Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/2296 E. 2019/604 K. 29.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2296
KARAR NO : 2019/604
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/03/2018
NUMARASI : 2016/475 Esas – 2018/351 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/04/2019
Davanın kısmen kabulüne ilişkin hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki nedeniyle fatura alacağı bulunduğu, borcun ödenmediği, bu kez alacağın tahsili için yapılan takibe itiraz edildiğini, davalının haksız itirazının iptali, takibin devamına icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış , sadece süre uzatım talebinde bulunmuş davaya cevap verilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, HMK 222 madde uyarınca tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde alınan bilirkişi raporuna göre , dava konusu edilen ihraç kaydıyla davacının düzenlediği faturalara konu malların teslim edildiği, ancak KDV’lerinin tahsil edilemediği, takip öncesi temerrüdün oluşmadığı, fatura bedellerine konu asıl alacak yönünden kabul edilerek davanın kısmen kabulü ile 68.492,76 -TL asıl alacak yönünden itirazın iptali ve takibin devamı ile %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; ödeme emrine takip dosyasında vekil sıfatı ile vekaleten itiraz edildiği, bu nedenle dava dilekçesinin vekile tebliğ edilmesi gerektiği, müvekkili şirket yetkilisinin yurt dışında bulunduğu bu nedenle savunma haklarının kısıtlandığını, ticari defterlerin ibraz ve incelenmesinin sağlanamadığını, savunma hakkının yeniden tanınması, istinaf incelemesi yapılarak usulsüzlüğün giderilmesine kabul kararının yerinde olmayıp, davanın reddine karar verilmesi için kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: HMK 122. maddesinde ” dava dilekçesi davalıya tebliğ edilir …” denilmiştir. Esasen davalı vekili itirazın iptali davasında icra dosyasına vekil aracılığıyla itiraz edildiği ,dava dilekçesinin vekile tebliği gerektiği,tebligatın vekile yapılmaması ve şirket yetkilisinin yurtdışında bulunması nedeniyle savunma haklarının kısıtlandığını ileri sürmekte ise de itirazın iptali davası açılması icra dosyasından bağımsız olduğundan ,icra takibine vekil aracılığıyla itiraz edildikten sonra , itirazın iptali istemli açılan davada dava dilekçesi tebliğinin asile yapılması gerekmektedir. Davalı vekili kendisine vekil olarak tebligatın yapılmamasını savunma haklarının kısıtlanması olarak ifade etmiş ise de davalının henüz vekilinin bulunup bulunmadığının bilinmediği bir dönemde,vekile doğrudan tebligat yapılamayacağı , dava dilekçesinin davalıya tebliğinden sonra vekil tarafından cevap dilekçesi için süre uzatımı talep edildiği ancak uzatılan süre de cevap verilmediği , ticari defterlerin ibrazı ve bilirkişi raporunun tebliğinin davalı şirketin ticaret sicilinde tescilli adresine usulune uygun şekilde sağlandığı anlaşılmaktadır. Dava taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptali davasıdır.Mahkemece tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davalı usulune uygun yapılan tebligata rağmen ticari defter ve kayıtlarını inceleme günü ibraz etmemiştir. Davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunda ; 20.04.2015 – 09.10.2015 tarihleri arası cari hesap dökümünde davalının düzenli olarak ödemeler yapmasına rağmen 60.000-TL mertebesinde sürekli borçlu olduğu, davalının davacıdan aldığı malların ihraç ettiği, dosyada mübrez gümrük çıkış beyannamelerinde ve kdv istisnası ile ilgili ihracatçı beyannamelerinde imalatçı olarak … gösterildiği, İmalatçı firmanın ihraç kayıtlı faturaları düzenlerken hesapladığı kdv leri alıcısından tahsil etmediği fakat alıcının malı ihraç etmesiyle birlikte tahsil etmediği kdv-leri vergi dairesinden veya mahsup edebilmesi için ihracatçı beyanlarının doldurulması ve onaylatılması gerektiği .dolayısıyla gümrük çıkış beyannameleri ve ihracat beyanlarından davalının emtiaları davacıdan satın ve teslim aldığı belirlenmiştir. Aşamalarda yapılan tebligatların usulune uygun şekilde yapıldığı ,davalı şirket yetkilisinin Romanya’da bulunması savunmasının dinlenemeyeceği, davalı vekilinin savunma haklarının kısıtlandığına ilişkin istinaf nedenleri yerinde bulunmadığınden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 4.678,74- TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 1.170- TL harcın mahsubu ile bakiye 3.508,74- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 28-TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 29/04/2019