öngörülmeyen veya öngörüleni aşan tutarlarda yedek akçelerin ayrılmalarına sadece zararların karşılanması için gerekliyse şirketin gelişimi için yatırım yapılması ihtiyacı ciddi bir şekilde ortaya konulmuşsa bütün ortakların menfaatinin böyle bir yedek akçe ayrılmasını haklı gösteriyorsa ve bu hususlar şirket sözleşmesinde açıkça belirlenmişse karar verilebilir denildiğini, yıllık bilançoların ortaklar kurulunca onandığını, kar dağıtımı hakkında karar olmadan bir ortağın ortaklıktan kar payı talep edemeyeceğini, şirket ortaklarının şirkete verdikleri borç paraların mevcut olduğunu, şirket nakit akışı uygun olduğunda bu ortakların şirketten alacağı ile ilgili cari hesapların kapatılacağını bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: Mahkemece ; TTK nun 616. maddesi gereğince kar payı dağıtılması ortaklar kurulunun münhasıran yetkisinde olup, Genel Kurulda karar alınmamış iken mahkemenin genel kurulun yerine geçerek kar payı dağıtılması konusunda karar almasının mümkün olmadığı,kar payı dağıtılması konusunda gündem oluşturularak bir toplantı da yapılmadığı gerekçesiyle açılan davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacılar vekili; mahkemece davanın sadece kar payı davası sanılarak hiçbir delil toplamadan hatalı bir şekilde karar verildiğini, davalı aleyhine açılmış olan davada şirket kayıtlarında olan cari hesap alacaklarının da tespiti ve tahsili de talep ve dava edildiğini, mahkemece bu yönde hiçbir araştırma ve inceleme yapılmadığını, davalı tarafın dahi cevap dilekçesinin 8.sayfasında cari hesap alacağının olduğunu kabul ve ikrar ettiğini,kar payı alacakları hususunda şirketin mütemerrit olduğundan kararın bozulmasını, cari hesap alacağı konusunda davalının cevap dilekçesindeki 8.sayfada bulunan kabul ve ikrarın da dikkate alınarak bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava,davalı şirketin miras yoluyla ortakları olan davacıların,davalı limited şirketten, kar payı ve sermaye payı dışındaki alacaklarının tahsiline ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.Mahkemece, TTK 616 maddesi gereği şirket ortaklar kurulunca kar payı dağıtımına yönelik alınmış bir karar olmadığından, bu yönde bir karar olmadan mahkemenin ortaklar kurulu yerine geçerek ortağa kar payı vermesi mümkün olamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava dilekçesinde davacılar,davalı şirketten kar payı talebi dışında ayrıca davacıların murisi tarafından şirkete verilmiş borç nedeniyle alacak isteminde de bulunulmuş, davalı vekili de cari esapta alacak bulunduğunu beyan etmiş,mahkemece bu hususta hiçbir inceleme ve değerlendirme yapılmadan sadece kar payı istemi olduğu kabul edilerek karar verilmiştir.
HMK’nın 297. maddesinde; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olduğu ifade edilmiştir. Bu hüküm, yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir.Anılan madde uyarınca mahkemece, taleplerin hepsi hakkında karar verilmesi gerekir. Mahkemenin taleplerden biri hakkında olumlu veya olumsuz hiçbir karar vermemiş olması halinde hakkında karar verilmemiş olan talep, zımnen reddedilmiş sayılamaz. Çünkü, bu talep hakkında ortada olumlu veya olumsuz bir mahkeme kararı yoktur.
Somut olayda davacıların kar payı dışında, murisin cari hesaptaki alacaklarının tesbiti ve tahsili talebinde de bulunmuş oldukları halde, mahkemece bu konuda tarafların iddia ve delilleri toplanıp, sonucuna göre usulüne uygun olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu hususta karar vermemiş olması HMK 297.maddesine uygun düşmemiştir.Bu nedenle davacı tarafın istinaf sebepleri yerinde olup, hükmün HMK 353(1)a-6 maddesi gereğince kaldırılarak dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine,esasa yönelik istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/417 Esas- 2017/971 Karar sayılı ve 30/11/2017 tarihli hükmünün HMK.’nın 297 ve HMK.’nun 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA;
“Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine
Esasa dair istinaf nedenlerinin incelenmesine yer olmadığına”
İstinaf yoluna başvuran davacılar tarafından yatırılan 35,90- TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/11/2018