Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/2053 E. 2020/1071 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2053
KARAR NO: 2020/1071
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/07/2018
NUMARASI: 2017/210 Esas – 2018/807 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/10/2020
Davanın kabulüne yönelik hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili ; müvekkili şirketin, davalının talebi üzerine Çin Halk Cumhuriyeti’nden özel üretim ürün tedarik ettiğini, davalı şirkete 08/03/2016 tarihinde fiyat teklifinde bulunulduğunu, davalının bu teklifi onaylaması üzerine % 40 oranında ön ödeme talep edildiğini, sürekli talebe rağmen davalının ancak 22/03/2016 tarihinde 14.517,85-TL tutarında (% 40 oranından az) ön ödemede bulunduğunu, aynı tarihte de Çin Halk Cumhuriyeti’ndeki üretici firmaya sipariş geçildiğini, Çin’de bulunan firmanın teslim süresini ön ödeme tarihinden itibaren 10-12 hafta olarak bildirdiğini, buna göre 22/03/2016 tarihinden başlayacak 12 haftalık teslim süresinin 14/06/2016’da sona ereceğini, ancak davalı firmanın keşide ettiği 13/06/2016 tarihli ihtarname ile siparişi iptal ettiğini ve ön ödemenin iadesini istediklerini bildirdiğini ve bu bedelin iadesi talebiyle Küçükçekmece … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası üzerinden takibe giriştiklerini belirterek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; müvekkili şirketin, davacı tarafın 08/03/2016 tarihli teklifi üzerine (EK-1) 9.500 € + KDV bedelli “Slipring” elektrik aksamını sipariş ederek yine davacı tarafın olan % 40 sipariş avansını da … Bankası İkitelli Metro Hesaplarına KDV’si ile birlikte 4.484- € olarak ödediğini, davacının müvekkili şirkete fatura göndermediğini, davacının teklif mektuplarında satın alınan ünitenin teslim süresinin 10-12 hafta olarak belirtildiğini, bu sürenin bitmesine rağmen teslim yapılmadığını, 12. haftanın 31/05/2016 tarihinde bittiğini, müvekkili şirketin karşısında muhatap bulamadığını, ancak sipariş konusu ürünlerin halen İtalya’da olduğu bilgisinin verildiğini, teslimin daha da gecikeceğinin anlaşıldığını, çimento fabrikasında üretime geçilemediğinden zararın büyümesinin önlenmesi için farklı çözümler üretmek zorunda kaldıklarını, siparişin bu nedenle iptal edildiğini ve davacı tarafa gönderilen ihtarname ile yapılan ön ödemenin iadesinin istendiğini,isteğin sonuçsuz kalması üzerine takibe girişildiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davalının sözleşmenin feshine ve bedel iadesine ilişkin talebi yerinde görülmemiş, takibin haksız olduğu ve davacının bu takibe konu alacak nedeniyle davalıya borçlu olmadığı, ancak davalının takipte kötü niyetli olduğunun ispat edilemediği, kötü niyet tazminatına ilişkin şartların oluşmadığı gerekçesiyle, davanın Kabulüne, İİK 72/3 maddesi gereğince davacı/borçlunun Küçükçekmece … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava ve takip konusu 14.513,81-TL’lik alacak nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, yasal şartlar oluşmadığından kötü niyet tazminatı taktirine yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; davacının taahhüt ettiği teslim süresi bitmiş olmasına rağmen teslimatın yapılmaması nedeni ile Çimento fabrikasında üretime geçilemediğinden, zararın büyümesini önlemek için müvekkili şirket farklı çözümler üretmek zorunda kalmış ve farklı maliyetlerle karşılaştığından siparişin iptal edildiği, müvekkili şirketin teslim almadığı ve üretimde kullanmadığı dava konusu ürünler için bedel ödemesinin hakkaniyete aykırı olup, davacı tarafın sebepsiz zenginleşmesine neden olacağını,iş sahibi davacı şirketin teslimi zamanında yapmadığı ve böylece edimini yerine getirmediğinin sabit olduğunu bildirerek,kararın kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; İİK 72/3 maddesine dayalı menfi tespit ve takibin iptali talebine ilişkindir. Davalı, teslimde gecikme yaşandığı/temerrüt iddiası ile siparişi iptal etmiş ve ön ödemenin iadesi için davacı aleyhine icra takibi başlatmıştır. Davacı ise teslimde sadece 10 günlük gecikme yaşandığını, bununda davalıya ait siparişin özel olarak yurt dışında üretilmesinden ve üretici firmanın gecikmesinden kaynaklandığını, kendilerinden kaynaklanan bir gecikme olmadığı iddiası ile menfi tespit talebinde bulunmştr. Dosya kapsamına göre; davacı tarafından, davalıya 08/03/2016 tarihli teklif mektubu ile “Elektrik Üretim Ünitesi” için 9.500 euro+kdv ve 10-12 hafta teslim süresi ile teklif verilmiştir. Davacının teklif verdiği ürünün kendi imalatı değil, yurt dışına yaptırılacak özel bir imalat olduğu hususu taraflar arasında çekişmesizdir. Aynı tarihte (08/03/2016) davacının davalıya gönderdiği e-mail ile ön ödeme olarak sipariş bedelinin %40’ının ödenmesinden sonra sipariş bedelinin onaylanacağı bildirilmiştir. Davalı ön ödeme olarak 22/03/2016 tarihinde 14.517,85-TL (4.484 Euro) ödeme yapmıştır. Gerek ödeme tarihi, gerek ödenen miktar hususlarında yanlar arasında ve ticari defter kayıtlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davalının ön ödemeyi 22/03/2016 tarihinde (Salı günü) yaptığı dikkate alındığında 6098 sayılı TBK’nun 92. Mad. gereğince, teslim için kararlaştırılan tarihin 14/06/2016 tarihi olarak kabulü gerekmektedir. Davalı teslim süresi dolmadan 1 gün önce, davacıya gönderdiği 13/06/2016 tarihli ihtarname ile “teslimde yaşanan gecikme” nedeniyle siparişin iptal edildiğini bildirmiştir. Davacı tarafından ise dava konusu mallar 29/06/2016 tarihinde teslim için hazır edilmiştir. Satıcının teslim borcunda temerrüde düşmesi halleri ve sonuçları TBK’nun 123., 124. ve 125. maddelerinde düzenlenmiş olup, TBK. Madde 118 hükmüne göre de; Temerrüde düşen borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat etmedikçe, borcun geç ifasından dolayı alacaklının uğradığı zararı gidermekle yükümlüdür” Dava konusu “Elektrik Üretim Ünitesi” davacı tarafça seri üretimi yapılmayan ve davalının siparişi üzerine Çin’de özel olarak üretilip tedarik edilen bir üründür. Sözleşmenin feshi/iptali halinde üretimi 12 hafta kadar zaman alan söz konusu ürünü davacı firmanın başkaca kimseye satma imkanı da olmayacaktır. Sonuçta ürünün 29/06/2016 tarihinde teslime hazır hale getirildiği de gözetildiğinde -iki haftalık gecikme bile olsa- teslim borcunun ifası ve varsa davalı taraf zararının tazmini seçeneği somut olayın özelliğine ve hakkaniyete daha uygun bir çözüm olacaktır. Bu kapsamda davalının teslim süresi dolmadan teslimde gecikme iddiası ile siparişi iptal etmek üzere ihtarname gönderdiği, sözleşmenin haklı olarak feshedilmediği ortadadır. Yurt dışında üretilen ve özel üretim bir ürünün tesliminde gecikmenin hayatın olağan akışına uygun olduğu, gecikmenin makul kabul edilecek bir gecikme gün sayısına sahip olduğu, davacının geç ifada kusuru bulunmadığı, dolayısıyla ön ödemenin iadesi koşulları oluşmadığından, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, hükme yönelik istinaf sebepleri yerinde olmadığından başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 991,71-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 247,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 743,81-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 91,35-TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 27/10/2020