Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/197 E. 2019/24 K. 10.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/197
KARAR NO : 2019/24
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/10/2017
NUMARASI : 2016/443 E.- 2017/834 K.
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/01/2019 (17/01/2019 yazım tarihli )
Davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA:Davacı vekili, müvekkili şirket nezdinde Nakliyat Emtia Sigorta Abonman Sözleşmesi ve ICC Klozu kapsamında dava dışı üst taşıyıcı … Hiz. A.Ş. tarafından müşterisi …. A.Ş. lehine sigortalı 48 adet emtianın davalı alt taşıyıcı tarafından taşınmak üzere teslim alındığı, ancak taşıma sürecinde emtianın ıslanarak hasarlandığını ve hasara ilişkin olarak tutanak düzenlendiğini,yapılan ekspertiz sonucu 42 adet emtianın ıslanma sonucu hasarlandığının, hasar bedelinin 9.238-TL olduğunun, hurda/sovtaj bedeli 4.000-TL’nin düşülmesi sonucu nihai hasar bedelinin 5.238- TL olduğunun tespit edildiğini, hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini ve bu suretle haklarına halef olunduğunu, hasarın ambalajdan ve yüklemeden kaynaklanmadığını, yırtık, delik brandadan sızan suların kamyon kasasında birikmesi sonucu meydana geldiğini, davalının rücu talebini kabul etmediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, öncelikle davacının halefiyet belgesinin olmaması nedeniyle aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını,sunta nevinden emtianın dava dışı satıcı …. A.Ş.tarafından karton ambalajlarda müvekkilinin kamyonuna yüklendiğini, müvekkilinin yükleme işlemi esnasında nezaret görevini yerine getirdiğini, gerekli önem ve özeni göstermek adına emtianın bulunduğu kamyon kasasını branda ile koruma altına aldığını, ancak taşımanın yapıldığı tarihte mevsim normallerinin çok üzerinde yağış meydana geldiğini, müvekkili tarafından tüm önlemler alınmasına rağmen malın gönderici tarafından özensiz ambalajlanması nedeniyle hasarlandığını,hasardan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, kaldı ki sigorta sözleşmesi uyarınca taşıyıcının ihmal veye tedbirsizliğinin olduğu hallerde ıslanma risklerinin teminat harici olduğunun belirtildiğini, dolayısıyla davacının hasarı teminat kapsamında sayarak sigortalının zararını karşılamasının dahi müvekkilinin kusurunun bulunmadığının karinesi olduğunu savunarak davanın reddini ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece;, dava dışı üst taşıyıcı ….Ş. ile davalı arasında akdedilen 30/12/2014 tarihli taşıma sözleşmesi nedeniyle davalının aktif husumet itirazının doğru olmadığı, taşımayı takiben eşyanın alıcı firmaya teslimi esnasında düzenlenen 02/01/2015 tarihli tutanak ile yağmur ve kar yağışı nedeni ile önlem alınmadan yükleme yapıldığı için ürünlerin hasarlı olduğunun belirlendiği, her ne kadar aşırı yağışın mücbir sebep oluşturduğu savunulmuş ise de basiretli tacir karinesi gereğince taşıyıcının her türlü önlemi alması gerektiği,davalının eşyanın hasarına sebep olduğu,hasar ve zıyaa uğrayan emtiaların (sovtaj bedeli düşülerek) piyasa rayiç değerinin 5.238-TL (KDV hariç) olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, 5.238- TL asıl alacağa yönelik itirazın iptaline, hükmedilen tutarın %20’si oranında icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde;
1- Davacının halefiyet belgesi olmadığından aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, Sigorta sözleşmesi uyarınca taşıyıcının ihmal veya tedbirsizliğinin olduğunun anlaşılması halinde ıslanma risklerinin teminat harici olduğunu,davacının hasarı teminat kapsamında sayarak zararı karşılamasının müvekkilinin kusurunun bulunmadığını gösterdiğini,
2-Emtianın dava dışı satıcı tarafından karton ambalajlarda yüklendiğini, kartonun şiddetli yağmur nedeniyle koruyucu görevini üstelenemediğini ve emtianın hasarlanmasına neden olduğunu, emtianın korunmasını ilişkin önlemlerini almanın, ambalaj, yükleme ve istif işlemlerinin göndericiye ait olduğunu, müvekkilinin yükleme işlemi esnasında nezaret görevini yerine getirdiğini, kasayı branda ile koruma altına aldığını, gerekli özeni gösterse dahi kaçınamayacağı durum söz konusu olduğundan taşıyıcının sorumlu tutulamayacağını,
3- Belirlenen sovtaj bedelinin keyfi olarak belirlendiğini, bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, taşıma sigorta poliçesi kapsamında ödenen hasar bedelinin alt taşıyıcı olan davalıdan rücuen tazmini istemine ilişkindir. Davacı, hasar bedelinin sigortalıya ödenmesi nedeniyle sigortalının haklarına halef olduğunu, hasarın davalı tarafından çekilen brandanın yırtık olması nedeniyle yağmur sularının aracın kasasına sızması ve emtianın zeminde biriken su nedeniyle ıslanması sonucu oluştuğunu, bu nedenle hasardan davalının kusuru nedeniyle sorumlu olduğunu ileri sürmüş,davalı ise kusurun yükleme işini yapan dava dışı göndericide olduğunu, ayrıca taşıyıcının ihmali halinde hasarın teminat dışı kalacağını, ancak davacının hasarın teminat dahilinde olduğunu yani davalının kusurunun olmadığını kabul ederek dava dışı sigortalıya ödeme yaptığını savunmuştur.
Dava konusu olup davacı ile dava dışı üst taşıyıcı …. Hiz. A.Ş. arasında akdedilen sigorta poliçesi incelendiğinde, ıslanma riskleri için emtianın kapalı kasa ve/veya brandalı kamyon ve/veya tırla taşınması, ıslanma riskleri açısından her türlü önlemin alınmış olması gerektiğinin, hasar tespit raporunda nakliyecinin bu konudaki herhangi bir ihmal veya tedbirsizliği olduğunun anlaşılması halinde ıslanma risklerinin teminat harici olduğunun düzenlendiği görülmüştür. Bu durumda davacı tarafça ya davalı taşıyıcının kusuru olmadığının kabulü ile ödeme yapıldığının ya da poliçe itibariyle yapılmaması gereken hasar ödemesinin hatır ödemesi olarak yapıldığının kabulü gerekir. O halde öncelikle hasara neden olan rizikonun teminat dahilinde olup olmadığının(yapılan ödemenin hatır ödemesi olup olmadığının) ve davacı sigorta şirketinin aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığının tespiti gerekecektir (Yargıtay 11.HD’nin 31/05/2013 tarihli 2012/10836 E., 2013/11346 K. sayılı emsal kararı)
TTK’nun 875.maddesi “(1) Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslimine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimdeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur. (2) Zararın oluşmasına, gönderenin veya gönderilenin bir davranışı ya da eşyanın özel bir ayıbı sebep olmuşsa, tazminat borcunun doğmasında ve kapsamının belirlenmesinde, bu olguların ne ölçüde etkili olduğu dikkate alınır.” hükmünü,
Aynı yasanın 878.maddesi ise “(1) Zıya, hasar veya teslimdeki gecikme, aşağıdaki hâllerden birine bağlanabiliyorsa taşıyıcı sorumluluktan kurtulur: a) Sözleşme veya teamüle uygun olarak üstü açık bir aracın kullanılmış olması yahut güverteye yükleme yapılması. b) Gönderen tarafından yapılan yetersiz ambalajlama. c) Eşyanın gönderen veya gönderilen tarafından işleme tabi tutulması, yüklenmesi veya boşaltılması,… (2) Herhangi bir zararın hâl ve şartlara göre birinci fıkrada öngörülen bir sebebe bağlanmasının muhtemel bulunduğu durumlarda, o zararın bu sebepten ileri geldiği varsayılır. Birinci fıkranın (a) bendinde öngörülen olağanüstü zıya veya hasar hâlinde bu karine geçerli olmaz. ….” hükmünü içermektedir.
Somut olayda ambalajlama, yükleme ve istifleme işinin dava dışı gönderen tarafından yapıldığı tarafların kabulündedir. Dava dışı gönderenin kış mevsiminde mutfak dolabı vasfındaki emtiayı üstü kapalı kamyonet veya tır benzeri bir araçla taşıtması veya en azından karton kutu yerine su geçirmeyecek özellikle kutularla taşıtması gerekir. Ancak kural olarak taşıma ilişkisinde ambalajlama,yükleme ve sabitleme yükümlülüğü gönderene ait olsa bile davalı taşıyanın tali de olsa yüklemeye nezaret yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu durumda dava konusu mutfak mobilyası türü emtianın kış mevsiminde karton kutu ambalajla sevk edilmesi halinde nakliye sürecinde hasar görebileceğini taşıyıcının “basit bir değerlendirmeyle” öngörüp yüklemeye karşı çıkması, göndereni uyarması, netice alamaması durumunda da çekincesini yazılı olarak belirtmesi gerektiği halde bu konuda gerekli özenin gösterilmemiş olması nedeniyle taşıyıcının somut olayda “yüke olan özen yükümlülüğünü ihlalden” dolayı müterafik kusurunun bulunduğunun kabulü gerekir.(Yargıtay 11. HD’nin 07.03.2016 tarih, 2015/7457 E.,2016/2437 K.-19.11.2013 tarih, 2013/6260 E., 2013/20837 K.-08/01/2018 tarih, 2016/4836 E. 2018/28 K. Sayılı emsal kararları).
O halde davalı taşıyıcının ıslanma riskleri açısından her türlü önlemin alınmış olması hususunda ihmalinin olduğu, zira brandanın yeterli olmadığı hususunda göndereni uyarmadığı, bu durumda hasara neden olan rizikonun teminat dışı olduğu, davacı ödemesinin ise lütuf ödemesi olduğu sonucuna varılmaktadır.
Dairenin 03/12/2018 tarihli ara kararı ile davacı tarafa dava konusu alacağın davacıya temlik edildiğine dair bir belge bulunup bulunmadığı hususunda beyanda bulunması ve böyle bir belge var ise sunması için kesin süre verilmiş, davacı vekili 09/01/2019 tarihli dilekçesi ile alacağın temlikine ilişkin belge olmadığını, halefiyet hakkına dayanılarak bu davanın açıldığını bildirmiştir. Bu durumda davacının aktif husumetinin bulunmadığı, öte yandan davacı icra takibinde haksız ise de kötüniyetli olduğu kabul edilemeyeceğinden davalının kötüniyet tazminatı talebinin haklı olmadığı sonuç ve kanaatine varılmış olup, açıklanan bu gerekçelerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353(1)b-2 gereğince davanın kabulune ilişkin kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE; Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/10/2017 Tarih 2016/443 Esas 2017/834 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA;
“Davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,”
İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak;
“Alınması gereken 35,90-TL harcın, toplam 68,95 TL harçtan mahsubu ile 33,05- TL fazla harcın talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından aşamalarda yapılan yargı giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı vekili için AAÜT uyarınca takdir olunan 2.725-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine”
Davalı tarafından yatırılan 90- TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
Davalı tarafından yapılan 59-TL istinaf yargı giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile HMK’nun 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 10/01/2019