Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/203 E. 2018/883 K. 05.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/203
KARAR NO : 2018/883
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/11/2017
NUMARASI : 2014/294 Esas 2017/1097 Karar
DAVA : Sözleşmenin İptali (tasfiyesiz fesih)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/07/2018
Davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacı vekili davacının uyuşturucu bağımlısı olduğunu, müvekkilinin, Kartal … Noterliğinin 12.04.2013 tarih ve … sayılı hisse devir sözleşmesi ile ….ltd. Şti.’nin tek ortağı olduğunu, ancak imzaladığı belgelerin devir sözleşmesi olduğunu bilmediği gibi müvekkilin şirket ortağı olma hisse devri iradesi de bulunmadığını,şirketin tek ortağı olan …’ya vekaleten … tarafından müvekkile hisse devri yapıldığını, davaya konu şirketin dışında, …Kimya San. Tic. Ltd. Şti. isimli şirkette hisse devri yaptıklarını, …Tic. Ltd. Şirketi isminde de bir şirketin kuruluşunda şirket ana sözleşmesine imza atmasını sağladıklarını, TBK nun 27. maddesi “Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkansız olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüzdür.” hükmü gereğince sözleşmenin iptali gerektiğini,müvekkilinin esaslı şekilde aldatılmış şirket devir sözleşmesi ile bağlı olmadığını, bu nedenle devir sözleşmesinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 29.3.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile; madde kullandığı dönemlerde riskli davranışlar sergilemesi nedeniyle kısıtlanmasına karar verilen müvekkilinin halihazırda bir şirketin tek ortağı olması beklenemeyeceğinden şirketin aktifi olmadığı gibi faaliyette de olmadığını, Şirketin tasfiyeye konu olacak malvarlığı bulunmadığını, bu nedenle şirketin tasfiyesiz feshine karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP : Davalıların usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, ATK raporunda davacının sözleşme tarihi olan 12/04/2013 tarihinde fiili ehliyetinin bulunduğunun belirlendiği, HMK 50. Madde hükmü gereğince medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın, davada taraf ehliyetine de sahip olduğu, şirket tasfiyesi ile ilgili olarak açılacak davada şirketin gösterilmesi yeteli olup, davalı olarak gösterilen …’nın davada pasif dava ehliyeti bulunmadığı, TTK’nun 636. Madde hükmü gereğince Limited şirketlerin sona erme sebeplerinin belirtildiği,davacı vekili tarafından dava ıslah edilmek suretiyle tasfiyesiz feshe dönüştürüldüğü, davacı ile davalı şirket arasında menfaat çatışması olduğu gözetilerek davalı şirkete kayyum tayin edilerek taraf teşkili sağlandığı, Limited şirketlerde sona erme sebepleri belirtilmiş olup tasfiyesiz fesih mümkün bulunmadığından davanın davalı şirket yönünden reddine ,davalı … aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili; TTK 636.maddesinin anonim şirketin haklı sebeple feshini düzenleyen m.531’e atıf yaptığını, haklı sebeplerin dikkate alınması gerektiğini, müvekkilinin uyuşturucu bağımlısı olduğunu, içeriğini bilmeden imzaladığı belgelerin kendisine nasıl bir sorumluluk yükleyeceği hususunda hiçbir fikrinin olmadığını, şirketin aktifi olmadığı gibi faaliyette de olmadığını, tasfiyeye konu olacak malvarlığının bulunmadığını, şirketin tasfiyesiz feshi gerektiğini belirterek davanın kabulünü talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, hukuki niteliği itibariyle davalı … Dış Tic. Ltd. Şti.’nin tasfiyesiz feshine karar verilmesine ilişkindir. Davacı vekili tarafından açılan davada 25/04/2013 tarih ve … sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilen Kartal .. Noterliğinin 12/04/2013 tarih ve … yevmiye nosu ile tanzim edilen devir sözleşmesinin sözleşme tarihinde şirkete ortak olma iradesinin olmadığını, uyuşturucu bağımlısı olduğunu iddia ederek iptalini talep ettiği belirlenmekle sözleşme tarihi itibariyle davacının fiili ehliyeti bulunup bulunmadığı araştırılmış ,ATK tarafından düzenlenen raporla davacının sözleşme tarihi olan 12/04/2013 tarihinde fiili ehliyetinin bulunduğu belirlenmiştir.Yargılama sırasında davacı vekili tarafından 10/02/2017 tarihli istem dilekçesi ile dava ıslah edilmek suretiyle davalı şirketin tasfiyesiz feshine karar verilmesi istemiştir.
TTK’nun 636. Maddesinde Limited şirketlerin ona erme sebepleri sayılmış olup bunlar şirket sözleşmesinde ön görülen sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile, genel kurul kararı ile, iflasın açılması ile,kanunda öngörülen diğer sona erme halleri ile, şirketin sona erebileceği, ayrıca haklı sebeplerin varlığında her ortağın mahkemeden şirketin feshini isteyebileceği düzenlenmiştir.
Yukarıda belirtildiği gibi Limited şirketlerde sona erme sebepleri belirtilmiş olup tasfiyesiz fesih hali öngörülmemiştir. TTK geçici 7.madde haricinde tasfiyesiz feshi mümkün kılan bir düzenleme kanunlarımızda mevcut değildir.Davacı tarafın talebi tasfiyesiz fesihe ilişkin olduğundan talep karşılanamayacağından davanın reddine ilişkin hükme yönelik istinaf sebebleri yerinde görülmemiştir.Somut olaya emsal olabilecek Yargıtay 11 Hukuk dairesinin 2012/13505 esas ,2013/11515 karar sayılı ve 3.6.2013 tarihli ilamında da tasfiyesiz feshin mümkün olmadığı vurgulanmıştır.Anlatılanlara göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine,
HMK ‘nun 362/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 05/07/2018