Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1941 E. 2020/970 K. 08.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1941
KARAR NO : 2020/970
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/07/2018
NUMARASI : 2017/40 Esas 2018/760 Karar
DAVA: Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/10/2020
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; Müvekkilinin ürettiği makineyi Fransa’daki müşterisine göndermek için … ile taşıma sözleşmesi imzaladığını, … da diğer davalı Kökez şirketiyle alt taşıma sözleşmesi yaptığını, makineyi davalılara hasarsız teslim ettiğini, ancak makinenin teslim esnasında hasar gördüğünün tespit edildiğini, hasarın onarılamaz nitelikte olması nedeniyle makineyi Türkiye’ye geri getirdiğini, hasardan davalıların sorumlu olduğunu belirterek, nakliye zararı, makine bedeli, tespit masrafı, kar kaybı, Fransa’ya gidiş-geliş yol giderleri için şimdilik 5.000,00 TL tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP: Davalı … vekili; satış şekli CPT olduğundan davacının aktif husumet ehliyetinin olmadığını, somut olaydaki hasarın hatalı ambalajlamadan kaynaklanması sebebiyle CMR 17/4-B gereği taşıyıcının sorumluluğuna gidilemeyeceğini, talep edilen faiz oranı ve faizin başlangıç tarihinin CMR 27. maddesine aykırı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili; davanın belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceğini, taraflar arasındaki ihtilafa öncelikli olarak CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerektiğini, hasar davacının yanlış yüklemesi neticesinde meydana geldiğinden müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, davacının zararını açık olarak belirtmesi ve zarar miktarını ispat etmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, mahkemece tazminat ödenmesine karar verilse dahi CMR 23/3 maddesinin uygulanması gerektiğini belirterek, davanın redine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; CPT teslim şeklinde satıcının malları ilk taşıyıcının gözetimine devrettiği andan itibaren malla ilgili bütün risk ve navlun dışındaki masrafların alıcıya geçeceği, teslimden sonra ziya veya hasar riskinin alıcıya ait olduğu, dolayısıyla davada aktif dava husumetinin alıcı Fransız Kopram firmasına ait olduğu gerekçesiyle, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; taşıyıcının yükün tesliminden itibaren oluşacak hasardan sorumlu olduğunu, satış bedelinin alıcı firma tarafından müvekkiline ödenmemiş olması nedeniyle müvekkilinin hasar halinde sorumlulara müracaat hakkının bulunduğunu, bu yüzden müvekkilinin aktif husumet ehliyetinin bulunduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, taşıma sözleşmesi kapsamında davalılara teslim edilen emtianın hasarlanması sonucu oluşan zararın tazmini istemine ilişkindir. Taşıma işinin Türkiye’den Fransa’ya olan güzergahı itibariyle uyuşmazlıkta CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.Somut olayda; satış usulünün CFR teslim şeklinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu teslim şeklinde satış bedeline mal bedeli ve navlun bedeli dahil olup, malın taşıyıcıya tesliminden itibaren risk ve masraflar ve dolayısıyla hasar riski alıcıya geçer. Bu durumda satış konusu mallar üzerinde satıcının artık bir menfaati kalmayacağından, taşıma sırasında oluşacak hasarlardan dolayı satıcının talep hakkının bulunmadığının kabulü ilke olarak doğrudur. Ancak, somut olayda davacı taraf, malların CPT satış yöntemi ile teslimi hususunda karşı tarafla anlaşıldığını, ödemenin malın tesliminde yapılmasının kararlaştırıldığını ileri sürmüş olup, dosyaya sunulan faturada da CPT teslim şeklinin belirtildiği, hatta ödemenin yapılacağı banka hesap bilgilerinin yazılı olduğu görülmüştür. Bu tür bir satışta, satıcının eşya üzerindeki menfaati teslime kadar devam edeceğinden taşıma sırasında hasar meydana gelmesi halinde de sorumlulara müracaat hakkı bulunmaktadır. Bu durumda ilk derece mahkemesinin davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı yönündeki değerlendirmesi yerinde değildir.CMR’nin 17. maddesi gereğince taşıyıcı, eşyanın kendisine teslim edildiği tarihten gönderilene teslim olunduğu tarihe kadar geçen süre içinde uğranılan ziya ve hasardan sorumludur. Ancak hasar emtianın ambalajlama hatasından dolayı oluşmuşsa, taşıyıcının sorumluluğu yoluna gidilemez. Sunulan ekspertiz raporu ve mahkemece alınan bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere, somut olayda hasar emtianın taşımaya dayanıklı olmayan ambalajlamadan kaynaklanmış, davacı tarafça bu durumun aksi kanıtlanamamıştır. Bu halde davacının oluşan zararından davalıların sorumlu tutulması mümkün değildir. Bu itibarla; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın esastan reddine karar verilmiştir. Öte yandan dava belirsiz alacak davası olarak açılmışsa da, bilirkişi raporuyla tespit edilen sorumluluk tutarı üst sınırının temyiz sınırı altında olması nedeniyle kesin olarak karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/40 Esas-2018/760 Karar sayılı ve 05/07/2018 tarihli hükmünün, HMK.’nun 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “Davanın REDDİNE”İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; “Alınması gerekli 54,40-TL harcın; davacı tarafından peşin yatırılan 85,39 TL harçtan mahsubu ile fazla olan 30,99-TL’nin davacıya iadesine,Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, Davalılar vekilleri için AAÜT 3/2 uyarınca takdir olunan 2.180-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,Talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine”Alınması gereken 54,40- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 35,90- TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/10/2020