Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/2191 E. 2018/1456 K. 22.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2114
KARAR NO : 2018/1484
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/08/2018 (Ara Karar)
NUMARASI : 2018/727 Esas
TALEP : İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/11/2018 (25/12/2018 yazım tarihli )
İlk derece mahkemesince verilen 06/08/2018 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP :Davacı vekili 06.08.2018 tarihli dava dilekçesinde; müvekkili şirketin araç servisi olarak kullanmak üzere 5.500.000 -TL bedelli İstanbul… pafta kayıtlı gayrimenkulün zemin katında bulunan 8 No’lu asma katlı işyeri 25.06.2018 günü müvekkili şirket tarafından tapuda satın alındığını, 25.06.2018 tarihinde yapılan protokol doğrultusunda satış bedelinin tamamının nakit ve kambiyo evrakları ile ödendiğini, satıcı müvekkiline gayrimenkulün kullanıma hazır olduğunu ve protokol doğrultusunda satıcının teknik şartnamede ve projesinde yer alan hiçbir unsur eksik olmaksızın eksiksiz olarak alıcıya satıldığını kabul etmesine rağmen davalı üzerine düşen borcu yerine getirmediğini, gayrimenkulün protokole uygun olarak teslim edilmemesi sonucunda satın alma amacının ortadan kalktığını ve bu taşınmaz satışı karşılığında verilen 05.08.2018 tarihli 300.000-TL bedelli çekin karşılıksız kaldığını, TBK.111 maddesi gereği bu gayrimenkulün alım satımı amacı ortadan kalktığından sözleşmeden dönmek zarureti hasıl olacağını, davalı satıcının sebepsiz yere zenginleştiğini,alacaklının temerrüdü nedeniyle talep hakkı doğmayan bu surette bedelsiz kalan satış bedelinin bir kısmı olan 300.000 TL lik çekten dolayı borcu olmadığının tespitini ve çekin ibrazında ödenmemesi ve icra takibine konu edilmemesi için İİK 72/2 madde uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :Mahkemece ;Davacının beyanına göre taşınmazı tapudan devraldığı ihtilafsız olup 25.06.2018 tarihli protokolde de taşınmazın projesine uygun ve sair hiçbir eksiklik olmaksızın unsurlarına haiz olarak satıcıya satıldığı, eksiklik bulunması halinde alıcı tarafından satıcıya bildirileceği, satıcının tüm eksiklikleri gidereceği düzenleme konusu yapılmış olup, çekin bedelsiz kaldığı, taşınmazın ayıplarının satış bedeline oranın ne olduğu veya tapudan devri yapılmış olan taşınmaz satış sözleşmesinin feshi gerekip gerekmediği, yapılacak yargılama sonucunda belirleneceği gerekçesiyle davacı vekilinin ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; davacının oto servis istasyonu olarak kullanmak üzere davalı tarafça yapılan 25.06.2018 tarihli protokol doğrultusunda dava konusu taşınmazı 5.500.000- bedel karşılığında davalıdan tapuda yapılan resmi senetle satın aldığını,satış bedelini de nakit ve çeklerle ödediğini,buna rağmen satıcının protokol doğrultusunda teknik şartnamede ve projesinde yer alan hiçbir unsur eksik olmaksızın alıcıya satıldığını kabul etmesine rağmen taşınmazı ayıplı olarak teslim edip,eksiklikleri de gidermemesi nedeniyle taşınmazın satım amacı ortadan kalktığından,TBK 111 maddesi gereği sözleşmeden dönme zaruretinin hasıl olduğunu,HMK 389-392 maddesine göre çekin ödenmesinin önlenmesi, arkasının yazılmaması, müvekkili şirketin ticari itibarının ortadan kalkmaması için taşınmaz satışı karşılığında verilen 05.08.2018 tarihli 300.000-TL bedelli çekin ibrazında ödenmemesi için karar verillmesi gerekirken gerekçesiz olarak anayasa ve kanunlara aykırı olarak verilen kararın kaldırılmasına İK 72/2,HMK 389,392,TBK 106 maddeleri gereği talepleri doğrultusunda karar verilmesi gerektiği ileri sürülmüştür.
GEREKÇE :Davacı vekilinin dava dilekçesinde talebine ilişkin olarak 6.8.2018 tarihli tensibin 11.maddesi ile ihtiyati tedbir kararının reddine karar verilmiş ise de gerekçesi 7.8.2018 tarihinde yazılmış olup ;ara kararın gerekçesiz olduğuna ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Davacı vekilinin talebi 300.000-TL lik çekin ibrazında ödenmemesi ve icra takibine konu edilmemesidir. 7.9.2018 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde de redde ilişkin kararın kaldırılarak talep edilen hususlarda ihtiyati tedbir istemi yinelenmiştir.
Davacı vekilinin istinaf formu düzenlendikten sonra ki 19.10.2018 havale tarihli dilekçesi ile ; İİK 72.madde gereği ihtiyati tedbir kararı verilmediğinden çekin ödenmek zorunda kaldığı ve davanın istirdat davasına dönüştüğü bildirilerek istirdat davasına dönüşen bu davada kötüniyetli davalının istirdat edilecek para kadar menkul ve gayrımenkullerine ihtiyati tedbir konulmasının talep edildiği ,ancak istinaf incelemesine konu ara kararının 7.8.2018 tarihinde gerekçesi yazılan 6.8.2018 tarihli tensibin 11.maddesi ile karara bağlanan ihtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin ara kararıdır ve istinaf incelemesi bu ara karara yönelik olarak yapılmıştır.
Davacı vekilinin İstinaf başvuru formu düzenlendikten sonra dairemize gönderdiği 29/10/2018 tarihli dilekçesinde de çekin ödenmesinin durdurulmasına dair taleplerini yinelemiş ise de ; çekin ödendiği ve menfi tesbit davası da istirdat davasına dönüştürüldüğüne göre çekin ibrazında ödenmesinin engellenmesine ilişkin ihtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin ara kararının kaldırılarak ihtiyati tedbir konulması isteminin konusu kalmamıştır.Davacı tarafça Ödenmiş bulunan çekin ödenmemesine ilişkin tedbir kararı bu aşamada verilemeyeceği gözetilerek davacı vekilinin istinaf başvurusu hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin konusu kalmayan istinaf başvurusu hakkında bir KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362.f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/11/2018