Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2015
KARAR NO: 2020/755
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TARİHİ: 22/03/2018
NUMARASI: 2017/320 Esas-2018/132 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/09/2020
Davanın kısmen kabulüne yönelik hükmün taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin Fenerbahçe ve Kalamış marinası işletmecisi olduğunu, davalıya ait … (…) isimli tekneye davalı ile müvekkili arasında yapılan sözleşme gereğince Marina tarafından kara park ve çeşitli hizmetlerin verildiğini, fakat sözleşmenin bittiği 27/07/2009 tarihinden sonra yenilenmediği, ancak hala marinadan hizmet almaya devam ettiğini, bu hususun davalıya Kadıköy … Noterliği’nden gönderilen 11/09/2009 tarihli ihtarname ile bildirildiğini, ancak ihtar sonrasında müvekkiline ödeme yapılmadığını, teknenin 17/10/2009 tarihinde marinadan ayrıldığını, geri dönmeme ihtimaline istinaden davalıya tekrar Kadıköy … Noterliği’nden 07/12/2009 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek 17/10/2009 tarihine kadar doğmuş borçların ödenmesinin ihtar edildiğini, ancak davalının müvekkiline olan 82 günlük konaklama ücreti olan 2.191 Euro borcunu ödemediğini, bunun üzerine alacağın tahsili için davalı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dava dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının icra dosyasına itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın iptaline, icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili ile davacı arasında yapılmış bir sözleşme bulunmadığını, dosya içinde bulunan sözleşmenin tek taraflı olduğunu, davacının icra takibi yapıp bu davayı açmasının alacaklı olduğu anlamına gelmediğini, müvekkilinin gönderilen ihtarnamelere ve yapılan icra takibine cevap verdiğini, müvekkilinin borcunun bulunmadığını belirterek, davanın reddi ile % 20 kötü niyet tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, yapılan bilirkişi incelemesi ile teknenin marinaya giriş ve çıkış kayıtlarında sözkonusu dönemlerde marinada olduğunun belirlendiği ve İstanbul Liman Başkanlığından gelen müzekkere cevabından, davalıya ait … isimli teknenin 14/11/2008 -satış tarihi olan 13/06/2011 tarihleri aralığını kapsadığı ve talep edilen tarihler aralığında teknenin davalıya ait olduğunun anlaşılıp, söz konusu ücretten davalının sorumlu olduğu, hernekadar davalı tarafından sözleşmenin yenilenmediği ve sözleşmede imzalarının olmadığı nedenle sorumlu olmayacakları belirtilmiş ise de; takip ve davaya konu bedelin davalıya ait tarihler aralığında marinada kaldığı ve davacı tarafından verilen hizmetin sabit olduğu, davacının alacak talebinde haklı olup bilirkişi incelemesi sonrasında da talep edilebilecek bedelin 2.176 Euro olarak belirlendiği anlaşılmakla; bu bedel üzerinden itirazın iptaline, tebliğ şerhi sunulmadığından temerrüdün takip tarihinde başladığı ve davalının likit alacağa haksız itiraz ettiği gerekçesiyle ile % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:1-Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; tek taraflı olarak tutulan kayıtlara dayanarak borç alacak ihdasının hukuken mümkün olmadığını, alacak likit olmadığı halde icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de hukuka aykırı olduğunu, davacı şirkete ait marinanın o dönemdeki yıllık kirasının 2.460 Euro olmasına rağmen 2.176 Euro rakamına üstelikte 88 günlük bedel olarak nasıl ulaştığının meçhul olduğunu, dava ve icra takibinin 4.824,42-TL üzerinden açıldığı halde kararın 2.176 Euro olarak verildiğini, vekalet ücretinin çok altında davalı vekalet ücretine hükmedildiğini, vekalet ücretinin maktu vekalet ücretinin altında olamayacağını belirterek, kararın bozulmasına, davanın reddine %20 icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davacı vekili katılma yoluyla istinaf başvuru dilekçesinde; takipten evvel temerrüdün sabit olduğunu, davanın tümden kabulüne karar verilmesi gerekirken icra takibinde 2.201,96 Euro olan asıl alacak kaleminin 2.176 Euro üzerinden devamına karar verilmesinin hatalı olduğunu, davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; tekne bağlama ücretinin tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.Davacı/alacaklının 08/02/2010 tarihinde İst.Anadolu … Dairesinin … sayılı takip dosyası ile davalı/borçlu aleyhine icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçluya 25/02/2010 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu 03/03/2010 tarihli itiraz dilekçesi ile borca, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına itiraz ettiği, ancak itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği,davanın bir yıllık hak düşürücü sürede açıldığı tespit edilmiştir. Davalı tarafından keşide edilen 22/12/2009 tarihli ihtar ile, … adlı tekneyi 03/11/2008 tarihinde satın aldığını, teknenin Marina ile olan sözleşmesinin Ağustos 2009 tarihinde biteceğini eski malikin söylediğini, tekneyi karaya çekerek geniş kapsamlı bakım yapacağını, karada koruma amaçlı kapatma işleminin yasaklandığının bildirilmesi üzerine tekneyi Ekim ayı içinde Marina’dan götürdüğünü, önceki sözleşmenin bittiğinin bildirilmediğini, bu teknenin en son sözleşmesinin eski sahibi tarafından bir yıllık olarak yapıldığını ve ücretin peşin ödendiğini, bu tekne ile ilgili kendisinin sözleşme yapmadığını bildirmiştir. Kural olarak; Marina’da bağlama, çekme-atma, karapark ve benzeri hizmetlerden yararlanacak tekne sahipleri,Marina ile sözleşme imzalarlar. Tekne sahibi, Marina İşletmesi’nin tekneye veya kendisine sağlanan tüm hizmetlerin bedelini sözleşmede yazılan hizmet bedeli üzerinden öder. Somut olayda; davalının … adlı tekneyi satın aldığı, davalıya ait teknenin davacıya ait Marinada konakladığı tarafların kabulünde olup, teknenin karada park etmesinin mümkün olmamasından ötürü 17/10/2009 tarihinde Marina’dan ayrılmış olduğu, davalının tekneyi satın aldığı …’in davacı Marina ile olan konaklama sözleşmesinin 27/07/2009 tarihinde dolması nedeniyle davalının bu tarihten sonra da Marina’da konaklamasından ötürü, 27/07/2009 tarihinden başlamak üzere davalının teknesinin Marina’dan ayrılma tarihi olan 17/10/2009 tarihine kadar olmak üzere ödenmeyen 82 günlük bağlama ücretinin 2.176 Euro olduğu, davalı ücretin önceki malik tarafından peşin ödendiğini ileri sürmüş ise de, talep olunan hizmet bedelinin sözleşmenin bitttiği tarihten sonra ki döneme içerdiği anlaşılmaktadır. Yazılı bir sözleşme olmasa da hizmet verildiği sabit olduğundan tahakkuk eden hizmet bedelinden davalının sorumlu olduğu halde davalının yazılı bir sözleşme bulunmadığını ileri sürerek hizmet bedelini ödemekten kaçınamayacağı gözetildiğinde hükmedilen alacağın esasına yönelik istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak davacının talebi 2.191 Euro ise de: borçlu tarafından imzalanmamış, ancak alacaklı tarafça imzalanan 11/11/2009 tarihli belgede hizmet bedeli 2.176 Euro yazılı olduğu halde nedeni açıklanmayan fazla talebin ve ayrıca ödeme isteğinin davalıya tebliğine ilişkin belge sunulmadığından işlemiş faiz isteminin reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur. Alacağın likit olduğu, davalı vekili için takdir olunacak vekalet ücretinin de reddedilen miktarı geçemeyeceği gözetildiğinde taraf vekillerinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiş taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Davacıdan alınması gereken 54,40- TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 35,90- TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davalıdan alınması gereken 309,72- TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 78,- TL harcın mahsubu ile bakiye 231,72- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuranlar tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 03/09/2020