Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/2141 E. 2020/1074 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2141
KARAR NO: 2020/1074
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/05/2018
NUMARASI: 2015/1080 Esas-2018/411 Karar
DAVA: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/10/2020
İlk derece mahkemesince verilen davanın kabulüne yönelik hükmün davalı … (…) Sigorta vekili, davalı … vekili ve davalı … Limited Şirketi vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili şirket tarafından satın alınan malların Mersin’den İstanbul’a taşıma işinin davalı … tarafından üstlenildiğini, taşıma işini yapacak olan … ve … plaka sayılı araçların trafikte … adına kayıtlı olduğunu, davalı … sigortanın ise davalı …k’ın taşıma sigortacısı olduğunu, … plaka sayılı aracın yolda kaza yapıp müvekkiline ait ürünlerin tamamının yandığını, kazanın davalılardan … adına kayıtlı … plaka sayılı araç sürücüsünün kusuru ile meydana geldiğini belirterek, 45.760,-USD tazminatın en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … (…) Sigorta vekili; müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, meydana gelen trafik kazasında taşıyıcının sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, bu nedenle müvekkilinin tazmin sorumluluğunun bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir. Davalı … vekili; mahkemenin yetkili olmadığını, davacı ile müvekkili arasında bir sözleşme bulunmadığını, bu nedenle husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, kazanın oluşumunda müvekkilinin ve taşımayı yapan diğer davalının kusurunun bulunmadığını, bu nedenle oluşan hasardan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını belirterek, davanın reddini istemiştir. Davalı … Ltd. Şti. vekili; kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, ayrıca davacı ile müvekkili arasında imzalanmış bir sözleşme de bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Diğer davalı … davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; taşıma sözleşmesine göre malı hasarsız teslim alan taşıyıcı ve taşıyıcı yardımcılarının malı hasarsız teslim ile sorumlu oldukları, trafik kazası sonucu oluşan hasardan kazaya karışan tüm araç sahiplerinin müteselsil sorumluluğunun bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf yoluna başvuran davalı … vekili; kazanın oluşumunda davalı sigortalının kusurunun bulunmadığını, poliçenin sigortalının kusuru sonucu oluşan zararı teminat altına aldığını, TTK’nın 876. maddesi uyarınca taşıyıcının sorumluluktan kurtulduğunu, bu nedenle müvekkilinin de sorumluluğunun bulunmadığını belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İstinaf yoluna başvuran davalı … vekili; müvekkilinin taşıma ilişkisinin tarafı olmadığını, müvekkili alt taşıyıcı olup davacıyla ilgisinin bulunmadığını, kazanın diğer davalının sürücüsünün tam kusurundan kaynaklandığını, müvekkilinin kazada kusurunun bulunmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir. İstinaf yolun başvuran davalı … vekili; meydana gelen kazada müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, bu nedenle TTK’nın 876. maddesi kapsamında hasardan sorumlu tutulamayacağını belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, taşıma sözleşmesi kapsamında emtianın zayi olması nedeniyle oluşan zararın tazmini istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK.nın 875 ve 879. maddeleri uyarınca taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan; kendi adamlarının, taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden, kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur. Yine TTK.nın 876. maddesi uyarınca ziya, hasar ve gecikme, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur. Somut olayda; davacıya ait emtianın Mersin’den İstanbul’a taşınması işinin davalı … tarafından üstlenildiği, taşımanın diğer davalı … adına kayıtlı araç ile gerçekleştirildiği, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmasa da bu davalının fiili taşıyıcı konumunda bulunduğu, yurtiçi taşıyıcılık sigorta poliçesi kapsamında davalı … tarafından, taşıma sırasında oluşacak zararın teminat altına alınmış olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporu ve kaza tespit tutanağına göre, davalı tarafından taşınan emtianın trafik kazası sonucu tamamen yanarak zayi olduğu, kazanın oluşumunda davalı … sürücüsünün tamamen kusurlu olup, davalı taşıyıcı sürücüsünün kusurunun bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalıların sorumluluğunun TTK’nın 876. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmekte olup; kazanın oluşumunda davalı taşıyıcı araç sürücüsünün kusursuz, diğer davalı … sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğu tespit edildiğine göre, TTK’nın 876. maddesinde belirtilen durum gerçekleşmiş; ziya, taşıyıcının gerekli özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı bir sebeple meydana gelmiştir. Dolayısıyla davalı akdi taşıyıcı …, fiili taşıyıcı … ve …’ın sigortacısı …’nın artık oluşan zarardan sorumlu tutulması mümkün değildir. Bu yüzden bu davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Davalı … ise taşıma sözleşmesinin tarafı olmayıp, hasar, işleteni olduğu araç sürücüsünün tam kusuruyla gerçekleşmiştir. Bu nedenle bu davalı, haksız fiil sorumluluğu kapsamında meydana gelen kaza sonucu oluşan hasardan sorumludur. Öte yandan dava dilekçesindeki talepten azına karar verilmesine rağmen, hükümde davanın tam kabulüne karar verilmiş olması bakımından ilk derece mahkemesince çelişkiye düşülmüş ise de, bu hususta davacı … davalı …’nın istinaf başvurusu bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi kararı isabetsiz ise de, bu durum yeniden yargılama gerektirmediğinden, her üç davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın kaldırılarak, hükmün kesinleşen kısmının tekrarı ile; “davalılar …, … ve … aleyhine açılan davanın reddine, davalı … aleyhine açılan davanın kabulü ile 45.460,00 USD tazminatın 28.05.2015 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca işleyecek faiziyle birlikte davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı … Ltd. Şti, davalı …Ş.(… Sigorta A.Ş.) ve davalı … Limited Şirketi vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜNE, İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1080 Esas-2018/411 Karar sayılı ve 08/05/2018 tarihli hükmünün, HMK.’nun 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; 1-Davalı … Limited Şirketi hakkındaki davanın KABULÜNE, 45.460,- USD’nin 28.05.2005 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca temerrüt faizi işletilerek davalı … Limited Şirketi’nden alınarak davacıya ödenmesine, 2-Diğer davalılar hakkında açılan davanın REDDİNE” İlk derece yargılamasına ilişkin olarak; “Alınması gereken 9.110,37-TL nispi karar harcından, davacı tarafından peşin yatırılan 2.281,11- TL harcın mahsubu ile bakiye 6.829,26-TL’nin davalı … Limited Şirketi’nden alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yatırılan 2.308,81- TL peşin harçların davalı … Limited Şirketi’nden alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından yapılan 1.200-TL bilirkişi ücreti ve 327-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.527-TL yargılama giderinin davalı …Limited Şirketi’nden alınarak davacıya ödenmesine,” Hükümden sonra davacı tarafından yapılan 98,50-TL yargı giderinin davalı … Limited Şirketi’nden alınarak davacıya ödenmesine, Hükümden sonra davalı …(… Sigorta A.Ş.) tarafından yapılan 41,50-TL yargı giderinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine, İstinaf yoluna başvuran davalı … Ltd. Şti tarafından yatırılan 2.277,59-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, İstinaf yoluna başvuran davalı …(… Sigorta A.Ş.) tarafından yatırılan 1.690,67-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, İstinaf yoluna başvuran davalı … tarafından yatırılan 2.278-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 27/10/2020