Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1999 E. 2018/1469 K. 22.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1999
KARAR NO : 2018/1469
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/07/2018 (Ara Karar)
NUMARASI : 2014/1173 Esas
DAVACI-K.DAVALI/İHTİYATİ
TALEP : İhtiyati Tedbirin Kaldırılması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/11/2018
İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine yönelik olarak verilen 17/07/2018 tarihli ara kararın davacı-k.davalı … vekili ile davalı-k.davacı … vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Asıl dava, tarafların ortağı olduğu dava dışı şirketin haklı nedenlerle feshi, davacı-karşı davalı …’nun şirkete şahsi olarak koyduğu 461.693,85 TL’nin kendisine ödenmesi istemine; karşı dava TTK’nun 636/3 maddesi uyarınca davacı-k.davalı …’nun şirket ortaklığından çıkarılması istemine; birleşen dava ise …’nun şirkete verdiği zararın tespiti ile şimdilik 50.000,00 TL’nin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Karşı davada davacı … vekili aynı zamanda TTK’nun 636/4 maddesi uyarınca dava neticeleninceye kadar şirkete müvekkilinin temsilci olarak atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesinin 18/06/2014 tarihli ara kararı ile, …’nun şirket yöneticiliğinden azli talebiyle açılan davada tayin edilen denetim kayyımının iş bu davada yönetim kayyım olarak atanmasına karar verilmiştir. Davalı-k.davacı vekili müteadit defalar bu tedbirin kaldırılarak şirkete müvekkilinin yönetici olarak atanmasını talep etmiş ise de mahkemece talepler reddedilmiş, öte yandan mevcut yönetim kayyımın vefatı üzerine Mahkemenin 04/05/2017 tarihli ara kararı ile yeni bir yönetim kayyım atanmasına karar verilmiştir.
Davalı-k.davacı … vekili 25/06/2018 tarihli dilekçesi ile, yönetim kayyımı atanmasına yönelik ihtiyati tedbir kararının kaldırılması ile şirket yönetiminin müvekkiline verilmesini talep etmiştir. Aynı şekilde davacı-karşı davalı … vekili de 14/07/2018 tarihli dilekçesi ile, şirkete yönetim kayyımı atama kararının kaldırılmasını ve müvekkiline şirketi temsil yetkisi verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesinin 17/07/2018 tarihli ara kararı ile, ihtiyati tedbir talebinin kaldırılmasına yönelik talepler yerinde görülmeyerek reddedilmiş, bu ara karara karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Taraf vekilleri istinaf dilekçelerinde özetle; şirkete yönetim kayyımı atanması yönündeki ihtiyati tedbir kararının kaldırılması ve kendilerine temsil yetkisi verilmesi gerektiğini belirterek mahkemenin 17/07/2018 tarihli ara kararının kaldırılmasını talep etmişlerdir.
GEREKÇE: HMK 341/1.maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinin nihai kararları ile ihtiyati tedbir talebinin reddine ve bu taleplerin kabulü halinde ihtiyati tedbire yasal sürede itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.
HMK 396. maddesi “Durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir. İtiraza ilişkin 394 üncü maddenin üçüncü ve dördüncü fıkrası, kıyas yoluyla uygulanır.” şeklindedir.
Görüldüğü üzere HMK 396/2 maddesi, aynı yasanın 394.maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarına atıf yapmış, kanun yolunu düzenleyen beşinci fıkraya atıf yapmamıştır. Bu nedenle durum ve koşulların değişmesi nedeniyle tedbirin kaldırılması taleplerine ilişkin olarak verilen İlk Derece Mahkemesi kararlarına karşı kanun yolu açık değildir. Yorumla kanun yolu ihdas edilmesi de mümkün değildir.
Somut olayda, istinaf incelemesine konu 17/07/2018 tarihli ara karar da, tarafların 18/06/2014 tarihli ihtiyati tedbir kararına yasal sürede itirazları üzerine verilen bir karar olmadığına göre, ancak HMK’nun 396.maddesi uyarınca durum ve koşulların değiştiğinden bahisle ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebi üzerine verilen bir karar olarak kabulü mümkündür. Yukarıda açıklanan nedenlerle, bu kararlara karşı istinaf yolu açık olmadığından, her iki taraf vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı-k.davalı … vekili ile davalı-k.davacı … vekilinin istinaf başvurularının HMK 341/1, 346/1 maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE,
İstinaf yoluna başvuran taraflarca yatırılan peşin istinaf harcının kendilerine iadesine,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile HMK’nun 362.f maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 22/11/2018