Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/2310 E. 2020/1154 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2310
KARAR NO: 2020/1154
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/12/2017
NUMARASI: 2014/201 Esas 2017/1466 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/11/2020
Davanın kısmen kabulüne ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; icra takibine itiraz etmemiş olmakla beraber icra takip dosyası borçlularından … Ltd. Şti.’nin müvekkili Banka bünyesinde birleşen … Bankası T.A.Ş. ile imzaladığı Genel Kredi Sözleşmesi/lerine istinaden kredi kullandığını, davalılar …, … Genel Kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, diğer davalı-borçlular … ve … ise, genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu, müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan …’ın mirasçıları olmakla, Genel Kredi Sözleşmelerinden doğan borçlardan yasal anlamda aynı oranda müteselsilen sorumlu olduklarını, kredi borçlusu lehine banka teminat mektup/ları düzenlenerek verilmiş, bu mektup/lar iade edilmemiş ve/veya tazmin edilmiş ve bu mektup/lara ait komisyon borçları ödenmemiş olduğundan, kredi sözleşmesinin borçları muaccel kılma, cari hesapların kesilmesi ve sözleşmenin feshi ile ilgili maddeleri gereğince, Beşiktaş … Noterliği’nin 24 Ekim 2011 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hesaplar kat edilmiş, çekilen ihtarnamede belirtilmesine rağmen verilen süre içinde bankaya oluşan borçların ödenmemesi ve banka teminat mektubunu iade etmemesi üzerine bunların temerrüt faizi ve fer’i alacaklarıyla birlikte tahsili talebiyle İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından, alacağın takipteki şartlarla ödenmesi istemli olarak, genel kredi sözleşmesini imzalayan davalılar aleyhine komisyon alacakları için icra takibi başlatıldığını, davalıların takibe konu borca, faize ve diğer tüm fer’i alacaklara itiraz ettiklerini belirterek, davalı-borçluların İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptıkları itirazlarn iptali ile takibin devamına ve haksız ve kötü niyetli itirazları nedeniyle her bir davalı-borçlunun ayrı ayrı en az %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili; dava konusu alacak bakımından da zamanaşımı 10 yıl olduğundan, zaman aşımı itirazında bulunduklarını, müvekkillerinin kefaleti sınırlı olup, bu sınırın 50.000-TL olduğunu, davacı bankanın dava dilekçesine hiçbir genel kredi sözleşmesi eklemediğini, ancak dosyanın içine celp edilen İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası içine sunulmuş birkaç genel kredi sözleşmesi bulunduğunu, icra dosyası içine ibraz edilmiş 500.000-DM miktarlı sözleşmenin 18/07/1997 tarihli, kredi sözleşmesinin tarafı olan … Ltd. Şti.’ne verilen 4.509-TL bedelli teminat mektubunun ise, 17/02/1997 tarihini taşıdığı, bu mektubun bu kredi sözleşmesine istinaden verilmediğini, diğer sözleşmeler ise, 50.000-TL tutarlı olup, hal böyleyken 50,000-TL’lik kredi sözleşmelerine kefil olan …’ın mirasçıları olan müvekkilleri aleyhine bu tutarın üzerinde bir alacak talep edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilleri teminat mektubunun lehdarı olan … Ltd. Şti.’nin yetkilisi olmadıkları için ilgili Gümrük Müdürlüğü’nde talepte bulunma, işlem yapma, mektubu talep etme hak ve yetkisine sahip olmadıklarını, bu nedenle teminat mektubunun bağlandığı riskin gerçekleşip gerçekleşmediğini bilmediklerini, bankanın mektup nedeniyle ödeme yapma mecburiyeti ancak riskin gerçekleşmesi halinde gündeme geleceğinden, bankanın bu risk gerçekleşmeden müvekkillerinden talepte bulunamayacağını belirterek, davacının haksız ve hukuki mesnetten yoksun davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; somut olayda dava dışı … Ltd. Şti. ile … A.Ş. arasında umumi kredi taahhütnamesi akdedildiği ve davalıların anılan taahhütnamelerde müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatlarının bulunduğu, asıl borçlu lehine 17/02/1997 tarihli 4.509- TL tutarlı teminat mektubu düzenlendiği, anılan mektubun mevcut olduğunun Halkalı Gümrük Müdürlüğü ve Halkalı Gümrük Saymanlık Müdürlüğü cevabi yazılarından anlaşıldığı, asıl borçlunun edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle hesabın kat edildiği ve davalılar ile asıl borçluya Beşiktaş … Noterliği’nin 24/10/2011 tarih, … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiği, davacı bankanın teminat mektuplarının komisyonundan kaynaklanan nakdi alacak miktarının takip tarihi itibariyle fer’ileri ile birlikte 21,87-TL olduğu anlaşılmakla davalıların nakdi alacak yönünden takibe itirazlarının iptaline karar verilmesi, gayri nakdi alacak yönünden davalıların itirazlarının iptaline karar verilebilmesi için umumi kredi taahhütnamesi ve kredi sözleşmelerinde müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı bulunan davalıların açıkça gayri nakdi alacaktan sorumlu olduklarına ilişkin hüküm bulunması gerektiği, umumi kredi taahhütnamesinin tamamı ve özellikle 15. maddesinde kefalet sorumluluğunun devam edeceği koşullara değinilmiş, ancak davalı kefillerin teminat mektup bedelinin deposundan veya gayri nakdi alacaktan sorumluluklarına dair bir düzenlemeye yer verilmediğinden davacının gayri nakdi alacak isteminin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabülü ile; davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına vaki itirazlarının nakdi alacak yönünden iptaline, takibin talepnamedeki koşullar üzerinden devamına, nakdi alacak likit ve itiraz haksız olduğundan %20’si oranından 4,20-TL inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının gayrinakdi alacak yönünden davasının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; genel kredi sözleşmesini …, …, … müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarından dolayı borçlu durumda, … ve … ise …’ın mirasçıları olarak borçlu durumunda olduklarını, sözleşmenin bütün hükümlerinin hem asıl borçlu hemde müşterek borçlu ve müteselsil kefiller için geçerli olduğunu, söz konusu sözleşmeler davalılar ile müvekkili banka arasında imzalanmış olup, davalıların bu hükümleri kabul ettiklerini , dolayısıyla teminat mektubu riski gerçekleşmese de müvekkili bankanın nakit depo edilmesini hem asıl borçludan, hem de kefillerden talep etmesinin genel kredi sözleşmesine ve hukuka uygun olduğunu bildirerek, gayri nakdi alacaklar yönünden yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında nakdi ve gayri nakdi alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda; Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun kararı ile … A.Ş. tüm aktif ve pasifleriyle … (Eski Ünvan: … A.Ş.) bünyesinde devren birleştirilmiş olup, yasal halefiyet hakları nedeniyle … A.Ş. Altunizade şubesinden kullandırılan kredilerden kaynaklanan alacakların takip ve tahsil hakkı …’ne intikal etmiştir.Taraflar arasındaki Umumi Kredi Taahhütnamesinin Bankanın Hesapları Kesme ve Sözleşmeyi Fesih Yetkisi başlığı altındaki 56. maddesi hükmüne dayanarak, davacı banka; dava dışı … Ltd. Şti. ile davalı sözleşme kefilleri … ile …’a ve sözleşme kefili müteveffa … mirasçıları … ve …’a, Beşiktaş … Noterliği’nin 24/10/2011 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesini keşide etmiş; kredi borçlusu ve müşterek borçlu -müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları genel kredi sözleşmelerinde taraflarına düşen edimleri yerine getirmediklerinden dolayı tüm kredi hesapları 24/10/2011 tarihi itibariyle kat edilmiş, davacı banka vekili tarafından dava dosyasına sunulan ekstre kayıtlarının incelenmesi sonucunda, ihtarname ile talep edilen komisyon, faiz ve fer’ileri ödenmiş olup, ihtarname sonrası 17/12/2013 tarihi ile 26/04/2013 takip tarihi arasında tahakkuk eden komisyon tutarı ve uygulanan akdi faiz oranı üzerinden yapılan hesaplama da; Nakdi alacak miktarı takip tarihi itibariyle fer’ileri ile birlikte 21,87-TL olarak tespit edilmiştir. Dosya kapsamı itibariyle; Dava konusu hesaba ilişkin Genel Kredi Sözleşmesinin “Bankanın nakit depo edilmesini veya ek teminat verilmesini isteme yetkisi” başlıklı 7. Maddesi hükmüne göre; teminat mektupları bedellerinin bankaya depo edilmesinin her zaman banka tarafından istenebileceği şart konulmuş ve davalı kefiller de bu sözleşmeyi imzalayarak bu şartı aynen kabul etmişlerdir. Ayrıca “Kefalet” başlıklı 15. Madde, “Gayrinakdi kredi açılması ve kullandırılması” başlıklı 41. Madde, “Teminat mektubu ve/veya kontgaranti-kefalet, sair garanti, kabul veya aval verilmesinde bankanın yetkileri” başlıklı 42. Maddelerinde; gayrinakdi alacağın hem kefiller hemde asıl borçlu açısından geçerli olduğu belirtilmiştir. Davacı Banka tarafından kredi borçlusu … Ltd. Şti. lehine 17/02/1997 tarihli 4.509-TL tutarlı teminat mektubu düzenlenerek verilmiş, anılan mektubun mevcut olduğu Halkalı Gümrük Müdürlüğü ve Halkalı Gümrük Saymanlık Müdürlüğü cevabi yazıları ile bildirilmiş, kaldı ki davacı banka vekili tarafından dava dosyasına sunulan ekstre kayıtlarında, davalı borçlular tarafından bu mektuba ait komisyon tutarlarının ödenmemiş olduğu anlaşılmıştır. Gayrinakdi alacaklar temlik edilmediğinden ve teminat mektubu riski halen davacı üzerinde bulunduğundan 26/04/2013 takip talep tarihi itibariyle mer’i olan teminat mektubu tutarı 4.509-TL olarak depo talebinin yerinde olduğu, öte yandan gayrinakdi alacak miktarının (depo tutarının) mektup metninde taahhüt edilen gecikme zamları ile birlikte 09/04/2013 talep tarihi itibariyle toplam 55.965,33-TL olarak hesaplanmıştır. Davalı müteselsil kefiller … ve …’ın kefalet limiti 24.510-TL+1.milyon DM, …’ın 15.055-TL +500 bin DM olduğu belirlendiğinden kefalet limitinin 50-TL olduğuna ilişkin savunmaların yerinde olmadığı,teminat mektubunun da halen mer’i olduğu,veriliş tarihinin 17.2.1997 olduğu 5411 sayılı kanunun 141.maddesinde 19 ekim 2005 tarihinde yapılan değişiklik ile zamanaşımı süresi 20 yıla çıkarıldığından zamanaşımının sözkonusu olmadığı ,sözleşmenin açık hükümlerine göre müteselsil kefillerin depo sorumluluklarının mevcut olduğu kanaatına varılmıştır.Davalıların kefalet limiti borcu aşan tutarda olduğu ve sözleşmede gayrinakit alacakların depo taleplerinden sorumlu olduklarını açıkça kabul ettiklerinden, gayrinakdi alacak yönünden yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Bununla birlikte dosyada yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne hükmün kaldırılmasına, nakit alacağa ilave olarak gayrinakit alacak yönünden itirazın iptaline ,gayrinakit alacak tahsil istemi içermediğinden bu miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmolunmasına yer olmadığına ,davacı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/201 Esas-2017/1466 Karar sayılı ve 20/12/2017 tarihli hükmünün, HMK.’nun 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “Davanın KABULÜNE; Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının nakit ve gayrinakit alacak bakımından iptaline; takibin takip talepnamesindeki koşullar üzerinden devamına, Nakdi alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 4,20-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine, Gayrinakit alacak yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebinin reddine, İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; “Nakdi alacak yönünden 31,40-TL gayrinakdi alacak yönünden 54,40-TL maktu harç olmak üzere toplam 85,80- TL harcın davalılardan tahsiliyle hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan 500-TL bilirkişi ücreti ve 159,05-TL posta masrafı olmak üzere toplam 659,05-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, Davalılar tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, Davacı lehine taktir olunan nakdi alacak için 21,91-TL gayrinakit alacak için 3.400-TL olmak üzere toplam 3.421,91-TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, ” Hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 121-TL posta masrafının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 10/11/2020