Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/2195 E. 2020/1097 K. 30.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2195
KARAR NO : 2020/1097
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/02/2018
NUMARASI : 2017/850 Esas – 2018/186 Karar
DAVA: Mülkiyet (Tespit İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/10/2020
Davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine dair hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA Davacı vekili, müvekkilinin 12/05/2017 tarihli sipariş formu ile davalı şirketten Elektrod 400 mm UHP 400 X1800 mm 40.000 kg malzemenin birim fiyatı 3,81 usd’den olmak üzere toplam 152.400-usd’ye satın almayı teklif ettiğini, davalının bu teklifi kabul etmek üzere onaylayarak kaşeli ve imzalı olarak kendisine gönderdiğini, 22/02/2016 tarihli konşimento ile siparişe konu olup hamili olduğu 40.000-kg miktarlı malzemenin 31/07/2017 tarihinde Haydapaşa Limanı’na alındığını, müvekkilinin malı teslim almaya hazır olmasına rağmen davalının düzenlenmesi gereken faturayı düzenleyip aslını teslim etmediğinden millileştirme işleminin yapılamadığını, dolayısıyla malı teslim alamadığını belirterek, mal bedeli olan 152.400-usd’nin ödenmesi için tevdi mahalli tayin edilmesini ve malzemenin bu bedel üzerinden millileştirilmesi için gümrük müdürlüğüne yazı yazılarak müvekkiline teslimi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, ayrıca sözleşmenin 152.400-usd üzerinden kurulduğu ve malın müvekkiline ait olduğunun tespitini talep etmektedir.
CEVAP : Davalı vekili, taraflar arasında uyuşmazlığa konu emtianın 38.637- kg miktarı üzerinden sipariş verildiğini, yapılan anlaşma uyarınca tedarikçi sıfatı ile emtianın konşimento tahtında Çin’den Haydarpaşa Limanı’ na teslimi ile ilgili gerekli işlemleri yaptığını, söz konusu siparişi süresinde ve talebe uygun olarak üretici firma olan dava dışı …Ltd.’ den satın alarak konşimento tahtında “…” olarak görülen davacı şirkete malların mülkiyetini naklettiğini, mallar ile ilgili evrakları davacıya teslim ettiğini dolayısıyla evrakların teslimi nihayetinde malın mülkiyetinin zaten davacıya geçtiğini, ancak davacının sözleşmeden doğan sorumluluklarını yerine getirmediğini, malın karşılığında düzenlenen faturanın Kadıköy …. Noterliği’ nin 10/08/2017 tarihli … yevmiye nolu ihtarname tebliğ edilerek malın bedelinin ödenmesinin ihtar edildiğini fakat davacının ihtarname uyarınca verilen süre içerisinde ödeme yapmadığı için Gebze …. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı icra takip dosyası kapsamında icra takibi yaptıklarını, davacının TBK’ nun 233. Maddesine aykırı olarak malın bedelini sipariş tarihine göre belirlenmesini istediğini oysa müvekkilinin malı teslim ettiği tarihteki fiyatının geçerli olduğunu, bu fiyatı da üreticinin belirlediğini müvekkilinin malı üreticisinden alıp davacıya sattığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Mahkemece; davacının işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı dolayısıyla HMK 114 maddesinde yer alan yasal koşul gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvurusunda; Davalı …ltd.şti tarafından müvekkil şirket aleyhine Gebze ….İcra Müdürlüğü ‘nün … esas sayılı dosyaya yapılan itirazın iptali için Gebze ATM ‘nin 2017/699 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı, işbu davanın derdest olduğunu, müvekkil şirketin, … ( … ) Ltd. tarafından tanzim edilen 22/06/2017 tarih ve … sayılı konşimento ile 12/05/2017 tarihli sipariş formunda yazılı olan 3000602 malzeme kodu nolu ve Elektrod 400 mm UHP 400 X 1800 mm 40.000 Kg malzemenin meşru hamili olduğunu, …. Ltd. tarafından tanzim edilen konşimento orjinali davalı ….ltd.şti tarafından müvekkili şirkete verilmiş olup,ibraz edilen bu belgelere rağmen taleplerinin hukuki bir gerekçe gösterilmeksizin usul ve yasaya aykırı bir şekilde reddedildiğini bildirerek, ”davanın reddi kararı” kararının itirazen kaldırılması ile yeniden hüküm tesisini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, taraflar arasında satım sözleşmesi kurulduğu iddiasına dayalı olarak yurt dışından getirilen ve gümrükte bulunan malın bedelinin 152.400-usd olduğu ve mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti istemine ilişkindir.6100 sayılı HMKnun 106. maddesinde tespit davasıyla ilgili olarak “Tespit davası yoluyla, mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir. Tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır. Maddi vakıalar, tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamaz.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Tespit davasında, sadece tespit hükmü verilebilir. Tespit davasında verilen karar ile hukuki ilişkinin varlığı veya yokluğu kesin olarak tespit edilir. Bir tespit davasının kabule şayan olabilmesi için, bu davanın konusunu oluşturan hukuki ilişkinin var olup olmadığının mahkemece hemen tespit edilmesinde davacının menfaatinin (hukuki yararının) bulunması gerekir. Hukuki yarar bir dava şartıdır. Eda davalarında ve inşaî davalarda hukuki yararın bulunduğu varsayılır. Tespit davalarında ise her olayın özelliğine göre davacının tespit davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı değerlendirilmeli, özellikle eda davası açılması mümkün olan hallerde olumlu tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmelidir.Somut olaya gelindiğinde, davacı tarafın istemleri arasında yer alan satışa konu malın mülkiyetinin davacıya ait olduğu yönünde taraflar arasında herhangi bir ihtilafın bulunmadığı, davacının davalının düzenlediği mal karşılığı fatura bedelini kabul etmediği, davalının fatura bedelinin tahsili için başlattığı Gebze …. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takip dosyasına bu nedenle itiraz ettiği, davalının açmış olduğu Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 2017/699 Esas sayılı itirazın iptali davasında itiraza konu edilen bedel hususu mahkemece irdeleneceğinden, bu kapsamda davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Dolayısıyla davacının bedele ilişkin savunması ancak işbu itirazın iptali davasında mahkemece uyuşmazlığın çözümünde değerlendirilecektir. Bu bağlamda, görülmekte olan veya açılacak bir davada iddia ve savunma olarak ileri sürülebilecek konular için ayrı (müstakil) bir tespit davası açmakta hukuki yarar yoktur. O halde ilk derece mahkemesince, davanın hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine ilişkin verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olup, açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 54,40-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK’nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 30/10/2020