Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2122
KARAR NO : 2019/52
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/07/2018
NUMARASI: 2018/644 E.-2018/687 K.
DAVA: Şirket Hissesine Müşterek Temsilci Atanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/01/2019
İlk derece mahkemesince davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı … vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA: Davacılar vekili, davalı şirketin davacıların ve davalı …’in anne ve babaları tarafından kurulduğunu ve davalı …’in 17/06/2010 tarihli ortaklar kurulu kararı ile 10 yıl için şirket müdürü olarak atandığını, anne ve babanın vefatı üzerine ise bütün mirasın davacılara ve davalı …’e 1/3’er pay olarak intikal ettiğini, ancak şirket müdürü olan davalının mirasçıları şirket pay sahipleri defterine kaydetmekten dahi kaçındığını, ayrıca yıllardır genel kurul toplantılarına çağrı yapılmadığını ve toplantı icra edilmediğini, TTK’nun 599/2 maddesi uyarınca bir esas sermaye payı birden fazla ortağa ait olduğu takdirde, paydaşların esas sermaye payından doğan haklarını, ancak atayacakları ortak bir temsilci aracılığı ile kullanabileceklerini, bu nedenle müvekkillerinin davalı …’e ihtarname göndererek müşterek temsilci tayini gerektiğinin bildirildiğini ve temsilci isminin teklif edildiğini, ancak ihtarnameye cevap verilmediğini ileri sürerek davacıların ve davalı …’in şirkete ilişkin haklarını kullanabilmeleri amacıyla mahkemece uygun bulunacak bir müşterek temsilci atamasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, TTK’nun 596. maddesinde düzenlendiği üzere esas sermaye payının miras yoluyla geçmesi halinde, tüm haklar ve borçların genel kurulun onayına gerek olmaksızın esas sermaye payını iktisap eden kişiye geçtiği, dolayısıyla temsilci atanmasında davacının hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın hatalı olduğunu, zira terekenin sadece ve münhasıran esas sermaye payından oluşmadığını, mirasçılara intikal eden çok sayıda mal olduğunu, mirasçıların tereke kapsamındaki mallardaki payının ve bunun miktarının belirlenebilmesi için terekenin paylaştırılması gerektiğini, tereke paylaşılmadan önce sadece esas sermaye payının mirasçılara direkt olarak intikalinin elbirliği mülkiyeti ve miras şirketinin yapısına aykırı olduğunu, kaldı ki terekenin çekişmeli olduğunu, bu nedenle davanın esastan reddi gerekirken hukuki yarar yokluğuna bağlı dava şartı eksikliğinden reddinin doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın esastan reddini istemiştir. Davacılar vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle;mahkemenin kararının ve dayandığı Yargıtay içtihadının mirasçı ortakların yönetim tarafından istismarını önlemeye yönelik haklı ve pratik çözüm oluşturduğunu, dolayısıyla davalının istinaf talebinin haksız ve dava süresini uzatmaya yönelik olduğunu belirterek istinaf talebinin reddini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, şirket hissesine müşterek temsilci atanması talebine ilişkindir.TTK’nu 596/1 maddesi (6762 sayılı TTK 521)“Esas sermaye payının, miras, eşler arasındaki mal rejimine ilişkin hükümler veya icra yoluyla geçmesi hâllerinde, tüm haklar ve borçlar, genel kurulun onayına gerek olmaksızın, esas sermaye payını iktisap eden kişiye geçer.” hükmünü haizdir.
Yukarıda belirtilen yasa hükmü uyarınca Limited Şirketlerde murisin ölümü üzerine payları, hiçbir işleme gerek kalmaksızın kendiliğinden kanuni miras paylarına göre bölünerek mirasçılarına intikal ettiğinden, iştirak hükümlerinin uygulanmasına gerek bulunmamaktadır (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin emsal niteliğindeki 20/12/2011 tarihli 2010/5905 E., 2011/17291 K. sayılı kararı). Bu durumda ilk derece mahkemesince şirket hissesine müşterek temsilci atanması yönündeki davanın hukuki yarar yokluğundan reddine ilişkin verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin istinaf başvusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 42-TL nin davalı …’ten alınarak davacıya ödenmesine,
Gerekçeli kararın bir örneğinin taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 361/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 17/01/2019