Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/2200 E. 2021/604 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2200
KARAR NO: 2021/604
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/03/2018
NUMARASI: 2014/1001Esas-2018/89 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/04/2021
Davanın kısmen kabulüne yönelik kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; taraflar arasında akdedilen ”zaman esaslı” Charter sözleşmesine istinaden müvekkilinin işleteni bulunduğu … IMO nolu … isimli geminin davalıya tahsis edildiğini, müvekkilinin tüm yasal yükümlülükleri yerine getirdiğini, sözleşmeden doğan navlun alacağının ödenmesi için 05/11/2013 tarihli … numaralı 59.187,82 USD bedelli faturanın düzenlendiğini, faturanın karşı tarafa tebliğ edildiğini, davalının faturaya itiraz etmediğini ve navlun bedelinin ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili;davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkili şirket ile davacı arasında sözleşmesel ilişki doğmadığını, davacı tarafından sunulan bağlantı notunun hiçbir zaman müvekkili tarafından imzalanmadığını, herhangi bir vasıta ile teyit kabul edilmediğini, müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından imzalanmayan ve kabul edilmeyen bağlantı teyidinin tarafları bağlayıcı niteliğe sahip olmadığını, davacı tarafından delil olarak gösterilen faturanın hiçbir hukuki ilişkiye dayanmadığını, akdi ilişkide ispat yükünün davacıda olduğunu, davacının öncelikle taraflar arasındaki akdi ilişkiyi ispat etmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine, davacının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına itirazının kısmen iptali ile takibin 59.187,82 -usd üzerinden devamına, bu bedele takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince faiz uygulanmasına, fazla talebin reddine, likit alacak nedeniyle %20 tazminatın (26.621,50 TL nin ) davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili ; davacı tarafça alacağın varlığına ilişkin hiçbir somut delil sunulmadığını, nitekim takibe dayanak olarak gösterilen ve müvekkili şirketin delil niteliğini haiz ticari defterlerinde kaydı bulunmayan faturanın hiçbir hukuki ilişkiye dayanmadığını, müvekkili şirket ile davacı arasında müvekkili şirketi borç altına sokan sözleşmesel bir ilişki bulunmadığını,Kızılay’a yazılan müzekkereye verilen cevapta gönderilen belgelerin hatalı değerlendirildiğini, Mahkeme tarafından dava dışı … firmasından davacı şirket ile aralarında gerçekleşmiş olan hesap mutabakatı yazısının istenmesini ve yine söz konusu firmanın hesap kayıtları/ticari defterlerinin incelenmesi gerektiğini, ancak yeterli inceleme ve değerlendirme yapılmadığını, kaldı ki (hiçbir kabul anlamına gelmemek kaydı ile) davacı şirket bağlantı özetini bağıtlayan şirketin müvekkili şirket adına hareket ettiğini de ispatlayamadığını, davacı, … isimli geminin müvekkili şirket’e tahsis edildiğini iddia etmiş ise de davacının iddia ettiği tahsisin sağlanmasına ya da gerçekleştirildiği iddia edilen taşıma işine ilişkin olarak müvekkili şirket’in talebi/ talimatı/ teyidi söz konusu olmayıp; nitekim, safahatta mahkemece müzekkere yazılan ve davacının, söz konusu taşıma işinde broker olarak hareket ettiğini iddia ettiği … Ltd. Şti. tarafından sunulan belgeler içerisinde de davacı iddialarını ispatlayan herhangi bir delil bulunmadığını, kararın kabul edilen kısım bakımından kısmen kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dosyadaki mevcut bağlantı notunda … – … Holding – 21/06/2013 tarihli çarter party – bağlantı teyitinin son hali olduğu belirtilmiştir. Davalı tarafından takibe ve davaya konu olan bedelin ödendiğine dair herhangi bir beyanda bulunulmayıp, savunmasını taraflar arasında sözleşmesel ilişki doğmadığı ve bağlantı notunun hiçbir zaman davalı tarafından imzalanmadığı ileri sürülmüştür. Türk Kızılay’ı ile davalı şirket arasında 4.9.2013 tarihli sözleşme ile 5870 ton yardım malzemesi yükü bulunan halen Gana açıklarındaki … gemisinin Benin-Cotonoi Limanına sevki ve malzemelerin kara nakil araçlarına yüklenerek Nijer- Niameydeki dağıtım noktalarına karayolu ile taşınması işinin 1.300.000-euro bedelle yapılması kararlaştırılmıştır.Davalı tarafından “Yardım malzemesi yüklü … gemisinin Benin-Cotonoi limanına sevki ve malzemelerin kara nakil araçlarına yüklenerek Nijer- Niameydeki dağıtım noktalarına karayolu ile taşınma” açıklamalı 1.300.000-euro bedelli Türk Kızılay’ı adına 27.3.2014 tarihli fatura düzenlenmiştir.Fatura bedeli 24.2.2014 tarihinde davalıya ödenmiştir. İhtilaflı taşıma işine broker olarak katılan … ltd.şti dosyaya gönderdiği cevapta ; …AŞ nin 5870 ton yardım malzemesinin sevkine ilişkin olarak Türk Kızılay’ı ile imzaladığı sözleşmenin ifası için … gemisinin 2013 yılı Nisan ayından itibaren 3+3 aylık süre için kiralanması konusunda …ltd.şti ile anlaştığı ve gemi operasyonunu bir kısım yükün sahibi …ltd.şti ile birlikte yaptığı bildirilmiştir. Yazı ekinde gönderilen maillerde davalı … tarafından yapılan masraf ödemelerine ait dekont bulunduğu ve Kızılay taşıması için avacının işlettiği geminin kiralanmasına ilişkin yazışmalar olduğu anlaşılmaktadır. Yine … tarafından düzenlenen 31.10.2013 tarihli aynı gemi için düzenlenen Mersin-Dakar taşıması için düzenlenen brokerlik faturası da davalı adına düzenlenmiştir. Davacı tarafından düzenlenen 5.11.2013 tarihli 59.187,82 -usd bedelli fatura; Mersin – Cotonou Limanları arasında yapılan taşıma için … gemisi navlun bakiyesi açıklamalıdır. 05/09/2013 tarihli faturanın da davacı tarafından davalı adına düzenlenip …, Mersin – Cotonou torbalı şeker navlunu açıklamalı 300.000- USD bedelli fatura olduğu belirlenmektedir. Davalı şirket tarafından taraflar arasında herhangi bir sözleşmesel ilişkinin doğmadığı ve bağlantı notunun davalı şirket tarafından imzalanmadığı, davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmayıp,imzalanmayan bağlantı teyidinin tarafları bağlayıcı niteliğe sahip olmadığı ileri sürülmüştür.Dosyadaki mevcut deliller ile sözleşme ilişkisinin Kızılay ile davalı arasında kurulduğu,davalı tarafından ticari ilişkinin varlığı kabul edilmese de taraflar arasında yoğun bir faturalaşma neticesinde ticari ilişkinin bulunduğu davalının ticari defterlerinde 31.12.2013 tarihi itibariyle davalının davacıya 453.655,18-TL ödeme yaptığı belirlenmiştir. Yardım malzeme yükünün davacıya ait … adlı gemi ile Gana ‘ya kadar taşındığı,burada kalan yükün ve geminin diğer noktalara taşınması için Türk Kızılay’ı ile davalı arasında yukarıda yazılı sözleşme imzalanmıştır.Buna göre Gana açıklarında yardım malzemesi yükü ile geminin kalması üzerine Türk Kızılay’ı tarafından işin davalı ile yazılı sözleşmeye bağlandığı anlaşılmaktadır. “Place of Delivery” veya “Final Destination” terimi konşimentoda kullanıldığında, nakliyecinin tahliye limanından daha sonraki evrelerde yükü alıcıya (consignee) teslim ettiği anlaşılmalıdır.Dosyadaki 17.5.2013 tarihli konişmentoda yükleme limanı -Mersin , gönderen veya taşıtan Türk Kızılay’ı alıcının Nijer Kızılay, Discharge(tahliye) Benin/Catonou ,Place of Delivery Niamey/Nijer olduğu,”emtia gemi işletenleri (gemi kiracısı olarak …) tarafından organize edilecek olan demiryolu ve kamyon taşıması aracılığıyla Niamey’e transit taşımadadır.” kaydı bulunduğu tesbit edilmektedir.Konşimento ile 4.9.2013 tarihli yazılı sözleşme birbirini aynen doğrulamaktadır.Buna göre dosyadaki mevcut- bağlantı teyidine göre gemi davalıya tahsis edilmiş,her ne kadar davalı tarafından bu bağlama notunun imzalanmadığı belirtilmiş ise de uygulamada deniz taşımasında bağlantı teyidi imzalanmadığı ,ancak bağlantı teyidi gereği geminin davalıya teslim ve tahsis edildiği ve davalı tarafça Kızılay taşımasında sonradan taşıma ilişkisine dahil olduğu ileri sürülse de konşimentoda yazılı olduğu üzere davalının gemi kiracısı olduğu yazılı olduğundan savunmasının gerçeğe dayanmadığı anlaşılmaktadır.Şüphesiz … firması ile olan ilişkisi davacıya karşı ileri sürülemeyecektir. Ayrıca,yardım malzemesi yükünden başkaca ,kiralanan gemide taşınan çelik yüküne ait yine davalı tarafından … adına düzenlenen 23.5.2013 tarihli 150.000-usd navlun faturası da … gemisine aittir.İhtilaflı dönemde davacı tarafından davalı adına düzenlenen başkaca navlun faturaları mevcuttur. Davalının ticari defterlerinde 450.000-TL yi aşkın ödeme davacıya yapılmış görünmektedir. 11 temmuz 2013 tarihli davalı tarafından davalıya hesap mutakabatına ilişkin olarak yapılan bildirimde kendilerine 59.000-USD ödeme yapılıp bu bedelin son yapılan ödemeye ilişkin olduğu hususunda hesap mutabatına varılması gerektiği belirtilmiştir.Buna göre sunulan tüm deliller bağlantı teyidi kapsamında davacının … gemisi 3+3 ay süre ile kiralandığı, ihtilafın kızılay yükü taşımasından kaynaklandığı ,başlangıçta Kızılay ile davalı arasında yazılı bir sözleşme imzalanmasa da 4.9.2013 tarihinde Gana açıklarında kalan yükün konişmentodaki tahliye ve nihai teslim noktasına taşınmak üzere davalı ile yazılı sözleşmeye bağlandığı ,gemi kaptanı tarafından düzenlenen konişmento ile yazılı sözleşmenin birbirini aynen doğruladığı düşünüldüğünde davalının davacı ile hiç bir ticari ilişkisi bulunmadığı ,borçtan sorumlu olmadığına yönelik savunmasının hiçbir dayanağı bulunmadığı anlaşılmakla davanın asıl alacak bakımından kabulüne ,takipten evvel temerrüt gerçekleşmediği anlaşılmakla işlemiş faiz bakımından davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur.Bu itibarla İlk derece Mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu ve karara yönelik istinaf sebepleri yerinde olmadığından davalı vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 9.092,56-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 2.273-TL harcın mahsubu ile bakiye 6.819,56‬-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 28/04/2021