Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/2151 E. 2019/28 K. 10.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2151
KARAR NO : 2019/28
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/04/2018
NUMARASI: 2017/910 E.- 2018/308 K.
DAVA : Tazminat (Ticari Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/01/2019
İlk derece mahkemesince mahkemenin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA: Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen sipariş sözleşmesi uyarınca müvekkilinin siparişte belirtilen ölçü ve kesimlerde özel sipariş malzemelerini üretici firmaya sipariş ederek ithal ettiğini, malzemelerin geldiğinin ve kontrole hazır olduğunun davalı şirkete bildirildiğini, sözleşme uyarınca davalının malzemeleri süresinde kontrol etmemesi halinde kabul etmiş sayılacağını, davalının siparişleri teslim alma süresinin dolması üzerine davalı adına fatura düzenlendiğini ve durumun ihtarname ile davalıya bildirildiğini, davalının ise ihtarnameye cevabında malların ayıplı olması nedeniyle faturanın iade edildiğini bildirdiğini, müvekkilinin daha fazla zarara uğrmaması için siparişe konu malların başka bir alıcıya daha düşük fiyata satıldığını, müvekkilinin 93.910,82-TL zarara uğradığını ileri sürerek şimdilik 46.955-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, yetki itirazında bulunduklarını, müvekkilinin adresinin ve akdin ifa yerinin Mersin olması nedeniyle Mersin Mahkemelerinin yetkili olduğunu, ayrıca malların ayıplı olması nedeniyle kabul edilmediğini, davacının zarar iddiasını da ispatlayamadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın ticari satımdan kaynaklanan tazminat davası olduğu, davalının yetki itirazının süresinde ve usulüne uygun olduğu, davalı şirketin adresinin Mersin yargı çevresi içerisinde bulunması nedeniyle Mersin mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin mahkemenin yetkisizliği nedeniyle yetki yönünden reddine, yasal sürede talep halinde dosyanın yetkili Mersin Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafın akdi ilişkiyi kabul etmiş olması nedeniyle müvekkilinin yerleşim yerinin bağlı olduğu İstanbul Anadolu Mahkemelerinin de yetkili olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, taşınmaz satım sözleşmesinden kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Genel yetki kuralını düzenleyen HMK’nun 6.maddesi uyarınca genel yetkili mahkeme davalının ikametgahı mahkemesidir. Öte yandan aynı yasanın 10.maddesi uyarınca sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.
Sözleşmenin ifa edileceği yer ise, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89.maddesine göre tespit edilmelidir. Buna göre borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir.
Somut olaya gelince; taraflar arasında düzenlenen 02/06/2017 “Sipariş Formu” başlıklı belgede siparişe konu ürünler ve fiyatları liste halinde belirlendikten sonra “Mersin depo teslim ve KDV hariç fiyatlardır….Malzemeler Saf Çelik tarafından Tuzla Depomuzda kontrol edilecek ve 120 gün vadeli çekiniz tarafımızdan teslim alınacaktır….” ifadesi kullanılmıştır. Dolayısıyla sözleşmede satıcının malı teslim borcunun ifa yeri olarak Mersin ilinin kararlaştırıldığı kabul edilse bile, alıcının para borcunun ifa yeri olarak Tuzla ilçesinin kararlaştırılmış olduğu açıktır. Bu durumda HMK 10. ve TBK 89.maddeleri uyarınca davacı alacaklının ikametgahı mahkemesi olan İstanbul Anadolu Mahkemeleri de yetkili olup, (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 19/09/2018 tarihli 2016/19177 E., 2018/4314 K. sayılı kararı) ilk derece mahkemesinin aksi yöndeki kararı yerinde görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvusunun kabulü ile HMK’nun 353(1)a-3 maddesi uyarınca hükmün kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul Anadolu 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/04/2018 Tarih 2017/910 Esas 2018/308 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)a-3 gereği KALDIRILMASINA;
“Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE”
İstinaf yoluna başvuran davacı tarafça yatırılan 35,90- TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile HMK’nun 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 10/01/2019