Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/230 E. 2018/325 K. 29.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/230
KARAR NO : 2018/325
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/12/2017 Tarihli Ara Karar
NUMARASI : 2017/650 Esas
TALEP : İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/03/2018
İlk derece mahkemesince verilen 22/12/2017 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
İHTİYATİ TEDBİR TALEP EDEN DAVACI: Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde; 20.06.2017 tarihli pay sahibi sıfatıyla katılımı için temsilci atanmasına ve vekaletname verilmesine ilişkin 25/04/2017 tarihli 2017/04 ve 2017/3 sayılı kararlar ile genel kurul toplantısının çağrısına ilişkin 25.04.2017 tarihli ve 2017/5 sayılı Yönetim Kurulu Kararının yönetim kurulu başkanı olan müvekkilinin her hangi bir çağrısı olmadığı halde daha öncesinde istifa etmiş … .’ında katılımı ile toplanarak kararlar alındığını kararların yoklukla malul olduğundan ve/veya butlan olduğunun tespitine karar verilmesini talep ettiklerini, davada aynı zamanda 2016 ve 2017 yılı Yönetim Kurulu karar defterinin dava sonuçlanıncaya kadar kasaya alınmasına ve davanın açıldığının ticaret sicil gazetesinde ve ayrıca şirketin internet sitesinde ilanına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesi, açılan davanın yönetim kurulu kararının yoklukla malul olduğunun butlanının tespiti davası olduğunu, tedbirin HMK 389. maddesinde düzenlenmiş olduğunu ve davanın konusu olan hususlarda talep edilebileceğini, davacının açmış olduğu davasında, Yönetim Kurulu Kararının butlanına veya yoklukla malul olduklarının tespitine ilişkin talepte bulunmasına ve davalı şirketin faal olmasına rağmen, dava konusu olmayan davalı şirketin karar defterlerinin mahkeme kasasına alınması yönündeki talebi yerinde görülmediğini belirterek talebin reddine yine,davacı tarafın, açılan davada yönetim kurulu kararının davalının internet sitesinde ve ticaret sicilde ilanına ilişkin talebinin de davanın Genel Kurul Kararının iptaline yönelik değil yönetim kurulu kararına yönelik olması nedeniyle bu talebi de yerinde görülmediğinden bahisle reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Tedbir talep eden davacılar vekili, müvekkillerinden …’ın davalı şirkette %15,455 oranında diğer davacı şirketin ise %9,849 oranında hisseye sahip olduğunu, müvekkilinin yönetim kurulu başkanı ve imza yetkilisi olduğu halde Kız Kardeşi … ile daha önceden 08.12.2016 tarih ve 2016/08 kararı ile istifa etmiş olan ve yönetim kurulu üyesi olmayan annesi …’ın 25.04.2017 tarihinde gizlice toplanarak toplantı ve karar nisabına uymaksızın gündem ile ilgili çağrı yapmaksızın toplanarak 2017/03,04,05 nolu kararları aldıklarını kararların usulsüz ve yoklukla malul olduğunu amaçlarının müvekkilini şirketin yönetiminden uzaklaştırmak olduğunu, belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kısmen kaldırılarak davalı şirketin 2016/ ve 2017 yıllarına ilişkin yönetim kurulu karar defterinin yargılama müddetince tedbiren mahkeme karasına alınmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: İstinafa konu arakararı şirkette %15,455 oranında paya sahip olan … ile %9,849 paya sahip davacı şirketin davanın 25.04.2017 tarihli ve 2017/3,4, ve 5 nolu yönetim kurulu kararının yoklukla malul olduğunun tespiti davasında şirketin 2016 ve 2017 yılına ilişkin yönetim kurulu karar defterlerinin usulsüz işlemler yapılmaması için tedbiren mahkeme kasasına alınması istemine ilişkindir.
Anonim şirketlerde yönetim kurulu kararlarının yoklukla malul olduğunun tespiti istemli açılacak davalar TTKnun 391. maddesinde düzenlenmiştir.Anılan maddeye göre, eşit işlem ilkesine, aykırı olan şirketin temel yapısını bozan sermayenin korunması ilkesini gözetmeyen , pay sahiplerinin özellikle vazgeçilmez nitelikteki haklarını ihlal eden veya bunların kullanılmasını kısıtlayan ve zorlaştıran, diğer organların devredilmez yetkilerine aykırı kararların batıl olduğu belirtilmektedir. HMK 389. maddesine göre, mevcut durumda meydana gelecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması yada imkansız hale gelmesi veya gecikme halinde zarar yada sakınca doğacaksa davanın esası ile ilgili yaklaşık ispat şartı yerine getirildiği taktirde tedbir kararı verileceği düzenlenmiştir. Somut olayda şirketin 2016 ve 2017 yılına ilişkin yönetim kurulu karar defterlerinin mahkeme kasasına alınmasına ilişkin ihtiyati tedbir talebi kanuni düzenlemeye uygun olmayıp ,bu yolla bir şirketin karar defterine mahkemece elkonulması mümkün olmayıp ihtiyati tedbir istemine konu edilemeyeceğinden ihtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin kararında isabetsizlik bulunmadığından istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsup edilmesine başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf yoluna başvuran davacılar tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine .
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362.f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/03/2018