Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/2221 E. 2020/1238 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2221
KARAR NO: 2020/1238
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/05/2018
NUMARASI: 2014/143 Esas – 2018/465 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/11/2020
Davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili tarafından, sigortalısı … A.Ş. adına … nolu … Blok Apartman Sigorta poliçesi ile sigortalanmış olan 17 koli emtianın, Aydın Devlet Hastanesi’ne sevk edilmek üzere 05/04/2013 tarihinde … Kargo Anadolu Uydular Şubesine tam ve sağlam olarak teslim edildiğini, ancak, … Kargoya 17 koli ürün teslim edilmiş olunmasına rağmen … Kargo tarafından alıcıya 16 koli teslimat yaptığını, sigortalıya hasar bedeli olarak 17/09/2013 tarihinde 12.091,71-euro ödeme yapıldığını, davaya konu hasardan sorumlu olan davalılar aleyhine İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalılar tarafından icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini belirterek,12.559-euro’ya olan itirazın iptaline, takibin devamına,(sigorta şirketinin poliçe limiti ile sorumluluğu dahilinde olmak üzere) karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :1- Davalı … Kargo vekili; davacı tarafından dava konusu malzemelerin müvekkili şirkete tam ve hasarsız olarak teslim edildiğinin kesin delillerle ispatı gerektiğini; göndericinin ürün teslimi sırasında gönderilenlerin cinsi, miktarı, niteliği gibi hususları tam ve doğru olarak bildirmekle yükümlü olduğunu, öncelikle talep konusu zarar tutarının ve daha sonra kusuru ve kusur ile zarar arasındaki illiyet bağının ispatı gerektiğini, dava konusu taşıma hizmetinin davalı şirketin sigortacısı … Sigorta A.Ş. ile düzenlenen poliçe kapsamında olduğunu belirterek,davanın reddini savunmuştur. 2-Davalı … Sigorta A.Ş. vekili; talep edilen rücuen tazminattan müvekkili şirketin poliçe teminat sorumluluğu ancak … Kargonun taşımaya ilişkin eksiklik/kayıp nedeni ile sorumlu tutulması halinde söz konusu olabileceği, poliçenin ademi teslim hasarları için kalan bakiye limiti 28.150-TL ile sorumlu tutulabileceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; sigortalı tarafından, alıcıya gönderilmek üzere 17 adet kolinin davalı taşıyıcıya teslim edildiği ancak, alıcı firma tarafından 16 kolinin teslim alındığı, 1 adet kolinin davalı taşıyıcı tarafından alıcıya teslim edilmediği iddiası ile zararın davalılardan tahsili talep edilmiş ise de; kanıt yükü kendisinde olan davacının 17 adet kolinin alıcıya teslim edilmek üzere davalı taşıyıcıya teslim edildiğinin kanıtlanamadığı, davalıların itirazlarının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; davaya konu emtialar davalıya tam teslim edilmesine rağmen,alıcıya eksik teslim edildiğini, 6 adet irsaliye bulunduğu,ürünleri teslim alan davalının çalışanının ismi, imzası ve … nolu araç plakası bulunduğu, dolayısıyla irsaliyelerdeki emtiaların davalı tarafından teslim alındığının dosyadaki delillerle sabit olduğu, irsaliyelerde yer alan ancak teslim edilmeyen ürünlere ilişkin zarardan davalı şirketin sorumlu olduğunu, raporlarda eksik inceleme yapıldığını bildirerek,kararın kaldırılmasına, dosyanın bilirkişiye gönderilerek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacı taraf, iş bu davayı sigortalısının kanuni halefi sıfatıyla açmış olup, hasar dosyasından 12.091,71-euro sigorta tazminatının 17/09/2013 tarihinde dava dışı sigortalıya ödenmiştir.Nakliyat Sigorta Poliçesi, sigortalıya yapılan ödeme, ibraname dikkate alındığında, hasarın sigorta poliçesi kapsamında ve süresinde olduğu anlaşılmıştır. T.M.K.’nun 6. maddesine göre; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. Buna göre; “davalı taşıyıcıya toplam 17 koli ürün teslim edildiği,bir adet kolinin alıcısına ulaştırılamadığı” şeklindeki iddiasının kesin delillerle ispatlanması davacı tarafın yükümlülüğündedir. Taşınan emtianın varma yerinde 16 koli teslim edildiği hususunda ihtilaf yoktur. İhtilaf taşımaya alınan malın miktarı konusundadır. Somut olayda, ne sevk irsaliyesi, ne taşıma senedi ve ne de taşıma senedi yerine geçen her hangi bir belgede taşıyıcının “taşıma için teslim aldığı paket sayısının 17 olduğu” sabit değildir. Alıcı 16 paket aldığına göre, teslim sırasında ihtirazi kayıt düşmek, ya da zayi tutanağı tutmak veya derhal TTK. m. 889 gereği bildirim yapmak gerekirken yapmamıştır. Bu durumda, taşıma sürecine alınan mal miktarı davacı tarafından ispatlanamamıştır. Ayrıca; 1 adet koli içerisindeki emtianın ne olduğu hususu da ispat edilememiştir. Dosya içeriğine göre; toplam (6) irsaliye ile farklı adetlerde ürün taşımaya alındığı ve varma yerinde “gönderiyi eksiksiz teslim aldığına dair” gönderilenin yetkilisi imzası ile düzenlenmiş teslim evrakı mevcuttur.Varma yerinde teslim alınan koli adedi 16 olup, tam ve eksiksiz yükün teslimini teyid etmektedir. Bilirkişiler tarafından bu husus açıkça tespit edilmiştir. Ayrıca; hasar formlarının sigortalı tarafından riziko gerçekleştikten sonra tek yanlı dahili bilgi formu şeklinde düzenlendiği, taşıma sonunda hasar tespiti bulunmadığı, davacının ve sigortalısının somut olaya konu taşıma sürecinde zarara uğradığı sabit olmadığından davanın reddine ilişkin verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, hükme yönelik istinaf sebepleri yerinde olmadığından, başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Davacıdan alınması gereken 54,40- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 35,90- TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 26/11/2020