Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1964 E. 2020/959 K. 08.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1964
KARAR NO: 2020/959
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/12/2017
NUMARASI: 2016/138 Esas-2017/896 Karar
DAVA: Tazminat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/10/2020
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında yapılmış olan anlaşma kapsamına göre davalı şirketten 55.000,-TL+KDV (64.900,-TL) bedel ile bir adet shrink paketleme makinası satın alındığını, makine için düzenlenmiş olan 08/10/2015 tarihli fatura ekte verildiğini, makinenin müvekkili şirkete 18/11/2015 tarihinde teslim edildiğini, 19/11/2015 tarihinde makinenin kurulumunun yapıldığını, fakat deneme üretiminde istenilen ürünün yapılamadığını, üretilmiş olan ürünlerin kaynak yerlerinin açıldığını, patlak ve yırtıkların meydana geldiğini, bunun üzerine 20/11/2015 tarihinde yeniden makinaya bakıldığında makinanın bıçağında sorun olduğunun tespit edildiğini ve bıçağın servise gitmesi gerektiğini, yapıldıktan sonra servis eşliğinde bıçağın takılması gerektiğine karar verildiğini, 24/11/2015 tarihinde servis yetkilisinin bıçağı taktığını ve deneme üretimi yaptığını, bu arada makinanın fırın ısı düğmesinin bozuk olduğunu tespit ettiğini, makinenin teslim edildiği günden itibaren sürekli sorun çıkardığını, bu nedenle üretim ve zaman kaybı yaşandığını, makinaya bağlı olarak alınmış olan siparişler teslim edilemediği için müvekkili şirketin üretim için satın aldığı malzemeyi kullanamadığı gibi müşteri kaybı yaşadığını, makina üzerinde Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesinin 2105/1153 D. İş sayılı dosyası ile tespit yapıldığını, bilirkişi raporunda istenilen ürünün yapılamadığının tespit edildiğini, bunun üzerine karşı tarafa ihtarname çekildiğini, ihtarnameye cevap verildiğini ve ödeme yapılmayacağının bildirildiğini belirterek, davanın kabulüne ve müvekkili şirketin uğradığı zararın tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; mahkemenin görevsiz olduğunu, yetkili mahkemenin müvekkilinin yerleşim yerindeki mahkeme olduğunu ve davanın İstanbul Anadolu mahkemelerinde açılması gerektiğini, bu nedenle yetki yönünden davanın reddi gerektiğini, dava konusu makinenin müvekkili şirkette görülerek beğenildiğini ve kullanılmış olduğu bilinerek satın alındığını, davalının ileri sürdüğü gibi 55.000,-TL+KDV gibi nakit bir satış sözleşmesi olmadığını, cari hesaplar incelendiğinde böyle bir ödeme yapılmadığının görüleceğini, makinada sorun olmadığını, modeli itibariyle hızlı üretim yapmadığını, küçük ölçekli firmaların kullanacağı bir makine olduğunu, makinanın demontaj ve montajını … mühendislikin yapması gerektiğini, fakat firmanın kendi mühendisleri ile bu işi yaptığını, makinanın fatura tarihinde firmaya nakledildiğini, makine yanlış montaj edildiği için elektrik devrelerinin yanmış olduğunu, … mühendislik ile anlaşıldığını ve elektrik devrelerinin yapıldığını, makinada oluşan arızaların sorumlusunun davacı firma olduğunu, davacının makinanın seri üretim yapmasını istediğini, makinanın modeli gereği seri üretim yapmadığını ve bu nedenle davanın açıldığını, davacının iddia ettiği müşteri kaybı ve kar kaybının belgelerinin sunulması gerektiğini, böyle bir zarar varsa sorumlusunun davacı olduğunu, 2015/1153 Değişik İş sayılı dosyadaki rapora itiraz ettiklerini, dava konusu makine 19/01/2012 yılında … adlı firmadan alındığını ve 3,5 yıl kullanıldıktan sonra 2. el olarak davacıya mal karşılığında satıldığını, makinanın demontaj ve montaj işlemi yetkili servis tarafından değil de davacının elemanları tarafından yapıldığını, makine alındıktan sonra hiçbir şikayette bulunulmadığını, davacının hatasından dolayı oluşan zararın müvekkiline yüklenmek istendiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, dava konusu makinenin davalı tarafından davacıya satıldığı, satılan makineye ait faturayı davalının düzenlediği ve fatura bedelinin 64.900,- TL olduğu, davalı yanın cevap dilekçesinde fatura bedelinin ödenmediğini savunmadığı, oluşa uygun ve yeterli kabul edilen bilirkişi raporu ile dava konusu makinede üretim hatası ve gizli ayıp bulunduğunun tespit edildiği, dava tarihinden önce Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1153 D.İş. Sayılı dosyasıyla dava konusu makineye ilişkin tespit yapıldığı, makinedeki gizli ayıptan davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle ve davanın ıslah edildiği de nazara alınarak makinenin bedeli olan 64.800,- TL’nin davalıdan tahsiline ve makinenin davacı tarafından davalıya iadesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davalı vekili 09/03/2018 tarihli istinaf dilekçesinde; yetki itirazları konusunda bir karar verilmediğini, devir teslimi İstanbul’da yapılan eşyanın davasının da İstanbul’da Anadolu adliyesinde görülmesi gerektiğini, müvekkili firmanın dava konusu makina için nakit para almadığını, davacı tarafın makinanın ikinci el olduğunu bilerek aldığını, nakil edildikten sonra kurulum işlemlerinin yetkili servis tarafından değil, davacının bu işlerde deneyimi olmayan personeli tarafından yapıldığını, müvekkilinin 11/10/2015 tarihinde makineyi çalıştırmak üzere davacının adresine gittiğinde makineye elektrik verildiği anda yanlış montaj yapıldığı için elektrik devreleri yanmış olduğunu, bu hususların dikkate alınmadığını bildirerek, yerel Mahkeme kararının lehlerine bozularak ortadan kaldırılmasına, talepleri doğrultusunda karşı tarafın davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili 16/03/2018 tarihli istinaf dilekçesinde ise; 28/12/2018 tarihli tashih şerhi kararını 13/03/2018 tarihinde tebliğ aldıklarından daha önceki istinaf başvuru dilekçeleri ile birlikte yeniden harç alınmadan istinaf mahkemesine bütün olarak gönderilmesini talep etmiştir.
EK KARAR: İstinaf talebinin değerlendirilmesi sonucu, mahkemece 21/12/2017 tarihli ilamın davalı vekili Av. … tarafından süresinde istinaf edilmediği anlaşıldığından, HMK’ nın 346/1. maddesi uyarınca mahkeme kararının davalı vekili tarafından İstinaf edilmemiş sayılmasına, davalının 16/03/2018 tarihli istinaf dilekçesi, mahkemenin 13/03/2018 tarihli tashih şerhini içerdiğinden 13/03/2018 tarihli tashih şerhinin istinaf talebine ilişkin olarak dosyanın görevli İstinaf Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.
EK KARAR İSTİNAF SEBEPLERİ: Ek karara karşı istinaf yoluna başvuran Davalı vekili 03/08/2018 tarihli istinaf dilekçesinde; Yerel Mahkemenin gerekçeli kararının 21/12/2017 tarihinde yazıldığını, ancak davacının talebi üzerine 28/12/2017 tarihinde tashih şerhi düzenlendiğini, bu şerhte tashih kararının gerekçeli karar ile birlikte taraflara tebliğine karar verildiğini, tashih şerhli yeni gerekçeli karar davalı vekilince 13/03/2018 tarihinde mahkeme kaleminde tebliğ alındığından istinaf kanun yoluna başvurma süresinin 13/03/2018 tarihinden itibaren başladığını, zira tashih şerhinde düzeltilen kısım davanın esasına ilişkin bir düzeltme olduğundan 09/03/2018 tarihli başvurunun kabul edilmesi gerektiğini bildirerek, istinaf başvurularının kabulü ile, kararın bozulmasını, dosyanın esastan incelenmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/12/2017 tarih ve 2016/138 Esas-2017/896 Karar sayılı ilamının davalı vekili Av. …’a 16/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği ve adı geçen davalı vekili tarafından 09/03/2018 tarihli dilekçe ile istinaf edildiği tespit edilmiştir. Yine, 28/12/2017 tarihli tashih kararının davalı vekiline 13/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekili 16/03/2018 tarihli dilekçe ile 21/12/2017 tarihli gerekçeli karar ile 28/12/2018 tarihli tashih kararı hakkında istinaf talebinde bulunmuştur. HMK’ nın 346/1. maddesi; ” İstinaf dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme istinaf dilekçesinin reddine karar verir ve 344. maddeye göre yatırılan giderden karşılanmak suretiyle ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder.” hükmüne amirdir. Dosya kapsamına göre; Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/12/2017 tarihli ilamının davalı vekili Av. … tarafından süresinde İstinaf edilmediği saptanmış olmakla, HMK’ nın 346/1. maddesi uyarınca yerel mahkemenin red kararı yerindedir. Yerel mahkemece davanın ıslah edildiği de nazara alınarak hükmen davanın kabulü ile; 64.900,-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verildiğinden, hüküm kısmının 1 nolu bendinde maddi hata sonucu sehven yazılan 1.000,-TL’lik ibarenin, davanın değerine göre 10.000,-TL olarak tashihine karar verilmesi usul ve esas bakımından yerinde olup, işbu tashih kararının gerekçeli karar ile birlikte tebliğ edilmesinin gerekçeli kararın istinaf sürecini yeniden başlatmadığı, bu itibarla ek karar yönünden de istinaf sebepleri yerinde olmadığından başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 4.433,31 TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 1.108,33- TL harcın mahsubu ile bakiye 3.324,98-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 08/10/2020