Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/2218 E. 2018/1534 K. 06.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2218
KARAR NO : 2018/1534
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/09/2018
NUMARASI : 2018/975 D.İş 2018/975 Karar
TALEP : İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/12/2018
İlk derece mahkemesinin ihtiyati haciz talebinin reddine dair kararının, ihtiyati haciz isteyen vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: İhtiyati haciz isteyen vekili, müvekkili ile borçlu şirket arasında akdedilen Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesinin şirketin yetkilisi olan diğer borçlu tarafından müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, sözleşme hükümleri uyarınca hesap kat edilerek düzenlenen ihtarnamenin borçlulara gönderildiğini, ancak borcun ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin 210.787,39 TL alacağı olduğunu, ayrıca borçluların malvarlıklarını kaçırma, gizleme ve devretme eğilimi içerisinde olduklarının anlaşıldığını ileri sürerek ihtiyati haciz kararı verilmesini ve kararın icra takip dosyasına hitaben yazılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde borca itiraz edildiği, alacağa ilişkin iddianın yargılamayı gerektirdiği, koşulların oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine kararı verilmiştir.
Bu karara karşı ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:İİK 257.maddesi uyarınca ihtiyati haciz şartlarının oluştuğunu, borçluların icra takibinde borca itiraz etmiş olmalarının ihtiyati haciz kararı verilmesine engel olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Talep, Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacağı teminen ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir.
Alacaklı bankanın alacağını tahsil amacıyla aynı zamanda İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatmış olduğu, icra müdürlüğü yazısına göre takibin borçluların itirazları üzerine durduğu anlaşılmaktadır.
İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257.maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı… ihtiyati haciz talebinde bulunabilir.
İİK’nın 258/1. Maddesinin 2. Cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. Maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır.
Yine 6098 sayılı TNK’nun 586/1 maddesi “Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda iddia, taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesi, hesap kat ihtarı dikkate alındığında yaklaşık ispat olgusunun gerçekleşmiş olduğu, ayrıca her ne kadar hesap kat ihtarının tebliğine ilişkin belge sunulmamış ise de her iki borçlunun icra takibinde borca itiraz etmiş olmaları nedeniyle kefile müracaat şartının da mevcut olduğu, icra takibine itiraz edilmiş olmasının ihtiyati haciz kararı verilmesine engel teşkil etmediği sonuç ve kanaatine varılmış olup, ilk derece mahkemesince haklı talebin reddinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan bu gerekçe doğrultusunda istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nun 353(1)b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin red kararının kaldırılarak alacaklının ihtiyati haciz isteminin %15 teminat karşılığında kabulune dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
İhtiyati haciz talep eden alacaklı banka vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/09/2018 tarih ve 2018/975 D.İş – 2018/975 Karar sayılı kararının HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA,
“210.787,39- TL alacak yönünden alacağın % 15 ‘ine tekabül eden 31.618,10- TL teminat (nakit veya kesin-süresiz teminat mektubu) karşılığında İİK.’nin 257/1 maddesi gereğince borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından borca yetecek miktarın İcra İflas Kanunun koyduğu sınırlar içinde İHTİYATEN HACZİNE, ihtiyati haczin İstanbul 24. İcra Müdürlüğü 2018/29078 Esas sayılı dosyasından uygulanmasına,
İİK’nın 261. Maddesi uyarınca on gün içinde infaz edilmemesi halinde ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kalkmış sayılmasına,”
İhtiyati haciz isteyen tarafça yatırılan 35,90- TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
İlk derece yargılamasına ilişkin olarak:
“Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. Uyarınca 485- TL vekalet ücreti ve 51,50- TL yargı giderinin karşı taraf borçlulardan müştereken alınarak alacaklıya ödenmesine,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Teminatın tamamlanması, tamamlandığında kararın icra dairesine gönderilmesine dair işlemlerin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine, dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine”
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle HMK 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi. 06/12/2018