Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1936 E. 2019/293 K. 07.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1936
KARAR NO : 2019/293
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/07/2018
NUMARASI : 2018/508 Esas 2018/605 Karar
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/03/2019
Davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili; müvekkil şirkete ait karar defterinin kaybolduğunu, şirket yetkilisinin bu durumu şirket adresini değiştirmek için Ticaret Sicil Müdürlüğüne başvuruda bulunacağı zaman fark ettiğini, şirket bünyesinde karar defterinin bulunması için gerekli aramalar yapılsa da defterin bulunamadığını, şirket yetkilisinin bu konuyla ilgili 26/06/2018 tarihinde Beylikbağı Şehit Faruk Aslan Polis Merkezi Amirliğine başvurarak kayıp ihbarında bulunduğunu, şirketin ticari faaliyetine başka bir adreste devam etmek üzere adres değişikliğini gerçekleştirmek için Ticaret Sicil Müdürlüğünün karar defterini istediğini ancak kayıp olduğu için işlemi yapamadığını, şirketin faaliyetinin olumsuz etkilenmemesi için karar defterinin kaybolduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; TTK’ nun 82/7. maddesine göre ancak yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebi ile zıyaa gerçekleşirse belge verilmesi istenebileceği, davada bu sebeplerden herhangi birine dayanılmadığı ve bu yönde delil de sunulmadığı, davacı vekilinin de açıkça karar defterinin kaybolduğunu beyan ettiği, hatta Polis Merkezi Amirliğine başvurularak karar defteri için kayıp ihbarında bulunulduğu, ticari defterlerin kaybolmasının TTK’ nun 82/7. maddesinde sayılan hallerden birine girmediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; karar defterinin muhasebeci …’in kullandığı araçtan çalındığının şirket yetkilisince sonradan anlaşıldığını, olaya ilişkin yapılan soruşturmanın devam ettiğini, müvekkili şirketin faaliyetine başka bir adreste devam etmek için girişimde bulunduğunu, değişikliğin gerçekleşmesi için sicil tarafından şirket karar defterinin ibrazının istendiğini, müvekkili şirketin ticari faaliyetinin olumsuz etkilendiğini, zayi olduğuna dair belge olmadan yeni bir karar defterinin çıkarılmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin çaresiz bırakıldığını, hukuk sistemindeki çözümsüzlüğün sıkıntısını yaşadığını belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini veya yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine çevrilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Uyuşmazlık 6102 sayılı TTK’nun 82/7.maddesinde belirtilen tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgelerin zayi olması sebebiyle kendisine bir belge verilmesi istemine ilişkindir.6102 Sayılı Kanunun 82/7. Maddesi “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebileceği davanın hasımsız olarak açılacağı belirtilmektedir.Madde metninde yangın, su baskını veya yer sarsıntısı ibarelerinden sonra yer alan “gibi” sözcüğüyle benzer olayların kastedildiği, ziyaa haline ilişkin sınırlı sayıda bir düzenleme getirilmediği anlaşılmaktadır. (Yargıtay 11. H.D. 2016/4865 E. 2017/2800 K. 10.05.2017 T.) Davacının söz konusu düzenlemeden yararlanabilmesi için bir taraftan defterlerin ve belgelerin korunması amacı ile gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması, diğer taraftan da ziya uğramanın onun iradesi dışında elinde olmayan bir neden ile meydana gelmiş olması gerekmektedir. İleri sürülen mücbir sebebin de defter ve belgelerin yok olması veya elden çıkması sonucunu doğuracak nitelik ve yoğunlukta olması, başka bir deyişle davacının irade dışında defter ve vesikaların tamamen veya kısmen kaybı yahut yok olması gerekmektedir. Somut olayda, davacı yasada sayılı mücbir sebeplere dayanmamış olup soyut olarak şirket karar defterinin kaybolduğunu ileri sürmüş, mahkemede ticari defterlerin kaybolması TTK’ nun 82/7. maddesinde sayılan hallerden birine girmediğinden TTK’ nun 82/7. maddesindeki koşulların oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar vermiştir.Bununla birlikte, davacı taraf karar defterinin ne zaman ne şekilde kaybolduğunu da kanıtlayamamıştır. Somut olaydaki gibi karar defterinin sadece kaybolması zayi belgesi verilmesi talebine dayanak yapılamaz. Ancak, somut olarak ne zaman, nerede ve nasıl kaybolduğunun da açıklanması, yasada sayılan ve sınırlı olmayan mücbir sebeplerden birine veya hırsızlığa dayanıp bunun ispat edilmesi gerekir. Davacı taraf istinaf aşamasında ,defterin şirket muhasebecisinin şirkete ait araçla yemeğe gittiğinde aracın camlarını açık unutulması nedeniyle çalınmış olabileceğini ileri sürmüşsede, HMK 357/1 maddesi gereği, Bölge Adliye Mahkemesince, resen gözönünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz.Davacı tarafın istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü araçtan hırsızlık olayıyla ilgili şirket yetkilisi ve şirketin muhasebecisinin ifadeleri de dava tarihinden ve karar tarihinden sonraya aittir, bu nedenle istinaf aşamasında ileri sürülemez ve dairece inceleme konusu yapılamaz.Defterlerin kaybolması TTK’ nun 82/7. maddesinde sayılan hallerden birine girmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, karara karşı istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 44,40- TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 35,90- TL nin mahsubu ile bakiye 8,50- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/03/2019