Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1955
KARAR NO : 2020/1164
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/02/2018
NUMARASI : 2015/591 Esas – 2018/124 Karar
DAVA: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/11/2020
Davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacı vekili; davalı tarafından İstanbul …. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasından müvekkili banka aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığını, itiraz edilmesi üzerine İstanbul 5. ATM’nin 2014/76 E.-2014/165 K. sayılı dosyasından itirazın iptali davası açıldığını, mahkemece ödeme emrine süresinde itiraz edilmediği için davanın reddine karar verildiğini ve hükmün kesinleştiğini, bunun üzerine İstanbul …. İcra Dairesinin … esas dosyası müvekkili Banka tarafından İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası kapak hesabı olarak tespit edilen 26.987,05-TL bedel ödenerek dosya borcunun kapandığını, ancak davalının,icra takibinin haksız olduğunu,Banka tarafından borçlu olmadığı halde ödenen 26.987,05-TL’nin müvekkili Bankaya geri ödenmesine (istirdadına), davalı tarafın tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili; müvekkili Kurumda Şubat 2013’e kadar çalıştırılan … maaşına 06/12/2012 tarihinde İstanbul …. İcra Dairesinin … esas sayılı yazısı ile haciz konulduğu ve iş akdi feshine kadar da bu haczin gereği işlem yapıldığını, yaklaşık bir yıl boyunca davacı Bankaya her ay yeni talimat yazılmış ve bu talimatlarda Kurum hesabından belirli bir miktardaki paranın İcra müdürlüğü hesabına gönderilmesi istenmiş, bu talimatlar kıdem ihbar tazminatı gibi yüklü bir ödeme söz konusu olana kadar sorunsuz bir şekilde uygulandığı, ancak kıdem ve ihbar tazminatıyla ilgili gönderilen 27/02/2013 tarih ve 677 sayılı ödeme talimatının Banka yetkilileri tarafından uygulanmadığı gibi talimatları dışında Kurum hesabından para çekildiğini, dayanak olarak belirtilen kredi sözleşmesinin tarafları Banka ve … olduğundan Bankanın bu sözleşmeye dayanarak müvekkili kurumun hesaplarına erişmesi ve hesabından para çekme gibi yanlış bir işlem yapmasının açıkça hukuka aykırı olduğunu, buna rağmen istirdat iddiasının ileri sürülmesinin kötü niyetli bir yaklaşım olduğunu belirterek, açılan davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Mahkemece; herhangi bir resmi dayanağı olmaksızın takas -mahsup definin kullanıldığı ifade edilerek sözleşmeye taraf olmayan davalı kurum banka hesabından bilgi ve talimatı dışında paranın bloke edilerek kesilmesi hukuka uygun nitelik arz etmediği, yapılan kesintiden sonra davalı tarafça icra dosyasına ödenen bedelin davacıdan icrai yolla tahsili kapsamında açılan huzurdaki istirdat davası haklı görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili; … ile imzalanan kredi sözleşmesinin 11. Maddesi hükmü gereğince müvekkili bankanın davalının talebini yerine getirmeyerek … ait parayı kendi alacağına mahsup etmesinde herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını, kaldı ki müvekkili bankaya İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasından haciz ihbarnamesi veya borcun ödenmesine ilişkin muhtıra dahi gönderilmediğini, bu hususta sadece davalının talebi bulunduğunu, yerel mahkemece müvekkili banka ile dava dışı … arasında akdedilen sözleşmeden kaynaklı rehin, takas, mahsup- hapis hakkının hiç bir şekilde dikkate alınmadığını,dava dışı … Bankasının haciz tarihi ile müvekkili bankanın kıdem tazminatı üzerindeki temlik hakkını kullanma tarihi değerlendirildiğinde müvekkili bankanın temlik hakkının önce olduğu ve söz konusu parayı kendi uhdesine alma hakkının olduğunun açık olduğunu,çelişkinin giderilmesi gerektiğini bildirerek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava; icra takibi sonucu haksız olarak ödenen 26.987,05-TL bedelin ödeme tarihi olan 18/05/2015 tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte istirdadı talebidir. Davalı Kurum’un 27/02/2013 tarih ve 677 sayılı talimatı açık ve nettir. Kurum kendi maaş hesabından eski çalışanı … adına hak edilen kıdem ve ihbar tazminatının, İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyaya ödenmek üzere 18.725,37-TL’nın aktarılması talimatını vermiştir. Davacı Banka, bu talimat nedeniyle şirket personeli ve davacı Banka borçlusu … iş akdinin feshedildiği hususu ile adı geçenin ihbar ve kıdem tazminatını hak ettiğini ileri sürerek, anılan yazıda belirtilen meblağın … ait olduğu sonucunu çıkarmakta ve dolayısıyla … imzalanan kredi sözleşmesinin kendisine tanımış olduğu hakların kullanıldığını iddia etmektedir. Davalı ise bu durumu “kendi hesaplarına izinsiz erişildiği” olarak yorumlamaktadır. Somut olayda; Davacı banka ile davalı kurum çalışanı … arasında aynı tarihteki başvuru üzerine 14/05/2012 tarihinde bireysel kredi sözleşmesi imzalandığı ve bu sözleşmeye dayalı olarak … 60 ay vadeli 29.730,77-TL tutarında bir limit tahsis edildiği, söz konusu sözleşmenin 11. Maddesi geniş şekilde Bankanın, borçlu ve kefillerin doğmuş ve doğacak alacakları üzerinde rehin, takas, mahsup ve hapis hakkının bulunduğunu düzenlemekte olduğu, davacı Bankaca söz konusu meblağın banka borçlusu … imzalanan kredi sözleşmesinin 11. Maddesi kapsamında … kredi hesabına mahsup edildiği, buna karşılık davalı kurumun haciz ve cezai tatbikat gibi daha büyük zararlara yol açabilecek işlemlerden korunmak maksadıyla İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden gönderilen muhtıralar sonucunda 18.725,37-TL’sını söz konusu dosyaya ödemek durumunda kaldığı, ardından davalı kurum tarafından talimat gereğini yerine getirmeyen Banka hakkında İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas dosyası dosyası üzerinden … Bankası T.A.O. hakkında yasal takip başlatıldığı, itiraz süresinde yapılmadığından takibin davacı aleyhinde kesinleştiği, bu nedenle davacı … Bankası T.A.O. tarafından, davalı kuruma tüm masrafları dahil olmak üzere işbu dava miktarı kadar 26.987,05-TL tutarında ödemede bulunulduğu dosya kapsamı ile sabittir.Davacı Banka ile dava dışı … arasındaki Kredi sözleşmesinin 11. maddesi hükmüne göre; bankanın dava dışı … mevduat hesapları üzerinde hapis hakkı bulunmaktadır. Ancak; davalının bankaya talimatı … hesabına paranın gönderilmesi değildir,bu sebeble , bankanın hapis hakkını kullandığı sonucuna varılamaz. Aynı düzenlemeye göre; davacı bankanın …. doğmuş doğacak tüm alacakları üzerinde alacak rehni olduğu tespit edilmektedir. Bu hususta her ne kadar … işvereni davalıya karşı alacak hakkı bulunsa da, talimat verilen hesap işvereninin hesabı olup, onun talimatına aykırı olarak alacak rehni gerekçe gösterilerek talimata aykırı hareket edilmesi yasal olarak değerlendirilemez. Ayrıca söz konusu düzenleme ile gelecekte doğacak bir alacağın temliki söz konusudur. Alacak doğduğu anda temlik olunanın alacağı kabul edilmektedir. Bu durum karşısında kıdem tazminatı alacağı bankanın nezdinde doğmuştur. Bunun sonucunda bankanın alacaklı olduğu kabul edildiğinde bankanın hakkı işverenden borcun ifasını talep etme hakkıdır. İşverenin hesabındaki paraya ilişkin verdiği talimata aykırı davranma yetkisi vermemektedir. Bu itibarla kıdem tazminatı alacağının işveren tarafından davacı alacaklı bankaya ifasının talep edilebileceği, talimatına aykırı olarak söz konusu tutara el koyamayacağı, davalı tarafça icra dosyasına ödenen bedelin davacıdan icrai yolla haksız tahsil edildiği kanıtlanamadığından mahkemece istirdat davasının reddine ilişkin hükümde isabetsizlik yoktur. Davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Harçtan muafiyeti bulunan davacıdan harç alınmasına yer olmadığına,İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nun 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 12/11/2020