Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/2024 E. 2021/143 K. 04.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2024
KARAR NO: 2021/143
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/05/2018
NUMARASI: 2016/68 Esas – 2018/210 Karar
DAVA: Tazminat (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/02/2021
Davanın kabulüne ilişkin hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili şirkete Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi ve ona tekaddüm eden ICC (A) Klozu hükümlerine göre düzenlenmiş, sigorta ettiren … A.Ş., sigortalı … Ltd. Şti. adına sigortalı 4 sandık/palet brüt 7600 kg. … Aksesuarları emtiası, davalı alt taşıyanın ana konişmento tahtında taşıma taahhüdü altında Çin Qingdao Limanı’ndan Haydarpaşa Türkiye’ye gemi ile taşınmak üzere … (…) Limited in 04/05/2015 tarihli ara konişmento tahtında, gönderen tarafından tam ve hasarsız vaziyette liman konteyner yükleme alanına CFS sahasında teslim edilmiş olup, sigortalı emtiaların taşıyanın yardımcı şahısları/liman işletmesi/görevlileri tarafından başka yüklerle birlikte parsiyel olarak konteynere istiflenerek gemiye yüklendiğini, 08/06/2015 tarihinde, emtianın tahliyesi esnasında ” toplam 4 sandıktan ikisi konteyner içinde üst üste konulduğundan alttakinin kırıldığı ve hasarlandığının tespit edildiğini, davalı alt taşıyıcı /aynı zamanda fiili taşıyıcının acentesi davalı şirket tarafından resmi memurlar huzurunda tespit edilmiş hasara ilişkin zabıt varakası tutanağı düzenlendiğini, ekspertiz incelemesi ile hasar bedelinin KDV hariç 3.900,00-TL olduğunun tespit edildiğini ve tespit edilen hasar bedelinin 14/10/2015 tarihinde sigortalıya ödendiğini belirterek, davanın kabulüne, ödenen sigorta tazminatının 14/10/2015 ödeme tarihinden itibaren işleyecek TCMB avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının sigortalısının … Ltd. Şti. olduğunu ve ödemenin … Ltd. Şti.’ne yapıldığını, ancak … Ltd. Şti.’nin konişmento üzerinde yükleten, taşıtan veya gönderen olarak gözükmediği için davacının aktif husumet ehliyetinin olmadığını, konişmentoda davalı … A.Ş.’nin taşıyıcı olmadığını, davalının sadece teslimat acentesi olduğunu, işbu davanın taşıyana yöneltilmesi gerektiği için pasif husumet yokluğunun söz konusu olduğunu, hasarın ambalaj yetersizliğinden meydana geldiği, ne zaman ve kimin sorumluluğu döneminde hasarın meydana geldiğinin belirsiz olduğunu ileri sürerek, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davalının konişmento içeriğine rağmen düzenlediği fatura gereği taşıyan sıfatını haiz olduğu ve pasif husumete ehil olduğu, yükün konteyner içinde “hatalı İstifleme” kaynaklı olarak hasar gördüğü hususunun teknik incelemelerle tespit edildiği, zabıt varakasını Gümrük Ambar Memuru ve Liman Memuru ile … A.Ş. yetkilisi kaşe üzerine imzaladığı, bu durumda TTK m. 1185 hükmü kapsamında ayrıca bir bildirim gerekmeyeceği, hasarın taşıma sürecinde, konteyner içi istifleme hatasından meydana geldiği, istifleme ve konteyner içi yüklemenin dava dışı … firması tarafından yapıldığı, zira burada taşınan yükün LCL yani konteynere 4 koli halinde taşıma işleri organizatörü tarafından yüklendiği, bu durumda taşıyan sıfatı gereği … firmasının ve dolayısı ile TTK m.1191 gereği tüm taşıma sürecinde rol üstlenen fiili taşıyanların da sorumlu olacağı gerekçesiyle davacının davasının kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvurusunda; halefiyetini …’den alan davacının, …’ya karşı aktif husumet ehliyeti ve dava hakkı bulunmadığını, …’nın (varsa bile) sorumluluğunun ve sınırlarının Lahey (Hague) Kuralları uygulanarak tespiti gerektiğini, bir an için …’nin dava hakkı olduğu kabul edilse dahi, bu kez de davanın sadece …’ya izafeten …’a açılması gerekirken, …’a asaleten dava açılmasının hatalı olduğunu, akdi taşıyan olan … A.Ş.’nin sorumluluk sigortası yaptırmak yerine, sorumsuzluğunu sağlamak için mal sigortası yaptırarak, kendisine rücu edilemeyeceği klozunu poliçeye koydurmasının sigortalanabilir menfaat yokluğu ve sigorta prensiplerine aykırılık nedeniyle geçersiz olduğu, hasar expertiz raporunun usulüne göre yapılmadığını, zira, hasar ekspertizinin, limanda değil, bir kara yolculuğundan sonra sigortalının deposunda yapıldığını, yükün, müvekkillerinin sorumlu olmadığı kara taşıması sırasında hasarlanması veya olan hasara ek hasarlar oluşmasının mümkün olduğunu, bu konuda ispat yükünün davacıda olduğunu, tamirat bedellerinin bilirkişilerce nasıl uygun bulunduğuna ilişkin değerlendirme bulunmadığını, ispat yükünün de davacı üzerinde olduğunu, … makinenin hasarı sigortacısına hemen bildirmesi gerekirken bunu çok uzun süre sonra yaptığını, sigortacının hasarı ödemeyi reddetme hakkı bulunurken, bunu yapmayarak ödeme yapmasının tamamen bir ex-gratia ödeme olduğunu ve davalı müvekkilinin bu ödemeden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını bildirerek, yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; nakliyat emtia sigortası kapsamında taşınan emtianın hasar görmesi nedeniyle oluşan zararın rücuen tazmini istemine ilişkindir. TTK.’nun 1472. maddesi uyarınca; sigortacının, sigortalısının haklarına halefiyet hakkının gerçekleşebilmesi için sigortacının hukuken geçerli bir sigorta poliçesi teminatı kapsamında sigortacısına tazminat ödemiş olması ve sigortalının zarar sorumlusuna karşı dava hakkına sahip olması gerekir. Sigortacı; ancak, sigortalısının meydana gelen zarardan dolayı üçüncü kişilere karşı dava hakkı varsa bu hakka ödediği bedel oranında halef olacaktır. Dosya kapsamına göre; dava konusu emtianın …. tarafından sigortalı … Ltd. Şti’ne satıldığı, hasarın gemi ile taşıma sürecinde konteyner içi istifleme hatasından meydana geldiği, … firmasının somut olayda taşıma işleri organizatörü olduğu ve işi Çinli firma … ile organize ettiği, … tarafından organize edilen taşımada Çin’de yerleşik … firmasının 4 adet kontraplak sandığı konteynere istifleyen ve deniz konişmentosunda taşıtan (shipper) olarak yer alan firma olduğu, o da deniz taşıyanı … (…) Ltd firması ile taşımayı fiilen yürüttüğü, taşıtan … firmasının zararın oluşmasında asli ve %100 kusurlu olduğu, davalı … A.Ş.’ nin ise deniz taşıyanı … Ltd firması için Türkiye’de acentelik hizmeti verdiği, ancak davalı … A.Ş.’nin de faturayı kendi adına ve hesabına düzenlediği ve akdi taşıyan olarak kabul edilmesi gerektiği, akdi taşıyan olarak zararın oluşmasında fiili işi yapan … firması gibi sorumlu olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda yükün konteyner içinde “hatalı istifleme” kaynaklı olarak hasar gördüğü, üst üste konulan 4 kontraplak sandıktan alttaki 2 sandığın ezildiği ve içindekilerin hasar gördüğünün tespit edilerek zabıt varakası düzenlendiği, makine üst panelinin ezildiği için değişmesi ve kasanın boyanması gerektiğinin anlaşıldığı, sigortalı … Ltd. Şti tarafından onarım … firmasına yaptırıldığı ve 24/07/2015 tarihli 6600 numaralı 3.900 TL + KDV (=4.602 TL) tutarında fatura alındığı, fiyatların kadri maruf olduğu, olayda davacı yanın emtia nakliyat poliçesi tahtında sigortalısı … firmasına ödediği hasar bedelinin ödeme tarihi 14/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu, davalı vekilinin hükme yönelik istinaf sebepleri yerinde olmadığından başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Davalıdan alınması gereken 266,40-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 67-TL’nin mahsubu ile bakiye 199,40-TL harcın davalıdan alınarak hazineye
ödenmesine, Davalı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 42,35-TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 04/02/2021