Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/2011 E. 2020/996 K. 13.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2011
KARAR NO : 2020/996
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/04/2018
NUMARASI : 2017/89 Esas 2018/294 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/10/2020
Davanın kabulüne ilişkin hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davalı ile olan ticari ilişkide gönderilen mallara ilişkin faturaların davalıya tebliğ edildiğini, davalının faturalara itiraz etmediğini, cari hesapta mevcut alacağın ödenmemesi üzerine davalı hakkında İstanbul …. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ederek takibi durduğunu belirterek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacının davalıdan 51.499,57 TL alacaklı olduğu, alınan bilirkişi raporu ile sabit olduğu üzere faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olup irsaliyesinin de bulunduğu, davacı defterlerinin lehine delil olduğu, davalı tarafça her hangi bir ödeme belgesi sunulmadığı, ancak bilirkişi tarafından tespit edilen ve davadan sonra ödenmiş olan toplam 20.000,00 TL’nin infaz esnasında icra müdürlüğünce dikkate alınmasının gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf yoluna başvuran davalı vekili; müvekkiline dava dilekçesinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini, bu yüzden savunma haklarının kısıtlandığını, davacı ile takipten sonra görüşmeler yapıldığını ve kabul ettikleri miktarda mutabık kalınması nedeniyle toplam 20.000,00 TL ödeme yapıldığını, ancak müvekkilinin davadan habersiz olarak ödeme yaptığını, ticari defterleri incelenmeden karar verildiğini, ayrıca müvekkilinin kötü niyetli olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, ticari satımdan kaynaklanan alacağa dayalı takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Öncelikle usulsüz tebligat iddiasının incelenmesi gerekmektedir. Davalı vekilince dava dilekçesinin usulsüz tebliğ edildiği iddia edilmektedir. Ancak tebligatların incelenmesinde, Tebligat Kanunu ve tüzük hükümlerine aykırılık bulunmadığı, kaldı ki birisi dışında tüm tebligatların aynı kişiye yapıldığı; davalı tarafın borcun varlığına yönelik itirazının bulunmaması, davadan sonraki kısmi ödeme dışında ödeme iddiasının bulunmaması, bu yönde istinaf başvurusunda dahi herhangi bir delil sunulmamış olması karşısında, davalının savunma hakkının kısıtlanmasından söz edilmesinin de mümkün olmadığı görülmekle, davalının bu yöndeki istinaf başvurusu yerinde değildir. Kural olarak; fatura konusu mal veya hizmetin teslimini ispat külfeti davacı satıcıya ait olup, yasal delillerle desteklenmediği sürece fatura ve davacı defter kayıtları tek başına alacağın varlığını kanıtlamaz. Dolayısıyla davacı, fatura konusu mal veya hizmetin davalıya teslim edildiğini kanıtlamak zorundadır. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi ispat etmesi gerekir.Fatura sözleşmenin yapılması ile ilgili değil; taraflar arasında yapılmış bir satım, hizmet, istisna ve benzeri sözleşmenin ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Bu durumda faturalarda yazılı malların davalıya teslim edildiğini ve faturanın da bu akdi ilişki nedeni ile düzenlendiğini ispat yükü davacıya aittir. Davacı bu iddiasını, uyuşmazlığın miktarına göre yazılı delille kanıtlamalıdır.Bu kapsamda yapılan değerlendirmede; taraflar arasında düzenlenmiş bir sözleşme bulunmadığı, ancak hükme esas alınan bilirkişi raporuyla da yerinde inceleme sonucu tespit edildiği üzere, faturalar konusu malların davalıya teslim edildiği, irsaliyeler üzerinde teslim alan imzalarının bulunduğu, davacının 51.499,57 TL bakiye alacağının bulunduğu, davalı tarafça takip ve davadan sonra toplam 20.000,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Alacak kanıtlanmış olmakla davanın kabulü; niteliği itibariyle likit olan alacak nedeniyle de davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi isabetli ise de, gerekçede belirtildiği halde, davadan sonra yapılan ödemenin icra müdürlüğünce infazda dikkate alınması yönünde hüküm kurulmamış olması isabetsizdir. Ancak bu husus yeniden yargılama gerektirmediğinden; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile davalı tarafça takip ve dava tarihinden sonra yapılan toplam 20.000,00 TL ödemenin icra müdürlüğünce infazda dikkate alınmasın karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/89 Esas-2018/294 Karar sayılı ve 02/04/2018 tarihli hükmünün, HMK.’nun 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “1-Davanın KABULÜNE, davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki 51.499,57- TL alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına, 2- %20 oranında hesaplanan 10.299,91 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3- 31.08.2017, 08.08.2017, 21.07.2017, 18.07.2017 tarihlerinde yapılan 5.000,-TL olmak üzere toplam 20.000,-TL ödemenin infazda nazara alınmasına”İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; Alınması gereken 3.517,94- TL nispi karar ve ilam harcından 621,99-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.895,95-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Davacı tarafından ödenen toplam 657,99-TL peşin harçların davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,Davacı tarafından ödenen 700,-TL bilirkişi ücreti, 93,30- TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 793,30-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca takdir olunan 6.014,95- TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesineKullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine”İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 723,99-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan toplam 70-TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/10/2020