Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/2223 E. 2020/1377 K. 29.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2223
KARAR NO: 2020/1377
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİH: 17/04/2018
NUMARASI : 2015/754 Esas 2018/361 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/12/2020
Davanın kısmen kabulüne ilişkin hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili ; davalı borçlu şirket tarafından faturalardan kaynaklanan 160.031,02-TL bakiye alacaklarının ödenmediğini,alacağın tahsili cihetiyle borçlu şirket aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası ile yaptıkları ilamsız takibe borçlu şirketin itiraz ettiğini, sağlanan açık mutabakata rağmen, ödemeden kaçınmak amacıyla hesapta mutabakatın sağlanamadığını ileri sürerek yapılan itirazın kötü niyetli olduğunu, icra takibine itirazın iptaliyle,asıl alacağa işleyecek aylık % 2 oranında reeskont avans faiziyle takibin devamına,alacağın %20’ından az olmamak kaydıyla inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; müvekkili şirketin fatura ve sevk irsaliyesine konu malları teslim almadığını, davacı şirkete hiçbir borcu bulunmadığını, alacak likit olmadığından davacı yanın icra inkar tazminatı taleplerinin de reddi gerektiğini,taraflarına herhangi bir fatura tebliğ edilmediği, müvekkili şirket mütemerrit duruma düşmediğinden, davacının faiz talebinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davaya konu alacağın davalı defterlerinde borç olarak kayıtlı olduğu, davalıya ait kayıtların aleyhine delil niteliğinde olduğu kabul edilmekle, davacının, takip tarihi itibariyle davalıdan toplam 147.386,35 TL alacaklı olduğu, ancak takipten evvel davalının temerrüdünün ispatlanamamış olması sebebiyle işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının, İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 147.386,35-TL asıl alacak yönünden devamına, işlemiş faiz isteminin reddine, alacağın likit olması nedeni ile asıl alacak üzerinden % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili ; dosya içerisinde ıslak imzalı irsaliyeler, her iki taraf için vergi dairelerinden celp edilen BA / BS formlarına göre müvekkilinin kestiği faturaların davalı tarafından kabul edildiğini ve ürünlerin davalı tarafından teslim alındığını ispatladığını; muacceliyet oluşmadığı sonucuna varılmasının hatalı olduğunu,raporlarda TTK.1530 sayılı maddeye atıf yaptığını,davalının takipden evvel temerüde düştüğünü bildirerek, kararın kaldırılmasına,işlemiş faiz yönünden itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; faturaya dayalı bakiye alacağın ve işlemiş faizin tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemidir. Davacı vekili, icra takibine konu edilen faturaların vadelerine göre TTK. 1530 maddesi gereği icra takip tarihine kadar hesaplanan gecikme faizi isteminin de kabulü gerektiğini ileri sürerek, red kararının kaldırılarak işlemiş faize hükmedilmesini talep etmektedir. TTK nun 1530.maddesi ; yalnızca mal ve hizmet tedariki amacıyla akdedilen sözleşmelerde, mal veya hizmet karşılığı ödenecek bedelde temerrüde düşüldüğü durumda ve iki ticari işletme arasında akdedilen sözleşmeler bakımından uygulanır. TTK. m. 1530 borcunu zamanında ödemeyen borçlunun ihtara gerek olmaksızın temerrüde düşmesi ve faize hak kazanmasını öngörür. Ancak; TTK’nın 1530. maddesi mal tedarik sözleşmesine ilişkin olup, satış sözleşmelerine uygulanmaz. İcra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizine hükmedilmesi TBK’nın 117. maddesi koşullarına bağlı olup icra takip tarihinden önce davalıya temerrüt ihtarı gönderilmesi gerekir. (Yargıtay 19 HD. 2017/3266-2018/4228 E-K sayılı ilamına göre) Temerrüt, en kısa tanımıyla, alacaklı tarafından talep edilebilir (muaccel) hale gelmiş bir borcun ifasındaki gecikmedir ve kural olarak, bu tür (muaccel) bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile temerrüde düşer. Temerrüt için aranan ihtar hukuki işlem benzeri fiil mahiyetinde olup, alacaklının alacak miktarını belirterek borçludan borcun ifasını istemesi, ifayı kabule hazır olduğunu bildirmesi anlamına gelir. İhtar kural olarak şekle tabi olmayıp, yapılmadığı itirazı vaki olursa aksinin ispatı, niteliği gereği alacaklıdan beklenir. 6098 sayılı TBK’nın 117. maddesi/2. fıkrasına göre “borcun ifa edileceği gün müttefikan tayin edilmiş … ise, mücerret bugünün hitamı ile borçlu mütemerrit olur”. Eğer böyle bir tarih belirlenmemişse bu kez aynı maddenin 1. fıkrası uygulanır ve bu fıkrada da muaccel bir borcun borçlusunun, alacaklının ihtarıyla mütemerrit olacağı belirtilmiştir. Nihayet böyle bir ihtar da yoksa temerrüt icra takibi ya da dava açılmasıyla gerçekleşir. Alacağın muaccel olması ile temerrüt birbirinden farklı olgulardır. Somut olayda, faturaya dayalı alacak yönünden takip öncesinde bir temerrüt uyarısının bulunmadığı sabittir. Fatura üzerinde yazılı olan ödeme tarihleri temerrüt tarihi olarak kabul edilemez. VUK hükümlerince faturanın muhteviyatı belirlenmiş olup, fatura üzerinde yazılı bulunan vadenin alacağın muaccel olduğu tarihi göstermesi ve salt faturaya itiraz edilmemesi sebebiyle taraflarca kararlaştırılmış kesin vade olarak kabul edilemeyeceğinden, davacının işlemiş faiz isteminin reddine ilişkin hükme yönelik istinaf nedenleri yerinde olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 54,40- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 35,90- TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 29/12/2020