Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/2208 E. 2021/987 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2208
KARAR NO: 2021/987
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/03/2018
NUMARASI: 2013/388 Esas 2018/365 Karar
DAVA: Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/06/2021
Davanın kısmen kabul-kısmen reddine ilişkin kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili ;müvekkili ile davalı şirket arasında 17/01/2012 tarihinde “… dijital göstergeli metal bantlı kumlama makinesinin davalı … Ltd. Şti. tarafından satış ve kurulumu ile ilgili olan şartlar dahilinde anlaşma yapıldığını, ancak davalının, müvekkili şirket ile arasında yaptığı sözleşme gereğince edimlerini gereği gibi yerine getirmediğini, sözleşmenin ”teslim tarihi” ile ilgili olan 6. maddesi gereğince satıcı tarafından sipariş edilen makinenin 28/02/2012 tarihine kadar alıcıya teslim edileceği ve en geç 15/03/2012 tarihine kadar da montajının tamamlanıp alıcıya çalışır vaziyette teslim edileceği, aksi durumda geciken her gün için sözleşme bedeli olan (180.000 Euro)’nun %0,5’i kadar gecikme bedeli ödeyeceği şartı getirildiğini, 12/05/2012 tarihli 10 nolu … Teknik Servis formunda … imzası ile makine devralınmış, sözleşme şartları gereği 58 gün gecikme yaşanmış, geciken her gün için 180.000 x 0,005 = 900-euro günlük satıcının gecikme bedeli ödeyeceği kesinleşmiş olup, toplam (58 x 900 Euro) 52.200-euro satıcının gecikme bedeli ödemesi gerektiğini, müvekkili şirket ile imzalanan ”makinayla ilgili detaylar ve ekler” ile ilgili sözleşmenin 4. maddesinde ”paketleme kısmına 6 metrelik ilave bant yapılacaktır” şartının da davalı şirket tarafından yerine getirilmediğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin ”özel şartlar” ile ilgili 9. madde kısmında yer alan ”yüklenici üretim hattı ile ilgili konularda idare tarafından yapılan uyarı ve istekleri 5 iş günü içerisinde yerine getirmek zorundadır.” maddesine satıcının uygun hareket etmediğini, bu nedenle müvekkilinin ticari kaybı olduğu gibi menfi ve müspet zararları da olduğunu, sözleşmenin ”işin tanımı ve detaylar” ile ilgili 3. maddesi gereğince makine çalıştırılması ve bakımı için eksik eğitim verildiğinin tespit edildiğini belirterek, açılan davanın kabulü ile, davalı şirket tarafından sözleşmede belirtilen şartların yerine getirilmemesi nedeniyle müvekkili şirketin uğradığı ticari kayıp menfi ve müspet zararları yani tüm zararlarının tespit edilerek fazlaya dair hakları saklı kalmak şartıyla şimdilik 10.000-TL belirsiz alacak davasının ihtar tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH : Davacı vekili 11/03/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile; 10.000-TL olan belirsiz alacak davasını 95.616,36-TL olarak ıslah etmiş, ihtar tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasını talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; 17/01/2012 tarihinde sözleşmenin (8). maddesinde; ödeme şeklinin belirtildiğini ve buna göre sözleşme imzalandığında davacı-alıcının, 50.000-TL’sının 17/01/2012 tarihinde müvekkili-satıcının bankadaki hesabına yatırılacağının kalanının ise makine kurulup sistem devreye sokulduktan 15 gün sonra müvekkilinin bankadaki hesabına havale yapılarak tek parça halinde ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davacının 17/01/2012 tarihinde 50.000-TL’sını gününde ödememesi sebebiyle müvekkili tarafından da makinenin sipariş edildiği İtalyan firmasına ödeme yapılamaması sonucu makinenin İtalya’daki üretiminin dolayısıyla da müvekkilinin davacı-alıcıya mal teslimatının geciktiğini, davacı, dava dilekçesinde, sözleşmenin (4). maddesine göre “paketleme kısmına 6 metrelik ilave bant yapılacaktır.” şartının yerine getirilmediğini belirttiğini, bu iddianın da doğru olmadığını, müvekkil şirketin bu taahhüdünü yerine getirdiğini, sözleşmenin (9). maddesinde yer alan “yüklenici üretim hattı ile ilgili konularda, idare tarafından yapılan uyarı ve istekleri 5 iş günü içerisinde yerine getirmek zorundadır” hükmüne aykırı hareket ettiğini, arızaya müdahale için teknik servis hizmeti sunma ve malzeme temininde sıkıntılar yaşadığını belirtmiş ise de bu iddiaların gerçek olmadığını, davacının, makine ve parçalarının tam olarak teslim etmediği ve bundan dolayı üretimin aksadığı hususundaki iddialarının da yersiz olduğunu ve iddia edilen zararların gerçekleştiğinin davacı tarafından ispat edilmesi gerektiğini ve davacının, müvekkilinin sözleşmenin (3). maddesine aykırı olarak makinenin çalıştırılması ve bakımı için eksik eğitim verildiğini ve bu durumun davacı şirketin zararına neden olduğunu belirttiğini, bu iddiaların doğru olmadığını, müvekkilinin sözleşme konusu makinenin bakımı ve çalıştırılması için gerekli eğitimi verdiğini belirterek, davacının haksız ve hukuka aykırı talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davalının satılanı teslim ve monte etmesi gereken tarihin 15/03/2012 tarihi olduğu bu tarihin ilk edimden sonraki bir tarih olduğu davacının 17/01/2017 tarihinde 50.000 TL satış bedelini ödemesi gerektiği, davacı bu bedeli bu tarihte ödediğini ispat edemediği, davalı tarafın kabulüne göre bu paranın 07/02/2012 tarihinde ödendiği davacıdan kaynaklı olan bu 20 günlük gecikme süresinin davalının gecikme süresine eklenmesi gerektiği belirtilerek davalının teslim ve montaj süresinin 15/03/2012 tarihi olduğu gözetilerek teslimin 12/05/2018 tarihinde yapıldığı gecikilen sürenin 58 gün olduğu ancak davacı tarafça 20 gün geç ödeme yapıldığından davacının kendi kusuruna dayanan bu gecikmenin düşülmesi neticesinde 38 gün üzerinden gecikme bedelinin sözleşmenin 6. Maddesine göre dava tarihi itibariyle 95.616.36 TL olduğu, sözleşme ayakta olduğu için menfi zararın talep edilemeyeceği, menfi ve müspet zararın aynı anda talep edilemeyeceği, makine mühendisince yapılan değerlendirme sonucunda kök ve ek raporda satılan üründe bir ayıp olmadığının tespit edildiği, 6 metrelik bandın davacının iş yerinde olması nedeniyle bu yönlerden bir talebin söz konusu olamayacağı belirtilerek hüküm kurmaya elverişli 2. Rapora itibar edilmiş olup davalıya dava öncesinde çekilen ihtarname davalıya 24/10/2013 tarihinde tebliğ edilmiş olup cezai şart 04/11/2013 tarihinde muaccel hale geldiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne,93.516,48 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : 1-Davacı vekili ; mevcut montaj raporuna göre 12/05/2012 tarihinde teslim edilmiş makine devreye alınmış, 58 günlük gecikme mevcut, dolayısıyla satıcı olan davalı tarafın müvekkiline ödemesi gereken gecikme bedelinin 52.200 -euro (58 X 900) olduğunu, bu hususta davalı tarafa Malatya … Noterliğinin … yevmiye nolu 25/09/2013 tarihli ihtarnamenin davalıya 24/10/2013 tarihinde tebliğ edildiğini,sözleşme uyarınca 58 günlük gecikme bedeli üzerinden hüküm kurularak taleple bağlı kalınarak ıslahları gibi karar verilmesi gerektiğini, fakat müvekkilinin ödemelerine ilişkin olarak 58 günlük gecikmeden 20 günlük geç ödeme süresi davalının teslim süresine eklenmesi gerektiği yönünden usul ve yasaya aykırı rapor tanzim edildiğini, ayrıca son alınan heyet raporuna göre 30.000-TL’lik ödeme için ödeme makbuzunu dosya kapsamına sunduklarını, bilindiği üzere ödemeye ilişkin bilgi ve belgelerin davanın her aşamasında delil olarak ileri sürülebileceğini, dolayısıyla mevcut raporlar ışığında aslında 58 günlük gecikme ceza-i şart yönünden ve bu kabul edilmemesi halinde de heyet raporlardaki farklı günlük ikili periyodik zamanlama ile hesaplanan tazminat bedelleri yönünden karar verilmesi halinde ıslahlarını karşılamakta olduğunu bildirerek, kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesine , aksi halde hükmün bozulmasına ve dosyanın yeniden görülmek üzere mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı vekili; Sözleşmenin 8. maddesinde, davacı şirket tarafından sözleşme imzalandığında 50.000-TL’nin satıcının banka hesabına ödeneceği kararlaştırılmasına rağmen, davacı sözleşmenin imzalandığı tarihte yapması gereken ödemeyi yapmadığı, bu nedenle davalı müvekkili şirket makinenin siparişini belirlenen tarihte veremediği ve üretim geciktiği, dolayısıyla sözleşmeye konu makinenin geç teslim edilmesinin, davacı şirketin yapması gereken ödemeyi sözleşmede belirtilen tarihte yapmaması ve bu nedenle davalı şirket tarafından üretici firmaya ödemenin gönderilememesi nedeniyle planlanan tarihte üretime başlanılamaması, geç ödeme nedeniyle İtalya’daki üretici firmanın verilen siparişi kendi üretim programına göre yeniden planlaması sonucu makinenin üretiminin ancak 10/04/2012 tarihinde tamamlanmasından kaynaklandığını, yine sözleşmenin 8. Maddesinde belirtilen şekilde makine kurulup sistem devreye alındıktan sonra kalan bakiyeyi tek seferde ödemesi gerekmekte iken bu ödemeyi de sözleşmede belirtilen sürede yapmadığını, bu suretle sözleşme şartlarına uygun şekilde edimini yerine getirmemesine rağmen kendi lehine davalı aleyhinde olan sözleşme şartını uygulamaya koyarak gecikme bedeli talep etmesinin hakkaniyete de aykırı olduğunu, öte yandan davalı müvekkili şirketin, davacı şirket tarafından yapılması gereken ödemenin geç yapılması nedeniyle makinenin üretiminde ve tesliminde gecikme meydana geleceğini, davacı şirkete bildirdiğini, davacı şirketin, davalı şirket tarafından yapılan teslimi hiçbir ihtirazı kayıt ileri sürülmeksizin kabul etmesinin, davacı şirketin geç teslimi kabul ettiğini açıkça göstermekte olduğunu, bu hususun da mahkemece dikkate alınmadığını, davacının davasının belirsiz alacak davası olarak kabul edilmesi ve yargılama aşamasında davacının ıslah dilekçesi doğrultusunda hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu bildirerek, istinaf başvurularının kabulü ile, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; tacirler arasında gerçekleşen satış ilişkisinde 17/01/2012 tarihli sözleşme şartlarına aykırı davranılması nedeni ile ticari, müspet ve menfi zarar tespiti için açılan alacak davasıdır. Davacı, davalı satıcının makineyi geç teslim ettiğini iddia ederek sözleşmenin 6. maddesinde düzenlenen cezai şartı ve zararlarını talep etmekte, davalı ise davacının sözleşme tarihinde ödemesi gereken 50.000-TL peşinatı zamanında değil geç ödemesinin, yurt dışından gelecek makine teslimini geciktirdiğini savunmuştur. Taraflar arasında 17.1.2012 tarihli “Makine alım Sözleşmesi” imzalanmıştır. Sözleşme gereğince davacı, davalıdan kumlama makinesi almış ve paketleme kısmına 6 metre ilave band yapılması kararlaştırılmıştır. Sözleşme bedeli KDV hariç 180.000-euro, KDV dahil 212.400 Euro’dur. Makine 28.2.2012 tarihine kadar alıcıya teslim edilecektir. Yüklenici satışını yaptığı üretim hattını devreye alma süresini en geç 15.3.2012 tarihine kadar bitirecektir. Çalışmayan her gün için sözleşme bedelinin %0,5’i oranında yüklenicinin gecikme bedeli ödeyeceği belirlenmiştir. Sözleşme imzalandığında 50.000-TL bedelin satıcının banka hesabına havale yapılacağı, makine kurulup sistem devreye alındıktan sonra o günkü TCMB döviz efektif satış kuru üzerinden fatura kesilecek, siparişte ödenen 50.000-TL düşüldükten sonra kalan tutar 15 gün sonra satıcının banka hesabına havale yapılarak tek parçada ödeme yapılacağı, yüklenici üretim hattı ile ilgili konularda idare tarafından yapılan uyarı ve istekleri 5 iş günü içerisinde yerine getirmek zorunda olduğu kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin 8. maddesine göre sözleşmenin imzalandığı 17.1.2012 tarihinde ödenmesi gereken 50.000-TL peşinat gecikmeli olarak 7.2.2012 tarihinde ödenmiş,kalan bedelin de makinenin kurulumundan sonra 15 gün içinde ödeneceği kararlaştırılmasına rağmen ileri tarihlerde peyderpey ödendiği,son ödeme tarihinin de 10.7.2012 tarihi olduğu anlaşılmaktadır. Davalının satılanı teslim ve montaj edimini ifa etmesi gereken tarih 15.3.2012 tarihi olup, davacının 17.1.2017 tarihinde 50.000-TL satış bedelini ödemesi gerekir. Peşinat;7.2.2012 tarihinde 20 gün gecikme ile ödenmiştir.Sözleşmeye konu makinenin İtalya’daki üretici firma tarafından sipariş üzerine yapıldığı, davacının sözleşme tarihinde ödeme yapılmaması, ödemedeki gecikme nedeniyle davalı şirket tarafından üretici firmaya ödeme yapılamadığı bu nedenle üretici firma tarafından belirlenen üretim programının uygulanamadığı, davacı şirket tarafından (geç) ödeme yapıldığında, üretici firma tarafından yeniden bir üretim programı belirlendiği ve bu yeni oluşturulan program ve üretici firma tarafından bildirilen teslim tarihinden davacı şirkete bilgi verildiği, davacı şirketin üretici firma tarafından bildirilen teslim tarihini kabul ettiği, davacının makineyi teslim alırken hiçbir kayıt ileri sürmeden makineyi teslim aldığı dosya kapsamı ile sabittir. Sözleşmede kararlaştırılan bu ceza koşulu hukuksal niteliğince TBK’nın 179/2 maddesinde öngörülen “İfaya ekli ceza “niteliğindedir. Gerçekten gecikme cezasının istenebilmesi için sözleşmede açıkta kararlaştırılmış olmadıkça gecikmiş ifanın çekincesiz olarak kabul edilmemesi gerekmektedir.Aksi halde cezai şart isteme hakkı düşer. Gecikmiş ifadan önce keşide edilen ihtarla gecikme cezası isteme hakkı saklı tutulmuş, sözleşmede cezai şart talep edebilmek için ihtirazi kayda gerek olmadığı kararlaştırılmış ise, ya da ifadan önce alacaklının bu hakkını saklı tuttuğu anlamına gelecek davranışları mevcut ise sonradan yapılan teslim de çekince konulmamış olsa dahi cezai şart isteme hakkı düşmez. Saklı tutma, teslim-kabul tutanağına yazılacak bir kayıtla veya teslimden önce yükleniciye gönderilecek bir ihtarname ile yahut iş bedeline ceza alacağı kesilerek ödenmesi gibi buna delalet eden bir fiille gerçekleştirilir ve kanıtlanabilir. (Yargıtay 15. HD’nin 2020/2512 Esas-2021/1196 Karar ve 25/03/2021 tarihli ilamı) Satılan malda bir ayıp bulunmamaktadır.İlave yapılacak bandın yapıldığı ancak davacı tarafından kullanılmadığı belirlenmiştir. Basiretli bir tacir olan davacı edimini ifada gerekli özeni göstermemiş, ödemelerini sözleşmede belirtilen tarihlerde yapmamış, davacının ödemelerini kararlaştırılan tarihte yapmaması nedeniyle teslimde gecikme meydana gelmiş ve davacı bu gecikmeyi kabul etmiştir. Bu nedenle artık davacının gecikme nedeniyle cezai şart talep etmesi mümkün değildir. Davacı dava dilekçesinde müspet ve menfi zararlarını talep etmiş ise de; sözleşmenin geç ifa edilmesinden dolayı bu iki zarar aynı anda talep edilemez. Sözleşme ayakta olduğu sürece menfi zarar oluşmaz. Davacı,ödemelerini gecikmeli de olsa en son 10.7.2012 tarihli ödeme ile tamamlamış,gecikmiş ifayı ihtirazı kayıt koymadan kabul etmiş ,ihtirazi kayıt koyduğunu kabüle yarar bir davranış da göstermemiş, 24.9.2013 tarihinde keşide ettiği ihtar ile gecikme tazminatı talep etmiştir. Bu itibarla davacının tazminat talepleri ispatlanamadığından reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Bununla birlikte dosyada yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus bulunmadığından davalı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülerek hükmün kaldırılarak, davanın reddine, davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde olmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/03/2018 Tarih 2013/388 Esas 2018/365 Karar sayılı kararın HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın REDDİNE” İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; “Alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcının 170,80-TL peşin harç ve 1.462-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.632,80-TL harçtan mahsubu ile fazla olan 1.573,50-TL harcın karar davacıya iadesine, Davacı tarafından yapılan yargı giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Davalı tarafından yapılan talimat bilirkişi ücreti ve posta masrafı olmak üzere toplam 474,40-TL masrafın davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Davalı vekili için takdir olunan 13.033,55-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,” Davacıdan alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davalı tarafça yatırılan 1.633,17‬-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine, Davacı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, davalı gider avansından karşılanan 62,10-TL posta masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.24/06/2021