Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/202 E. 2018/784 K. 28.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/202
KARAR NO : 2018/784
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/12/2017
NUMARASI : 2016/456 Esas 2017/1133 Karar
DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/06/2018 ( 21/07/2018 yazım tarihli )
Davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili; müvekkilinin İstanbul Ticaret Sicilinin … numarasında kayıtlı davalı şirketin %10 ortağı olduğunu, şirketin 2 ortak olup, diğer ortağın yabancı uyruklu … olduğunu,eşinin bazı yasal engeller nedeni ile kendisi adına şirket kuramadığını kağıt üzerinde ortak olduğunu, ortak olduğu/ kişiyi yalnızca 2 kez gördüğünü, işlerin idaresinin müvekkilinin eşi ve diğer ortak tarafından yürütüldüğünü, 1 yıl kadar faal olan şirketin diğer ortağın ülkeyi terki ve mali çöküş sebebiyle faaliyetine son verdiğini, kendisine 14.000- TL vergi borcu tahakkuk ettirilmiş olduğunu, bunun üzerine diğer ortakla irtibat kurulmaya çalışıldığını, diğer ortağın konunun kendisini ilgilendirmediğini, bir daha Türkiye’ye dönmeyeceğini beyan ettiğini, şirketin 2 yılı aşkın süredir gayri faal durumda olduğunu, hiçbir malvarlığı bulunmadığını, müvekkilinin zarara uğradığını, SGK nezdinde her geçen gün borçlandığını, şirketin devamının kimseye bir yararının olmadığını, davalı şirketin haklı nedenle feshine karar verilmesini talep ettiklerini, haklı sebeplerin varlığı halinde her ortağın mahkemeden şirketin feshini isteyebileceğini, müvekkilinin her geçen gün zarar etmesi nedeniyle haklı sebebin doğduğunu iddia ederek;davalı şirketin haklı nedenle feshine, bu talepleri yerinde görülmez ise müvekkilinin davalı şirket ortaklığından haklı nedenle ayrılmasına izin verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı şirket kayyımı ilk derece mahkemesine sunduğu 20.09.2017 tarihli raporuyla; davalı şirketin genel kurul toplantılarının yapılmadığını, şirket müdürünün ortaklar kurulu ( genel kurulu ) toplantıya davet ettiğine ilişkin dosyada bilgi ve belge mevcut olmadığını, davacı müdürün feshe dayanak gösterdiği haklı nedenlerin diğer ortaktan kaynaklandığını kanıtlayamadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, TTK 636. maddesine göre, davacı ortağın feshi nedenlerinin kendisinden kaynaklanmadığı, diğer ortaktan kaynaklandığına ilişkin iddiasının ötesinde delil göstermediğini, davacının genel kurulu toplantıya çağırmadığını, haklı sebeplerin varlığını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, şirketin 2 yıldır gayri faal olduğunu, sürekli zarar ettiğini, diğer ortağın yurt dışında olduğunu yurt dışına dönmemek üzere gittiğini, şirket defterlerinin kendilerinde olmadığını şirketin gayri faal olduğunun vergi dairesi belgeleri ile ispat edileceğini belirterek hükmün kaldırılarak davanın kabulünü talep etmiştir.
GEREKÇE: Somut olayda ;davacı taraf fesih sebebi olarak davalı şirketin gayri faal olduğu, şirketin yabancı uyruklu ortağının yurt dışında olduğu ,şirketin mali sıkıntıları bulunduğu ,yabancı ortağın şirket işleri ile ilgilenmediğini göstermiştir.
Dosyada bulunan Ticaret Sicil kaydı incelendiğinde davalı şirketin 20.000-TL sermaye ile kurulduğu ortaklarının … ile … olduğu davacının 2.000-TL diğer ortak …’in ise 18.000-TL sermayesinin olduğu, … ile …’un şirketi temsile yetkili oldukları anlaşılmaktadır.TTK 636. maddesinde her ortağın haklı sebeplerin varlığı halinde şirketin feshini talep edebileceği düzenlenmiştir. Haklı sebeplerin ne olduğu madde metninde sayılmamış olup; bu husus uygulamaya bırakılmıştır.Gerek doktrinde gerekse Yargıtay’ın istikrar kazanmış içtihatlarına göre şirketin gayri faal olması, ekonomik faaliyeti bulunmaması doğal olarak ekonomik faaliyet gösterip gelir elde etme amacı ile kurulan şirketin amacını gerçekleştirme ümidinin bulunmaması haklı fesih sebebi sayılmaktadır.
Somut olayda, şirket kayyımının şirketin vergi kaydının re’sen terk ettirildiği bilgisini vermekte ise de mahkemece bu konuda bir araştırma yapılmamış durum Vergi Dairesinden sorulmamıştır.Vergi kaydının re’sen terk ettirilmesi faaliyetsizlik anlamına gelebilecektir.
Keza davacı vekili şirketin %90 oranında hisse sahibi olan yabancı ortağın Türkiye’ye gelip gitmediğini şirket işleri ile ilgilenmediğini ,ilgilenmeyeceğini beyan ettiği ileri sürülmekte ise de mahkemece bu konuda da araştırma yapılmamıştır.Yabancı ortağın pasaport bilgilerinin dosyada bulunduğu görülmektedir.Müdür yetkisi ile şirketin ortaklar kurulu toplantıya çağrılabilirse de davacının iddiaları doğru ise bundan sonuç alınabileceği de kuşkuludur.Yabancı ortağın pay durumuna göre şirket işleri ile ilgilenmemesi Türkiye”ye gelip gitmemesi şirketin amacını gerçekleştirme ümidinin bulunup bulunmadığı hususunda kanaat verebileceği gözetilerek yabancı ortağın yurt içinde bulunup bulunmadığı , Türkiye’ye giriş çıkış yapıp yapmadığının yetkili makamlardan sorularak kolaylıkla sorulup tesbit edilebilecek bir husustur.Resmi makamlarca kayıt altına alınan hususlarda bu araştırma mahkemece yapılmalıdır.Davacının iddiaları doğrultusunda gerekli araştırmalar yapılmadan davacı ortak kusurlu addedilerek davanın reddine karar verilmesi nedeniyle hükmün HMK:353/a-6 maddesi kapsamında kaldığı ,hükme tesir edecek delillerin toplanıp değerlendirilmediği anlaşılmakla davanın yeniden görülmek üzere hükmün kaldırılmasına dava dosyasının hükmü veren mahkemeye iadesine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul Anadolu 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/12/2017 Tarih 2016/456 Esas 2017/1133 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA;
“Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE”
Davacı tarafça yatırılan 35,90 TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 28/06/2018