Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/2285 E. 2020/1141 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2285
KARAR NO: 2020/1141
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/05/2018
NUMARASI: 2015/32 Esas – 2018/537 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/11/2020
Davanın kabulüne ilişkin hükmün davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili ; müvekkili şirket ile dava dışı … Ltd. Şti. arasında nakliyat sigorta poliçesi düzenlendiğini, sigortalıya ait 1 adet yoğuşmalı kazanın davalıların sorumluluğunda altında … plaka nolu çekici ve … plaka nolu yarı römork ile … deposuna taşındığını ve araçtan tahliyesi esnasında, araç içi emniyete almanın yetersiz veya hiç yapılmaması, araç içinde bağlama için gerekli spanzet halkası bulunmaması ve araç sürücüsünün taşıdığı yükün özelliklerine uygun olarak aracı kullanmaması sonucu, emtianın hasarlandığını,hasar ihbarı üzerine, yaptırılan ekspertiz incelemesinde,kazanda 10.670,50 Euro’luk hasar meydana geldiğinin tespit edildiğini ve sigortalıya ödendiğini, davalılar aleyhine icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz edildiğini, davalıların itirazının iptaline ,takibin devamına,icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:1- Davalı … Loj..A.Ş. vekili; alacağın zamanaşımına uğradığını, …’nin işlettiği antrepodan diğer davalının aracına yüklenen emtia üzerinde iç nakliye işi ifa edilirken oluşan hasardan dolayı müvekkiline atfı kabil olan herhangi bir kusurda olmadığını, yükün özelliklerine uygun araç tahsis edilmemesine bağlı olan hasar sebebiyle hasarı önleyebilmek için yapabileceği herhangi bir şey de olmadığını,hatır ödemesi niteliğini taşıyan tazminatı rücu konusu da yapamayacağını belirterek,davanın reddi ile lehlerine icra kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde; öncelikle davacı ile arasında her hangi bir sözleşmesel ilişki bulunmadığını, hasarın …’dan … Depo’ya yapılan nakliye esnasında meydana geldiğini, bu durumu gösteren tutanağın …A.Ş. tarafından düzenlendiğini, bu doğrultuda hasarın rücu muhatabının dahili nakliye işlemini nakliyeci konumunda gerçekleştiren ve sigortalıya nakliye faturası düzenleyen davalı … Loj. A.Ş. olduğunu,ekspertiz raporu doğrultusunda yüklemeyi yapan gönderici firma … A.Ş.’ye husumet yöneltmeden doğrudan davalılara icra takibi başlatılmasının haksız olduğunu, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davalı ….’nin üst taşıyıcı olarak sorumluluğu altında taşıdığı yoğuşmalı kazanların dava dışı … A.Ş.’nin işlettiği antrepoya hasar tutanağı düzenlenmeden teşlim edildiği, gümrük işlemlerinden sonra emtianınn davalı … Ltd. Şti.’nin işleteni olduğu friğofirik kasalı aracı ile antrepodan davalı …’ın Gebzedeki deposuna taşındığı ve 1 adet 1795 kg ağırlığındaki yoğuşmalı kazanın 27/12/2014 tarihi itibarıyla hasarlı olarak teslim edildiğinin tutanak ile tespit edildiği, hasarın friğofirik kasalı aracın taşımaya elverişli olmaması ve yükün sabitlenmemesinden kaynaklandığı,taşıyıcının kendisini sorumluluktan kurtaracak beyinelerden herhangi birinden istifade edemeyeceği ve davalıların taşıyıcı olarak meydana gelen hasardan müteselsil sorumlu oldukları, hasar miktarından sovtaj bedeli ve muafiyet bedelinin indirilmesi neticesinde rücuya tabi hasar miktarının 10.670,44-euro olduğu, taşınan eşyanın brüt kilogramı ve taşıyıcının üst sınır sorumluluk miktarları nazara alınarak yapılan hesaplama neticesinde ödenen hasar miktarının CMR 25 maddesi ile çelişmediği, davacı … şirketinin 08/04/2015 tarihinde sigortalısına ödediği 10.670,44 -euronun, sigorta poliçesi teminatı ve limiti kapsamında kaldığı ve davalılara rücu şartları oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile, itirazın iptaline, takibin 3095 sayılı kanunun 4.a maddesi uyarınca faiz işletilerek devamına, yasal koşulları olmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: 1-Davalı ….vekili;talebin zamanaşımına uğradığını, yükleme işleminin … tarafından yapıldığını, fiili taşıyıcı olan … lojistik ile yükleme yapan …’nin hasarı tazmin ile yükümlü olduklarını,TTK ve CMR ‘nın ilgili hükümleri gereğince de müvekkil şirketin iş bu hasardan dolayı herhangi bir sorumluluğunun doğmadığını,gönderenin emtianın yüklenmesi ve ambalajlanması konularında, basiretli bir tacir gibi, emtianın niteliğini gözeterek rizikoları göz önünde bulundurarak dikkatli davranması gerektiğini, kanunun göndericiye yüklediği sorumluluğu göndericiden alarak taraflarına yüklenmesinin hatalı olduğunu, davacı sigortacının yaptığı ödemenin bir lütuf ödemesi olduğunu bildirerek, müvekkil şirket yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı … Ltd. Şti.vekili; öncelikle, davacı ile müvekkil şirket arasında sözleşmesel ilişki bulunmadığı,davacı tarafın,hükme esas alınan bilirkişi raporu, eksik inceleme ve hatalı tespit ve değerlendirmelere olarak tanzim edilmiş olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığı da hatalı olarak tespit ettiklerini, hasarın meydana gelmesinde, araç içi emniyet almada yetersizliği söz konusu olmadığı gibi, aracı kullanan araç şoförünün de, taşıdığı yükün özelliklerine uygun olarak aracı kullanmaması, ani fren ve sert manevra yapması gibi bir durumun da sözkonusu olmadığını, müvekkili şirket, 26/12/2014-30/12/2014 tarihleri arasında 5 gün boyunca mevcut araçlarla toplamda 30 Tır emtia taşımış olup, bu Tırların 29 tanesine paletli emtia yüklenmiş, bir tek hasarlı taşımanın yapıldığı emtialar tekerlekli paletler üzerinde araca yüklenmiş, ancak, yükleme yapılmadan önce, bu durumdan, ne müvekkil şirketin ve araç sürücüsünün ne de davalı …. nin haberi ve bilgisi bulunmadığını,hasarın meydana gelmesinde sorumluluğun açıkça yüklemeyi yapan ve gönderici konumunda olan … de olduğunu,kararın istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davaya konu emtia Hollanda’dan Türkiye’ye karayolu ile taşındığından uyuşmazlığın CMR Konvansiyonu hükümlerine göre çözümü gerekmektedir. 6102 sayılı TTK.’nun 1472. maddesi uyarınca; sigortacının, sigortalısının haklarına halefiyet hakkının gerçekleşebilmesi için sigortacının hukuken geçerli bir sigorta poliçesi teminatı kapsamında sigortacısına tazminat ödemesi ve sigortalının zarar sorumlusuna karşı dava hakkına sahip olması gerekir.Sigortacı; ancak, sigortalısının meydana gelen zarardan dolayı üçüncü kişilere karşı dava hakkı varsa bu hakka ödediği bedel oranında halef olacaktır. Taşımanın yapıldığı tarih ; 27.12.2014 tarihi olup,icra takibinin ise 18.6.2015 tarihinde başlatıldığından CMR’nin 32/1. maddesine göre olduğundan takip ve dava tarihi itibariyle zamanaşımı dolmadığından bu hususa yönelik istinaf sebebleri yerinde değildir. CMR’nin 17. maddesi gereğince taşıyıcı, eşyanın kendisine teslim edildiği tarihten gönderilene teslim olunduğu tarihe kadar geçen süre içinde uğranılan ziya, gecikme ve hasardan sorumludur.Taşıyıcının (ister üst taşıyıcı ister taşıyan konumunda olsun) çalıştırdığı kişilerin ve taşımanın yapılması için hizmetlerinden yararlandığı diğer kimselerin görevleri sırasında hareket ve ihmallerinden, taşımayı yapmak için kullandığı kusurlu taşıtlardan, bu taşıtı kiraladığı kişinin veya vekilinin yahut ta çalışanlarının hata veya ihmallerinden dolayı (CMR md. 17/3) sanki bu hareket ve ihmalleri kendisi yapmış gibi sorumludur. Bu sorumluluğun gereği olarak CMR Konvansiyonu ‘nun 34.’üncü ve takip eden maddelerindeki düzenlemelere göre taşıyıcılar arasında müteselsil sorumluluk bulunduğundan davalıların hasardan sorumlu olmadıklarına yönelik istinaf sebebleri yerinde edğildir. Somut olayda; hasara; dava konusu yoğuşmalı kazanların ambalajlanmaması ya da hatalı ambalajlanmış olması ya da yükün dava dışı gönderici veya alıcı tarafından sevk aracına yüklenmesi, boşaltılması değil, antrepo’dan yükü taşımaya elverişli olmayan davalı …’nın frigofirik kasalı aracıyla taşınması ve yükün araç kasasına bağ halatlarıyla sabitlenemeden sevk edilmesi ve bunun sonucunda da normal seyir esnasında ortaya çıkan, mutat salınımların, yoldaki engebelerin veya fren, bayır yukarı sürme ve eğimlerin, araç hamulesi yüke çarpmaya/sürtünmeye, darbeye bağlı olarak verdiği zarar sebep olduğundan davalı taşıyıcıların zarardan sorumlu olmadıklarına yönelik savunmaları ve istinaf nedenleri yerinde değildir. Hasar miktarından sovtaj bedeli ve muafiyet bedelinin indirilmesi neticesinde rücuya tabi hasar miktarının 10.670,44-euro olduğu, taşınan eşyanın brüt kilogramı ve taşıyıcının üst sınır sorumluluk miktarları nazara alınarak yapılan hesaplama neticesinde ödenen hasar miktarının üst sınırı aşmadığı bilirkişi incelemesi ile tespit edilmiştir.Buna göre davalılar vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.Hükümde 3095 sayılı kanunun 4.a maddesi uyarınca temerrüt faizi işletilmesine karar verilmiş ,bu hüküm CMR 27.maddeye aykırı ise de hüküm bu yönüyle istinaf edilmediğinden eleştirilmekle yetinilmiş,istinaf nedenleri yerinde olmayan davalılar vekillerinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Davalılardan alınması gereken 2.461,38-TL istinaf karar harcından davalılar tarafından peşin yatırılan( 616 +614,90 ) 1.230,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.230,88-TL harcın davalılardan müteselsilen tahsiliyle hazineye gelir kaydına, Davalılar tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerlerinde bırakılmasına, Hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 84-TL posta masrafının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.10/11/2020