Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1968
KARAR NO : 2020/1022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/04/2018
NUMARASI : 2016/485 Esas- 2018/352 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/10/2020
Davanın kısmen kabulüne yönelik hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davalının 2015 yılında muhtelif tarihlerde manda sütü ve süt ürünlerini müvekkilinden satın aldığını, bunların faturaya bağlandığını, ödenmeyen fatura bedelleri için İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibiyle 53.392,00-TL asıl alacak ve faizden oluşan takip başlatıldığını, buna rağmen takibe haksız olarak davalının itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; takip tarihi itibari ile davalının davacıya anılan ticari ilişkiden dolayı 50.112-TL borçlu olduğu sabit görülmüş, bu sebeple davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; takip konusunun ilamsız takip olduğu ve alacaklının iddiasını ispat ile mükellef olduğu dikkate alındığında takip konusunun süt alacağı ve fatura alacakları denildiği halde ne alışveriş listesi sunulduğu, ne de faturalara karşılık verilen çek takipten önce verildiği halde … ‘tan çekin tahsil edilip edilmediğinin sorulmadığını, ayrıca sevk irsaliyelerinde müvekkilin imzası olmadığı halde faturaların geçerli sayıldığını, bilirkişi raporunda da bu durumun belirtilmediğini, yine çekin tahsil edilmediğini iddia etmelerine rağmen çeki ciro edip 3.şahsa devir yaptıklarını, aslını sunamadıkları çekin bilirkişi temerrüde düşürülmesi için yasal olarak gerekli olan ihtarnamenin çekilmediğini gördüğü halde temerrüt faizini uygulamasının yasaya aykırı olduğunu, çünkü bu konuya ilişkin ne bir anlaşma ne de yazılı bir sözleşme bulunduğunu, karşılıklı deliller ibraz edilmeden yalnızca iddiadan ibaret ve sevk irsaliyesi dahi sunulamamış olan faturaların iddiası ile yapılmış icra takibine dayalı işbu davada alacak aslına ve yasal koşulları oluşmadığı halde %20 icra inkar tazminatına hükmedildiğini bildirerek,kararın ortadan kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, ödenmeyen fatura alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK 67. Maddesine göre iptali ve icra inkar tazminatı talebidir.Davacı taraf takibe dayanak faturalardan dolayı alacaklı olduğunu , davalı yana süt ve süt ürünleri satıp teslim ettiğini ileri sürmüştür. Mahkemece; H.M.K.’nın 222 gereği tarafların ticari defter ve kayıtlarında inceleme yapılmasına karar verilmiş olup; davalıya çıkartılan meşruhatlı tebligatta uyuşmazlığın ait olduğu yıllar belirtilmeden ticari defterlerinin ibrazı istenilmiş, davalı defterlerini ibraz etmemiş ,incelenen usulüne uygun tutulduğu anlaşılan davacının ticari defter ve kayıtlarında 50.112,00-TL alacağı belirlenmiştir. Davalı asil katıldığı 15/06/2017 tarihli 2 nolu celse de; davacıdan aldığı ürünlerin bedelini çek karşılığı ödediğini, İng Bank Silivri Şubesi’ne ödediğini bildirerek, işletme defteri bulunduğunu, bunun dışında başka ticari defteri bulunmadığını beyan etmiştir.Somut olayda; davacı tarafın sunmuş olduğu sevk irsaliyesi ve fatura karşılaştırılmalarında miktarların birbirini teyid ettiği, söz konusu sevk irsaliye fotokopilerinde teslim eden kısmında … isminin yazılı olduğu, teslim alan kısmında ise … isminin yer aldığı, ancak söz konusu fotokopi irsaliyelerde imzalarının yer almadığı görülmüş ise de, davalı tarafın hazır bulunduğu 15/06/2017 tarihli 2 nolu celsede, davacıdan aldığı ürünlerin bedelini çek karşılığı ödediğini beyan ettiği anlaşılmakla davalının ödeme savunmasında bulunduğu anlaşılmakla ,davalının bu savunmasına göre sevk irsaliyesi ve fatura muhteviyatı malların davalı tarafından teslim alındığının kabulü gerekmektedir. Borcu sona erdiren sebepler iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında kalmamaktadır. Bu sebeble yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilir.Davalı vekili 6.12.2017 tarihli dilekçesi ile seri numarasını bildirdiği çekler ile davacıya peyderpey ödeme yapıldığı ileri sürülmüş, ancak mahkemece bu talepler hakkında hiçbir araştırma yapılmamıştır.Bu kapsamda Silivri … Şubesi’nden uyuşmazlığa konu tarihlerde davalı tarafından yapıldığı bildirilen seri numaraları verilen çek ödemelerine ilişkin kayıtların istenmesi, öte yandan faturalara karşı ödeme olarak bildirilen 14/11/2015 tarihli, İstanbul keşideli, 18.414-TL tutarlı bir adet çekin, takipten önce verildiği halde tahsil edilip edilmediğinin, Silivri … Şubesi’nden araştırılması, davalıya bilirkişi incelemesi için usulüne uygun defter ibrazı ihtaratı yapılması, gerekirse bilirkişiden ek rapor alınması gerekmektedir.İlk derece mahkemesince hükme tesir edecek derecede önemli delillerin toplanmadığı sonucuna varılmakla; davanın yeniden görülmek üzere HMK 353(1)a-6 maddesi kapsamında kalan hükmün kaldırılmasına, davanın yeniden görülmek üzere mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/485 Esas-2018/352 Karar sayılı 03/04/2018 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye İADESİNE”İstinaf yoluna başvuran davalı tarafça yatırılan toplam 855,79-TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K.’nın 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.15/10/2020