Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/2028 E. 2020/1087 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2028
KARAR NO: 2020/1087
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/05/2018
NUMARASI: 2017/232 Esas – 2018/580 Karar
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/10/2020
Davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; 05/01/2015 tarihli satış sözleşmesi ile davalıdan bir takım mobilya satın alındığını,bedeli 26.750-TL’yi davalıya ödediğini, teslim sırasında açıkça görünmeyen, ancak mobilyaların işlevini azaltan ve görünümü bozan bir takım kusurların müvekkili tarafından teslimden sonra fark edildiğini, davalıya ayıpların bildirildiğini, beklenen faydayı sağlayamayan ve bedelini ödeyen müvekkilinin maddi/manevi zarara uğradığını, mobilyaların 6502 sayılı kanunun 11. Maddesi uyarınca 30 gün içinde yenisi ile değiştirilmesi yahut bedelinin iadesinin talep edildiğini, ancak ilgili taleplere davalı yanca haksız olarak olumsuz yanıt verildiğini belirterek, müvekkiline ait ayıplı malların davalıya iadesi ile satış bedeli olan 26.750-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili,mobilyaların ayıplı teslim edildiği yönündeki beyanların gerçeğe aykırı olduğunu,mobilyaların taahhüt edildiği süre içerisinde, sözleşmeye uygun şekilde davacıya teslim edildiğini , bir an için ayıplı teslim edildiği düşünülse dahi, davacının yasal süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunmadığını, davacının malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli olan ayıplar yönünden durumu 2 gün içinde satıcıya bildirmesi, malda açık ayıp söz konusu olmasa bile, malı satın ve teslim alan tacirin 8 gün içinde malı inceleme veya incelettirmekle yükümlü olduğunu, yapılan inceleme neticesinde malın ayıplı olduğunun tespit edilmesi halinde bu ayıbın aynı süre içinde yani 8 günlük süre içinde satıcıya bildirilmesi gerektiğini, kaldı ki huzurdaki davanın 05/01/2015 tarihli satış sözleşmesi akdedildikten 2 sene sonra ikame edilmesinin kötü niyetli olduğunu,süresinde ayıp ihbarında bulunulmaması nedeniyle davacının seçimlik hakları kullanamayacağını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı tarafın dava dilekçesindeki anlatımlarına ve dosyaya sunduğu fotoğraflara göre açık ayıp niteliğinde bulunan ayıp iddiası ile ilgili olarak ihbarın yapıldığı hususunu ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili;satın alınan mobilyaların davalı yanca ayıplı şekilde teslim edildiği, sözleşmeden doğan ve satıcıya yüklenen yükümlülüğün gereği gibi yerine getirilmediğini, dosyaya sundukları fotoğraflarda da açıkça görüleceği üzere mobilyalarda çizik ve kırıklar, koltuk kumaşlarında yıpranma ve yırtıklar mevcut olup,ayıplar nedeni ile bu mallardan beklenen faydanın sağlanamadığını, müvekkili tarafından süresinde ve usulüne uygun şekilde – teslimden sonra fark edilen ayıplara – ilişkin ihbarda bulunulduğunu, TTK. 23.madde de ayıp ihbarında şekil şartı öngörülmediğini,ihbarın süresinde yapıldığına dair bildirdikleri tanıklarının dinlenmediğini, e-postaların ve whatsapp görüşmelerinin tarihleri, geçerliliği üzerinde inceleme dahi yapılmadığını, mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini bildirerek,kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: 6098 sayılı TBK’nın Satım sözleşmesinde alıcının seçimlik hakları başlıklı 227. maddesinde; “satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı;1-Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, 2-Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, 3-Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, 4- İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme, Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.” hükmü düzenlenmiştir. TTK. 23.maddesi uyarınca; malın ayıplı olduğu teslimi sırasında açıkça belli ise alıcı (2) gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değil ise alıcı malı teslim aldıktan sonra (8) gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu bu süre içerisinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda TBK. 223. maddesi uyarınca; alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse satılanı kabul etmiş sayılır. Somut olayda davacı iddialarına göre varlığı iddia edilen ayıplar açık ayıp niteliğindedir.Davacı vekilince ; teslimden sonra farkedilen ayıpların davalıya bildirildiği ,ayıp ihbarında şekil şartı bulunmadığı ileri sürülerek tanık dinletme talebinde bulunulmuştur.TTK 18/3 madde gereği ;Tacirler arasında, ….ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya.. kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır. Bu sebeble ,ayıp ihbarında bulunulduğunun tanık ile ispatı mümkün görülmediğinden davacı vekilinin tanıklarının dinlenmediğine yönelik istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Davacının, ayıp ihbarında bulunduğunu yazılı belge ile kanıtlayamadığı,sunulan 9.5.2016 tarihli mailde ise ” 9 aydır hiçbir taleplerine servis gönderilmediği” bildirilmekte ise de bu mail içeriğinin süresinde ayıp ihbarı olarak kabul edilebilecek bir beyan olmadığı, davacının ayıplı olduğunu ileri sürdüğü ürünler nedeniyle muayene ve ihbar külfetini yerine getirmediği ,satılanı ayıbıyla kabul etmiş sayılacağından davanın reddine dair verilen hükümde isabetsizlik görülmemiştir.İstinaf sebebleri yerinde görülmeyen , davacı vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 54,40-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 35,90- TL nin mahsubu ile bakiye 18,50- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan istinaf yargı giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nun 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 27/10/2020